Kafayı neden dinimizle bozdular?
Her seferinde... “Adamlar kafayı dini mizle bozmuşlar, delirmek bu artık” deyip hafif alaycı bir edayla geçiştiriyoruz...
Kolaycıyız doğrusu; gevşeğiz.
Niye kafayı dinimizle bozmuşlar peki diye sormuyoruz?
Sorduğumuzda da ezberden cevap lıyoruz: Çünkü laikçiler, sekülerler, ateistler, şöyle böyleler...
Hayır! Bu tanımlamalar esas dürtü yü anlatmıyor, üstelik pek “kibar”lar...
Bazen de kızıyoruz...
Vay, nasıl böyle söylermiş de, terbi yesizmiş de, “Allahsız”mış da...
Gemi azıya almışlar da...
Peki neden böyleler?
Neden her fırsatta dindarlığı aşağılıyorlar?
TV kanallarında mesela, canlı yayın da hapşırmaktan birkaç dakika içinde İslam’a hakaret etmeye nasıl ve neden geçebiliyorlar?
Emekçiler için siyaset yaptığını söy leyen birileri nasıl olur da emekçile rin “dokunulmazları” karşısında bu kadar pervasız düşmanlıklar sergiler?
Basit bir aymazlık olabilir mi bu?
Ercan Yıldırım’ın çok önem verdi ğim bir yazısının başlığı yukarıda sor duğum soruların cevabına giriş nite liğindedir: Türkiye’nin nomosu İslam’dır.
Önce bunu kafamıza iyice yerleşti relim.
1071’den bu yana böyledir.
O yüzden de Türkiye olma sın isteyenler için ana yol İslam’ı hedef almak, İslam’ın bu toprak lardaki derin bağlarını çözülme ye uğratmak, Türkleri İslam’dan soğutmaktır...
Yeri gelmişken açayım...
Nomos bir felsefe terimidir; üzerine bütün yasaların, normların inşa edildiği kök yasa/varlık anlamında kullanılır.
Physis’in (Tabiat) karşısında nomos vardır.
Bizde işte bu alan İslam’la belirlenir. Aynı zamanda tarihsel/toplumsal “vasat”tır; “orta yol”dur...
Hani onca itirazı, isyanı, savaşı aşıp her seferinde “bağra taş bastırıp” devle te sahip çıkarak devam etmemizi sağla yan orta yol...
Türkiye’nin düşmanla rı iyi biliyor: İslamsız Türkiye “vatansız”dır...
Bunun tohumlarını 200 yıldır atıyor lardı...
Ama 1970’ler kapanırken şunu net leştirdiler: Eski politik ayrım çizgileri ni; sağı, solu kalın hatlarla çizmenin işe yaramıyordu.
Hedefe, yani bu toplumun dinine doğrudan nişan almaya başladılar.
Birkaç kuşağı bu bağlamda “mili tan” gibi yetiştirdiler...
Hatta dikkatinizi çekmiyor mu hiç;
bile üretmeye
İslamsız milliyetçilik
başladılar.
Velhasıl önce bunu bilelim... Düşünmeye buradan başlayalım.