CHP’de KK darbesi
AK Parti ve MHP yerel seçimlere büyük bir moralle giderken, DEM’le demlenmek zorunda kalan CHP sadece eşbaşkanlar arasında bir gerilim yaşamıyor, aynı zamanda bir önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile de derin bir gerilim içinde. Bu da sadece siyasi kadroları değil, Kılıçdaroğlu’nun “hançerlenmesi” nedeniyle Alevi sosyolojiyi de kapsıyor.
Bu gerilime yönelik Kılıçdaroğlu birçok işaret verdi ama son işareti bir hayli manidardı: “Hiç kimse yalnızlığımdan cesaret almasın...”
İktidara yönelik bir eleştirinin altında yer alan bu mesajın kime verildiği konusunda kimse tereddüt etmedi. Adres belliydi: CHP yönetimi.
Bir süre sonra da bu işaretin gereğini Meclis’teki idare amirliği seçimlerinde gördük. Kılıçdaroğlu düğmeye basmış ve destekçisi milletvekilleri harekete geçmişti. CHP tarihinde bildiğim kadarıyla ilk kez, genel merkeze rağmen Meclis’te farklı bir ekip seçiliyordu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve eşbaşkan Ekrem İmamoğlu ekibi kendilerine kurultayda destek veren Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün’ün seçilmesini isterken, Kılıçdaroğlu karşı aday çıkartıyor ve Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ı destekliyordu.
Seçimi Kılıçdaroğlu’nun desteklediği Bayraktutan 67 oy alarak kazanırken, Özel-İmamoğlu ikilisinin desteklediği Tüzün 55 oyda kalarak kaybediyordu.
Bu CHP içindeki iç savaşta yeni bir cephenin açıldığını gösteriyor. İdeolojik ve siyasi bir eksene dayanmayan bu kavganın, yerel seçim sürecindeki tek yanlı aday belirlemeleriyle daha da derinleşeceği görülüyor.
CHP, 31 Mart sonrası çok şeye gebe...