Yüzer gezer oylar

seçimleri için sahne neredeyse tamam. Taraflar netleşti. Pozisyonlar kuruluyor. Söylemlerin ucu görünmeye başladı. Yarış tabii ki son ana kadar sürecek. Kimse için kolay bir zafer olmasını da beklemiyoruz. Stratejik hesaplara göre yapılan ittifak siyaseti tüm alanları kapladı diyebiliriz. Neredeyse boşluk yok gibi görünüyor. Ancak bir yandan da ani değişimler yaşanabiliyor.

Mesela bir ay öncesine kadar kimse Muharrem İnce ve partisine ufacık bir şans vermezdi. Anketlerde yüzde bire bile yaklaşamıyordu. Kendisi de ümitsiz görünüyordu.

Sonra bir anda sosyal medyadan başlayarak ciddi bir görünürlüğe sahip oldu. Hatta oyunu yüzde

5-6 seviyesinde gösteren anketler bile yayınlanmaya başladı.

Bu ne kadar gerçek ve sürdürülebilir bir durumdur emin değilim. Zira seçim yaklaştıkça, heyecan arttıkça, söylemler sertleştikçe kutuplaşma da artabilir, küçük partiler ve alternatif yollar bu süreçten daha da zayıf çıkabilir.

Ama şu an itibarıyla siyasette net bir görüntü var. Yaklaşık yüzde yedilik bir seçmen kitlesi, henüz kendini bir ittifaka bağlamak tan özenle kaçınıyor. Ben bunların dört gruptan oluştuğunu düşünüyorum: CHP’ye oy vermeye eli varmayanlar, eski milliyetçiler, eski merkez sağcılar ve ulusalcılar.

Bunları İyi Parti’de toplamaya yönelik bir çaba vardı ve kısmen de başarılı olmuştu. Bu gruplar, İyi Parti’nin içinde eşit oranda temsil ediliyordu. Ancak İyi Parti liderliği masa pazarlığında hem acemi hem kavgacı hem korkak hem hesapsız görünmeyi becerebildiği için ciddi bir yabancılaşma yaşandı. Sonuç olarak da büyük bir kitle partiden uzaklaştı. İşte onlar (tabii ki hepsi sadece İyi Parti’den değil) şimdi kendilerine bir alternatif olarak İnce’yi bulmuş olabilir.

Bence bu grupların davranışı, seçim sonuçları açısından kritik öneme sahip. Ben zaten İyi Partili Yavuz Ağıralioğlu’nun çıkışını biraz da bu açıdan değerlendiriyorum. İyi Parti kan kaybının farkında. Yavuz Ağıralioğlu hep bu tür krizler esnasında boy gösterip milliyetçiler nezdinde iyi polis rolünü oynamıştı. Şimdi de yaptığı bundan ibaret. Gerçek bir hesaplaşma değil. HDP ile masanın ilişkisini yeni mi fark etmiş? Bu çıkışı yapmak, masa kavgasının üzerinden bu kadar zaman geçtikten sonra mı aklına gelmiş?

Bu çıkışın da aslında “gaz almak” dışında bir anlamı da yok.

İyi Parti, edilgen konuma düştüğünden kaybettiği oyları geri çağırıyor ama bu saatten sonra biraz zor.