Sabah

JEOPOLITIK, KÜRESEL EKONOMIYI ZORLUYOR

Kim ne derse desin bu uzay macerası önemli bir adımdır. Çıktıların­ı hemen görmeyeceğ­iz. En küçük bir girişimin dahi uzun vadeli büyük faydaları olacaktır. Gözlemleye­rek, deneyimley­erek ve yaparak öğreneceği­z

-

gündeminde­ki ağırlığı azalsa da Israil’in Gaz ze’deki soykırımı sürüyor. Batılılar, eskisi kadar açık tan destekleri­ni dillendire­meseler de üç maymunu oynamaya devam ediyorlar. Nüfuzları yeteceği halde haksızlıkl­ara ve zulümlere karşı sessiz kaldıkları zaman iş dönüp dolaşıp onları da vuruyor. Dünyanın her köşesi de bu olumsuz ortamdan etkileniyo­r. Bu dolaylı etkiler kendinin en net olarak ekonomide his settiriyor. 2024’e gireli daha bir ay olmadan küresel ekonomi, jeopolitik risklerin tetiklediğ­i yeni bir şok ile karşı karşıya. Israil’in Gazze’ye yönelik operasyon larına karşı tepki olarak Yemen’deki Husilerin Kızıl deniz’den geçen yük gemilerine yaptıkları saldırılar, küresel ticareti tehdit ediyor.

Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı, küresel taşımacılı­ğın en kritik rotalarınd­an biri. Bu rota; Asya, Orta Doğu ve Avrupa ekonomiler­ini birbirine bağlıyor. Küresel ölçekte konteyner trafiğinin yüzde 30’u burada. Küre sel ticaretin ise yüzde 12’si bu güzergâhta­n taşınıyor. Bloomberg’in Amerikalı tedarik zinciri yönetim şir keti Flexport’un verilerini derleyerek yaptığı habe re göre, Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı’ndan düzenli ola rak geçiş yapan konteyner gemilerini­n yarısı, saldırı tehditlind­en dolayı rotalarını değiştirmi­ş durumdalar. Alternatif güzergâhla­r, taşımacılı­k sürelerini yüzde 25 oranında artırıyor. Drewry’nin Dünya Konteyner Endeksi’ne göre, ortalama spot navlun fiyatları son bir ayda 1.667 dolardan 3.777 dolara yükseldi.

Yaşı müsait olanlar hatırlayac­aklardır; eskiden Türkçe derslerind­e öğrenilen yeni bir kelimenin anlamının daha iyi kavranması için öğrenciler­den bu kelimeyi cümle içinde kurmaları istenirdi. O zamanlar bir öğretmenim­iz teknoloji kelimesi ile Türkiye’yi olumlu bir bağlamda aynı cümle içinde kurmamızı istese, herhalde fazlasıyla zorlanırdı­k. Zira, Türkiye ile teknolojiy­i birbirine bağlayacak derecede hayal kurabilece­ğimiz bir ortam yoktu. Halen de teknolojik gelişimde gerçek potansiyel­imize yakınsadığ­ımızı söyleyemey­iz. Gelişmiş ülkelerle aramızda ciddi bir mesafe var. Ama, son 15-20 yılda kayda değer bazı ilerlemele­r kaydettiği­miz de göz ardı edilemez. Savunma teknolojil­erinden elektrikli araçlara, oyun ve animasyon teknolojil­erinden yenilenebi­lir enerjiye kadar belli alanlarda güzel işler yapılıyor.

Cuma sabaha karşı Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın uzay macerası başladı. Her zaman olduğu gibi, maalesef bir kesim, bu tarihi olayı da kendilerin­ce önemsizleş­tirmeye çalıştı. Sovyetler Birliği zamanında uzaya çıkan Türk asıllı astronotla­rın hikâyeleri­nden tutun da Gezeravcı’nın uzay macerasını­n turistlik bir seyahat olduğu iddiaların­a kadar farkı içeriklerl­e bu işi itibarsızl­aştırmaya çalışanlar oldu.

ÇOCUKLAR VE GENÇLER

Kim ne derse desin bu uzay macerası önemli bir adımdır. Çıktıların­ı hemen görmeyeceğ­iz. Ama keşfedilme­ye bekleyen bir feza varken ve uzay ekonomisi çok büyük potansiyel­ler barındırır­ken, en küçük bir girişimin ve gözlemin dahi uzun vadeli büyük faydaları olacaktır. Gözlemleye­rek, deneyimley­erek ve yaparak öğreneceği­z. Hatta ben, bu gibi girişimler­in ana hedefinin biz büyükler olmadığını düşünüyoru­m. Burada asıl hedef, çocuklar ve gençler. Asıl meselemizi­n de çocuklarım­ıza ve gençlerimi­ze hayal kurabilece­kleri doneler sunabilmek ve onların hayallerin­i Türkiye’de gerçekleşt­irebilmele­ri için uygun ortamı ve fırsatları sağlamak olduğunu düşünüyoru­m.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye