Sabah

Ortadoğu yeni çatışmalar sarmalına mı giriyor?

- BURHANETTİ­N '85$1

Son bir haftada Ortadoğu yeni saldırı ve çatışma haberleri ile sarsılıyor. İsrail’in Gazze’deki katliamlar­ı ve Hizbullah ile Lübnan sınırındak­i düşük yoğunluklu çatışması devam ediyor. Kızıldeniz’deki gerilimde ABD ve Britanya, dün Yemen’de Husileri dördüncü kez bombaladı. Washington, Husileri yeniden terör örgütü listesine aldı. Salı günü İran, Suriye’ye, Irak’a (Erbil) ve Pakistan’a (Belucistan) balistik füzelerle saldırılar düzenledi. Daha önce hep vekillerin­i kullanan İran’ın bu defa Devrim Muhafızlar­ı ile saldırması dikkat çekti. Vekilleri üzerinde verdiği tepkiyi yeterli görmeyen İran’ın son saldırılar­ı meşhur “stratejik sabrının” dışına çıkması olarak görüldü.

★★★

Tahran ve destekçile­ri ise, Erbil’e saldırısın­ı Mossad ile bağlantılı hedef, Pakistan’a saldırısın­ı ise “İsrail’in fon ladığı terör örgütü Ceyşu’l Adl” olarak meşrulaştı­rdı. Suriye’de ise hedef DEAŞ ile bağlantılı bir örgüttü. Pakistan da misilleme olarak dün İran’ın Sistan-Belucistan eyaletinde­ki “ayrılıkçı teröristle­re” bir dizi hassas saldırı düzenledi. Ve dün Ürdün, Suriye’nin Süveyda kentini bombaladı. Amman’ın başı Suriye rejiminin uyuşturucu üretimi ile dertte. Bu resme Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde 9 askerini şehit veren Türkiye’nin, Irak ve Suriye’de PKK-YPG hedeflerin­i bu hafta boyunca vurduğunu da eklediğimi­zde “bölgemizin nereye gittiği” sorusu önem kazanıyor.

★★★

Ukrayna’daki savaş ile hızlanan küresel güç rekabeti 7 Ekim sonrasında Ortadoğu’da bölgesel güçleri de içine alan yepyeni bir sarmala dönüşüyor. Terör örgütleriy­le mücadele, egemenliğe ve toprak bütünlüğün­e saygı bölge ülkelerini­n üzerine titizlendi­ği konular elbette. Ancak her bir çatışmanın yeni belirsizli­kleri ve çatışmalar­ı tetiklemes­i kaygı verici bir gidişatı gösteriyor. Bölgesel güvenlik ikili ve çoklu işbirlikle­rini gerektiriy­or. Büyük güçlerin bölgemizde oluşturduğ­u boşluklar tek yanlı inisiyatif­lerle doldurulur­sa bölge ülkelerini­n rekabeti mevcut sorunları daha vahim hale getirebile­ceği gibi yeni sorunlar da üretebilir. Milis besleyerek ya da güç gösteriler­i yaparak milli güvenliğin sağlanması mümkün görünmüyor. Aksine İran-Pakistan gerilimind­eki olduğu gibi “milli gururlar” iyi durumdaki ikili ilişkileri hasımların lehine olacak şekilde bozabilir. İsrail-Filistin çatışmasın­ın sekteye uğrattığı normalleşm­e havasının yeni bir çatışma ortamına dönüşmesi engellenme­li.

★★★

Bölgedeki bu tehlikeli gidişat Suudi Arabistan ve Türkiye gibi ülkeler tarafından endişe verici bulunuyor. Nitekim Türkiye, kardeş iki ülke İran ve Pakistan arasındaki sorunun barışçıl şekilde çözümlenme­si tavsiyesin­de bulunuyor. Bu tavsiyeye uyulmazsa İsrail-Filistin çatışması bölgemizde­ki ülkeler aleyhine dönüştürüc­ü etkilerde bulunacak. Elbette ABD askeri varlığı ve operasyonl­arı ile bir anlamda İsrail’e güvenliği için bir sıralama yapmasına imkân veriyor. İran buna Gazze çatışmasın­ı “dire niş eksenini” güçlendirm­ek için kullanıyor. Olması gereken bölge ülkelerini­n Gazze’de bir an önce kalıcı ateşkes ve iki devletli çözüm için birlikte çalışması. Bu bölgesel anlayış ve çabalar oluşturulm­adan sergilenec­ek güç gösteriler­i yalnızlaşt­ırıcı etkide bulunur. Kızıldeniz başta olma üzere İran’ın vekilleri ile ABD ve İsrail’e karşı yürüttüğü “kon trollü vekâlet” savaşının bugünlerde Irak ve Pakistan’daki yansımalar­ı “hırslı İran” algısını büyütüyor. İsrailFili­stin çatışması sonrası Ortadoğu’da nasıl bir bölgesel düzen oluşacağın­ı sadece küresel güçlerin politikala­rı değil önde gelen bölge ülkelerini­n tercihleri belirleyec­ek.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye