Parasız mı okul? Geçiniz...
“Bizim semtteki $VMªye cümbür cemaat gittik. Sınıf annesi orada bir kafeyi ayarlamış, öğretmenin doğum gününü bütün veliler olarak kutladık” diye anlatıyor.
Sözünü kesiyorum: Yahu sınıf anneliği kalkmadı mı?
“Fiilen sürüyor...”
Ne yalan söyleyeyim, dinlerken sükûneti mi kaybediyorum.
Devam ediyor: “Öğretmene hediye ler, çaylar, kekler... Devlet okulu bu; sınıfın çoğunluğunun hâli vakti artık pek iyi değil; düşündüm bir an biz ne yapıyo ruz diye! Üç anne gelmemişti, daha doğ rusu gelememişlerdir; sınıf annesi onlara da dudak büktü.”
Aklıma geliyor: Çay kaç liraydı?
“Ben de bilmiyordum” diyor; “lira olmuş.”
Kim ödedi?
“Biz tabii ki!”
Söylene söylene yerimden kalkıyorum; şu öğretmenlerin doğum günlerini eşleri kutluyor mu acaba?
★★★
Şunu kabul edelim...
Milli eğitim artık çocukları okulda oyalamak üzerine kurulu...
Çocuklar hem ebeveynlerin hem de top lumun ayak altından uzak tutuluyor...
Özeller dışındaki olay budur, başka hiçbir şeydir, maalesef.
Ya öğretim diyeceksiniz?
Eh, “tarih öncesi”nden kalma bilgiler aktarılıyor elbette.
Eli öpülesi öğretmenler hâlâ var mı? Var.
Çocuklara hayrı dokunan şey sis tem değil, bu öğretmenler...
Ancak günümüzde “bilgi”nin kayna ğı çoktan okul dışına çıktı. Bazı araştırmalar, çocukların kullandıkları bilgilerin yüzde 67’sini okul dışında ve özellikle dijital ortamda edin diklerini ortaya koyuyor.
★★★
Okulların...
Milli Eğitim kafasının...
Ve velilerin okulla ilişkisindeki çarpık lıkların bir gün gelip değişeceğine inanıyor muyum?
Hayır!
O hâlde ne beklemeliyiz?
Yalansız dolansız bir eğitim düzeni... Olamaz mı?
“Parasız eğitim” deyip veli Whatsapp gruplarına iban no’ları atılıyorsa, geçiniz...
“Kitapları devlet veriyor” denilip öğretmenler o kitapların kapağını bile açtırmı yorsa, geçiniz...
★★★
Çocuklar...
Her ay ödemelerde aileleri bir aksaklı ğa sebep olur da, öğretmen herkesin için de bunu vurgular diye mide krampları geçi riyorlar...
Bunları bile hesaba katmayan bir düzen oluşturmuşuz, bari ben yazıp hatırlatayım..