Sabah

Büyükerşen ve ‘CHP’nin hastalıkla­rı’...

- Mahmut g9hR Tel: 0212 354 35 24 SMS: MO9 yaz 4122’ye Jönder. MH: 444 88 81 Iacebook.com mahmutovur

CHP’de başta İstanbul’un “kupon” belediyele­ri olmak üzere ister büyükşehir ister il veya ilçe olsun her aday ataması kavgay la sonlanıyor. İsyan ve itiraz edenlerin, istifa edenlerin, hatta kırılanlar­ın haddi hesabı yok. Geçmişte sağ veya sol sos yal demokrat eksenler veya “mülkiye cuntası” gibi hizipler vardı ama bugün öyle bir parti için farklı siyasi yapı da yok.

Buna rağmen kavga gürültü bit miyor. CHP’nin bu makûs talihini ne dün “Anadolu solu” kurtarabil­di ne de bugün post truth “değişim” çağ rıları yapan gzgür gzel ve (krem İmamoğlu ikilisinin kurtaracağ­ına dair bir işaret var.

Siyasi aktöründen aydın ve entelek tüeline hiç kimse de bu tarihsel çıkma zı sorgulamıy­or. Onun yerine ya sağ ikti darlar suçlanıyor ya da hâlâ 70’lerde kalan =ülfü Livaneli gibi daha da geri giderek Hareket Ordusu gibi ucube hatırlatma­larla toplumun bir kesimi düş man ilan ediliyor.

Oysa ortada hiç değişmeyen, Kılıçdaroğ­lu döneminde olduğu gibi değişiyor gibi görünen ama aslın da savrulan bir CHP gerçeği var. Bu CHP aklı, dünyayı ve Türkiye’yi doğru okumadığı ve buna uygun siyaset üret mediği için de sürekli kaybediyor. Kaybettikç­e de öfkeleniyo­r, birbirleri­yle kavga ediyor.

İşin garip tarafı, bütün CHP’liler bu tabloyu görüyor ama nedenleri ni analiz eden yok. Alın CHP’nin en makul, en başarılı ve en tecrübeli ismi Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i... Büyükerşen 4 dönem dir belediye başkanlığı yapıyor ve zaman zaman da adı CHP Genel Başkanlığı için geçti. Bugüne kadar, bir akade misyen ve tecrübeli bir siyasetçi olarak Büyükerşen’in CHP tarihine ve siyaseti ne ilişkin bir eleştirisi­ni duymadım.

Önceki gün hem bugünlere hem de dünkü CHP’ye yönelik eleştirile­ri çok tartışıldı:

“CHP’liler Bir araya geldik leri zaman hepsi çok iyi ahbap, hepsi Atatürk idealleri, partinin seçimlerde kazanması için yapı lacak işleri konuşurlar. Fakat iki kişi yan yana gelince gidenlerin dedikodusu­nu yaparlar. Gördüm ki geçimsizli­k, anlaşmazlı­k, kıs kançlıklar, iftiralar, herkes birbiri nin ayağının altına karpuz kabuğu koyma gibi eğilimler içerisinde. Ve hâlâ da bugünkü siyasette de biraz daha bozulmuş vaziyette. CHP’nin büyük hastalıkla­rından biri, adeta bir virüs, mikrop gibi siyasetle uğraşan insanlar arasında ne yazık ki var. Bunu cesaretle hiç çekinme den söylüyorum.”

Hoca bu kadar eleştiri için bile “cesaretten” söz ediyor. Ama siya si eksene ilişkin hiçbir eleştirisi yok. Peki CHP’nin tek sorunu “kişisel hastalık lar” mı?

Tek parti dönemini ve 74 yıldır iktidar olamamasın­ı bir yana bırakıyoru­m, sade ce son 14 yıl boyunca CHP’yi daldan dala savuran siyaseti nereye koyacağız? FETÖ’nün sahiplenil­mesi, her evden bir oyun HDP’ye verilmesi, altılı, yedili parti lerle kapalı kapılar arkasında ittifak yapıl ması, dahası “Libya’da, Karabağ’da ne işimiz var?” siyaseti kişisel hastalık lardan daha mı az önemli?

Yıllar önce, Nokta dergisinde çalışır ken CHP yoktu ama aynı SHP ile DSP vardı ve sık sık neden iktidar olamadık larını haber yapardık. Haziran 1987’de o dönem PR şirketinin başında bulunan Bülent Tanla “sosyal demokrat par tiler” üzerine yaptığı bir araştırmad­a “iktidar olma” ihtimali üzerine şöyle bir cevap veriyordu:

“Türkiye’de bir sosyal demok rat gerçeği var. Ama ilgilendik­leri noktalar ya da meseleler toplumun ilgisini çekmiyor. Bu araştırman­ın ortaya koyduğu en önemli sonuç da Türkiye seçmeninin sosyal demokrasiy­i iktidar olarak düşün memesidir.”

70 veya 40 yıl sonra bile değişen bir şey yok.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye