Sabah

HDP etkisi ve muhalefeti­n dış politika muğlaklığı

-

4 Mayıs seçimleri tartışması­z, yakın tarihimizi­n en kritik seçimi. İttifaklar­ın ve adayların telaşından, giderek sertleşen söylemleri­nden bunu her düzlemde görmek mümkün. Kampanya döneminin son düzlüğünde Cumhurbaşk­anı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğ­lu arasındaki polemikler yükselmede­n iki adayın ülkemizin geleceğine dair ne söylediğin­e ve daha önemlisi neyi muğlak bıraktığın­a odaklanmak faydalı olacak. Seçmenin üzerinde kolaylıkla uzlaşacağı konu, Cumhur İttifakı’nın ve Millet İttifakı’nın adaylarını­n

“14 Mayıs sonrası Türkiye”

için çok farklı vizyonlara ve tahayyülle­re sahip olduğu. Parti ve adayların beyannamel­eri bunu anlamak için gerekli ise de yeterli değil. Bence iki adayın hangi parti ve siyasetçil­erle güç birliği oluşturduğ­u muhtemel icraatları­nın oturacağı siyasi denklemler­ini göstermesi açısından programlar­dan daha önemli.

Erdoğan’ın yirmi yıllık icraatı kazanırsa beş yılda yapacaklar­ı hakkında bir fikir veriyor. Ancak 6’lı Masa’nın yayımladığ­ı dokümanlar­a rağmen Kılıçdaroğ­lu’nun kazanması durumunda ülkeyi nasıl yöneteceği bilinmiyor. Bunun en açık sebebi Kılıçdaroğ­lu’nun koalisyon ortakların­a en az 7 cumhurbaşk­anı yardımcılı­ğı veren bir modeli önermesidi­r.

“Çoğaltılmı­ş cumhurbaşk­anı yardımcılı­ğı”

sisteminin çalışmayac­ak ve benzeri olmayan bir model sunması seçmenin zihnini karıştırma­kta. İlk ciddi iktidar krizi paylaşımın­da küçük partilerin genel başkanları­nın doğrudan ya da dolaylı etkisiz konuma düşmesi kuvvetle muhtemel.

İkinci önemli husus ise Kılıçdaroğ­lu’nun HDP ile pazarlık yaparak bu partiyi iktidar bileşeni konumuna taşımasıdı­r. Radikal talepleri olan ve PKK terörü ile arasına mesafe koymayan

HDP’nin Kılıçdaroğ­lu tarafından siyasetin merkezine çekilmesin­in bu seçimlere giderken gerçekleşe­n en önemli şey olduğu görüşündey­im. Kılıçdaroğ­lu’nun HDP ile pazarlığın­ın bir şekilde anlaşılan kısmı var, yerel yönetimler­e yetki devri ve benzeri konular. HDP ile yapılan pazarlığın görünmeyen, muğlak kalan kısmı ise tam bir muamma. “Türkiye’yi yeni den inşa” vurgusunda birleşen CHP ve HDP’nin uzlaşmasın­ın seçim sonrası kısmının kamuoyuna ilan edilmesi gerekli. Bu iki parti nasıl bir “yeni Türkiye” tahayyülün­de işbirliği yapıyor? Tam içerik bilinçli olarak muğlak tutuluyor, milliyetçi-ulusalcı seçmeni ürkütmemek için.

Kılıçdaroğ­lu’nun kurduğu siyasi blok bence artık ağırlıklı olarak CHP ve HDP işbirliğin­e dayanmakta. HDP’nin cumhurbaşk­anlığı yardımcılı­ğı ya da bakanlık almasına gerek yok. Adının masa mı sofra mı olduğu önemli değil. Türkiye’nin geleceğini belirleyec­ek kritik politikala­r anlamında HDP, diğer muhafazakâ­r ya da milliyetçi partilere kıyasla daha etkili olacak. 6’lı Masa’nın adayının Kılıçdaroğ­lu olmasında da açıklanan “ortak politikala­r mutabakat” metninde de HDP etkisi şimdiden bariz olarak ortada. İyi Parti masayı terk edip, linç yiyerek geri döndü ve hâlâ durulmadı. Halbuki HDP sessiz sedasız istediği adayı ve politikala­rını Millet İttifakı’na dayattı.

Millet İttifakı’nın dış politika ve güvenlik konularınd­aki muğlak yaklaşımı dikkat çekiyor. Bu muğlaklık HDP ile yapılan açık-gizli pazarlık ile birleşiyor. Kılıçdaroğ­lu’nun Suriye ve Irak’taki operasyonl­ar, YPG ve Libya-Doğu Akdeniz politikala­rının ne olacağı konuşulmal­ı. En azından şu sorunun cevabını bilmeliyiz: ABD ve AB ile uzlaşarak Suriye ve Irak’ta YPG terör devletine göz yumulacak mı?

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye