Muhalefete kıyak geçtim
Muhalefetin bu seçimlerde vaadi “durdurma”, “geriye dönüş”, “törpüleme”, özetle adım adım “yıkım”.
Olası Millet İttifakı iktidarında tam yetkili cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görev yapması kayıt altına alınan Temel Karamollaoğlu’ndan dinleyelim:
“İktidara gelirsek ilk yapacağımız iş, bugün kü yatırımların tamamı nı durdurmak olur.”
Hacı amca kostümüyle Erbakancı taklidi yapan Karamollaoğlu’nun son olarak, Ayasofya Camii’nin hiç olmazsa bir kısmını turizme açma vaadinde bulunduğunu da hatırlatalım.
Evet, oyu yok ama Temel Bey’den başlamamın sebebi, muhalefete kıyak geçmek. Masanın en gün görmüşü, sağduyulusu ya...
Yoksa, enerjinin en güçlü silah olduğu bir çağda, bağımsız Türkiye’nin bam teli
Akkuyu Nükleer Santrali inşaatı nı durdurmayı res men taahhüt eden Kılıçdaroğlu’ndan
da başlayabilirdim.
Ya da sınıra yakın bölgelere yapılan barajlara PKK’nın hareket alanını daralttığı için karşı olan HDP’nin de ortağı olacağı iktidarın yıkım planında neler olduğundan bahsettiğimi düşünsenize...
İmamoğlu, Gezi’nin “Köprü, havaalanı, yol inşaatları durdurulsun” diye hükümete ültimatom veren Occupay sözcüsünü İBB’nin imar işlerinin başına verdi de ne oldu diye düşünebilirsiniz...
Doğru, en fazla parklar, bahçeler kadrolarına layık görülen HDP’lilerle birlikte,
ot yoldular, yatay parkları söktüler, temel kapat ma törenleri yapabildi ler
İmamoğlu’nun ifadesiyle vs...
Ama İstanbul’da İmamoğlu büyük oranda tek başına kararlar aldı ve uyguladı. Yanlış doğru bir şeyler yapabildi. Şehrin rayından çıkmaması için iktidarın bakanlıklarını İstanbullunun emrine vermesiyle de yıkım sınırlı kaldı.
Bu kez iş farklı. Muhalefet, 14 Mayıs’tan sonra Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı yardımcılarının imzasını almadan adım bile atamayacağı bir sistemle ülkeyi yönetmeyi planlıyor. 7-8 baş artık kaç tane gerekiyorsa...
Daha şimdiden de “Senin dediğin olacak, benim dediğim olacak” diye masada birbirlerini yemeye başladılar.
İyi Partili Yavuz Ağıralioğlu’nun
“Masada pusu kuruldu”
dediği Akşener’in daha sonra soğuk soğuk yemek üzere buzluğa kaldırdığı intikamını iktidar masasına koyduğu günleri düşünemiyorum.
Yarın bir gün Türkiye’yi yönetmek için hükümet kuracakları Ağıralioğlu’nu,
“dişlerini sıkarak izle diğini” HDP’li Garo Paylan’ın
söyleyen
ve Kandil’den icazetli arkadaşlarının eyleme geçtiklerini hiç düşünemiyorum.
Tabakta yemekten sıkılan muhalif seçmenin önüne konulan bu tabldota pozitif ayrımcılık yaparak söyleyebileceklerim bu kadar.