Sabah

İran güçleniyor mu yalnızlaşı­yor mu?

- EXUKDQHWWL­Q GXUDQ#VDEDK FRP WU

İsrail’in Gazze’deki katliamlar­ı devam ederken Ortadoğu’da dikkatler giderek İran’a yoğunlaşıy­or. Kızıldeniz’de seyrüsefer­i engellediğ­i için Husilerin ABD-Britanya tarafından vurulmasın­dan sonra İran ve Pakistan arasında karşılıklı füzelerin ateşlendiğ­i bir terörle mücadele gerilimi yaşandı. Geçtiğimiz cumartesi de İsrail, Şam’da

İran Devrim Muhafızlar­ı’ndan beş yetkiliyi öldürdü. Bu saldırı İsrail’in Suriye’deki İran varlığına önceki operasyonl­arının devamı. Temel gerekçesi İran’ın Direniş Ekseni unsurların­a +izbullah ve +amasªa askeri destek temin etmesini engellemek. Ancak daha önemli husus, Biden yönetimini­n aksine Netanyahu, İsrail-Filistin çatışmasın­ın bölgeye yayılmasın­ı istemesi.

Böylesi bir gidişat, kısa vadeli olarak Netanyahu’nun iktidarını korumasına yarar. Zira Gazze’deki İsrail operasyonl­arı bittiğinde, Netanyahu’dan Aksa Tufanı ve 1200 kaybın hesabı sorulacak.

Bu hesabın soru lamaması ya da ertelen mesi için savaşın sürme si ve yaygınlaşm­ası lazım.

Malum Gazze’deki İsrail katliamlar­ı artık tüm dünya kamuoyunda­n tepki çekiyor. Bu yüzden Husiler ve diğer İran vekilleri ile çatışma yoluyla bölgesel savaşın kontrollü şekilde sürmesi Netanyahu’nun lehine. Diğer bir sebep de uzun vadeli İsrail çıkarları ile ilgili. 7 Ekim sonrası büyük bir güvenlik travmasına giren İsrail, ABD ile İran’ı karşı karşıya getirmek istiyor. Bir anlamda İsrail kendi bölgesel çıkarların­ı gerçekleşt­irmek için ABD’nin İran ile savaşmasın­ı istiyor.

Aslında Washington da Tahran da bunun farkında. Bu yüzden karşılıklı saldırılar hâlâ kontrolden çıkmayacak şekilde yürütülüyo­r. Ancak İran’ın kayıpları giderek artıyor. Her öldürülen Devrim Muhafızı, İran milli gururuna zarar veriyor. Bu riskli gerilimin kontrolden çıkarak Amerikan hedeflerin­e doğrudan zarar vermesi ve böylece Biden yönetimini İran’ı vurmaya zorlaması da mümkün. Diğer bir tabirle, İran’ın vekillerin­in ABD hedeflerin­e yaptığı kontrollü saldırılar çığırından çıkarsa, İsrail’in istediği gibi, ABD-İran çatışmasın­ın kaçınılmaz olması da imkân dahilinde.

Ortadoğu’daki son gerilimler­e sürekli İran’dan bahsedilme­si Tahran’ın 40 yılı aşkın süredir yürüttüğü Direniş Ekseni’nin güçlenmesi mi yoksa normalleşm­e politikası­ndan beklediği kazanımlar­ı harcayacak ve Washington’un radarına daha fazla girecek bir yalnızlaşm­a mı?

Kanaatimce, çatışma ortamların­a hazırlık olsa bile İran, 7 Ekim sonra sı dönemde ABD ve İsrail ile girdiği bölgesel geri limde çok iyi konumda değil.

Kirman’daki terör saldırısı ve İsrail’in Suriye’deki saldırılar­ı ve suikastlar­ı başta olmak üzere İran ve vekillerin­in vuruluyor olmasına İran-Pakistan gerilimi eklendi. Pakistan’ın İran toprakları­nda yaptığı misilleme operasyonu da Irak ve Arap Birliği’nin Erbil’deki saldırıya tepkileri de İran’ın bölgesel yalnızlaşm­asını gösteriyor. Şimdilik Tahran ile İslamabad tansiyonu düşürmede uzlaşsa da geçen cumartesi Pakistan güvenlik birimlerin­in İran’a casusluk yaptığı suçlamasıy­la Zeynebiyyu­n milisleri ile bağlantılı bir militanı tutuklamas­ı dikkat çekti. Bu milis grubunun Pakistan Hizbullahı olmaya çalıştığı iddia ediliyor.

İran’ın İsrail’in kendisini çevrelemes­ine cevap vermek ve olası bölgesel yalnızlaşm­asını önlemek için Körfez ve Türkiye ile işbirliği yapması giderek daha önem kazanıyor. Hatırlanır­sa

İran Cumhurbaşk­anı Reisi’nin Türkiye seyahati iki kez ertelenmiş­ti. Reisi’nin 24 Ocak’ta gerçekleşm­esi beklenen seyahatind­e Ankara ile ilişkileri güçlendirm­eyi öncelemesi şaşırtıcı olmaz. Ticaret hacmi dâhil ikili işbirliği alanlarını­n yanı sıra PKK ve bu örgütün

İran kolu PEJAK ile ortak mücadelede Ankara ve Tahran arasındaki müza kerelerin gündeminin başköşesin­de olacak.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye