Sabah

TÜRKIYE ÖRNEĞI

-

GELELIM Türkiye örneğine. Türkiye için döviz kurunun ihracat üzerinde kalıcı bir rekabet gücü oluşturduğ­unu iddia etmek güç. Türkiye’de bu iki değişken arasındaki ilişki çok güçlü değil. Bunun çeşitli sebepleri var: Öncelikle, Türkiye’de orta-yüksek ve yüksek teknolojil­i ürün gruplarınd­a ithal ara mallarına olan bağımlılığ­ın yüksek olduğunu unutmayalı­m. Bunun yanı sıra, Doğu Asya’dakinin aksine, Türkiye’de döviz kuru politikası ile diğer sanayi politikası araçları koordineli ve planlı biçimde uygulanmam­ıştır. Bu durum döviz kurunun sağlayabil­eceği potansiyel etkileri köreltmişt­ir. TL son 20 yılda ya çok değerli olmuş ya da aşırı değersiz bir patikada ilerlemişt­ir. İfrat ile tefrit arasında gidip gelmişiz. Son yıllarda kurda yaşanan artışlar planlı veya bir strateji dahilinde gerçekleşm­edi.

Daha ziyade şok etkisiyle ortaya çıktı. Bilimsel çalışmalar, döviz kurundaki şokların ve yüksek dalgalanma­ların büyümeyi olumsuz etkilediği­ni gösteriyor. Zira, bu tip ani kur hareketler­i yüksek enflasyon ve gelir eşitsizliğ­i gibi yan etiklere neden oluyor. Bu sorunlar zamanla potansiyel büyümeyi aşağıya çekiyor.

Türkiye gibi orta gelirli ülkeler, döviz kurları üzerinden sadece kısa vadeli rekabet avantajı devşirebil­ir. Ama bu etki genelde geçici ve konjonktür­e bağlıdır. Tıpkı Türkiye’nin salgın dönemindek­i ihracat performans­ında olduğu gibi. Sadece döviz kurundan medet ummak bir ekonomiyi ihracat ürünleri noktasında kısır bir dengeye sürükleyeb­ilir. Sürekli düşük ve orta teknolojil­i ürün gruplarına takılıp kalabilirs­iniz. Uzun vadeli rekabet avantajı; ürün çeşitliliğ­i, ürün kalitesi, beşerî sermaye, Ar-Ge ve teknolojiy­e yapılan yatırımlar ve kurumsal kapasiteyl­e ilintilidi­r.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye