Sabah

Allah, kadının yakarışına cevap verdi

-

Hazreti Ömer, yanına aldığı arkadaşı Mualla b. Carud ile Medine’de dolaşıyord­u. Hz. Ömer bu yürüyüşler­iyle hem hal kın içine girip onları dinliyor hem de kendini hissettiri­yordu. İşte o yürü yüşlerden biriydi. Medine sokakla rından geçerken yaşlı bir kadının sesi duyuldu. Kadın şöyle seslendi: “Ömer, Ömer, hele bir bekle beni!” Halife durdu ve sesin geldiği yöne dönüp şöyle dedi: “Buyur teyze. Seni dinliyorum.”

Yaşlı kadın bastonuna dayana rak yürüdü. Halife’nin tam kar şısına geçip şöyle konuşma ya başladı: “Seni küçük bir Ömer’ken tanıdım. Sen Mekke sokakların da dolaşırdın. Hayvan güderdin. Ukaz pana yırında pehlivanla rı yenerdin. Sonra büyüdün ve şimdi Müslümanla­rın başında Halife’sin.”

Kadın duraksadı. Hem yaşının hem de heyecanını­n etkisiyle olsa gerek nefeslendi. Hz. Ömer ise teyzeye daha da yanaş tı. Büyük bir dikkatle kadını dinliyordu. Kadın devam etti: “Hilafet makamı sakın seni şaşırt masın. Allah’a karşı olması gereken saygı yı unutturmas­ın. İnsanların dertleriyl­e meşgul ol. Bir gün hesap vereceğini unutmayası­n.”

‘AKŞAMA KADAR DİNLERDİM’

Kadın konuşmaya devam ediyordu. Hz. Ömer’in başı önde, soluksuz konuşan kadı nı dinliyordu. O esnada oradan geçenler de

toplanmaya başladı. Merak bu ya! Halife kimi dinliyor? Kim bu Halife ile konuşan kadın? Carud, Hz. Ömer’in sakalından gözyaşı aktı ğını görünce telaşlandı. Koca Halife, koca Ömer çocuk gibi dinliyor, çiviyle mıhlanmış gibi duruyordu.

Carud kadına çıkıştı: “Yeter be kadın! Baksana, Halife’yi ağlattın. Bu kadar ağır konuşma. Halife hassas, görmüyor musun gözyaşları sicim gibi akıyor. Sözlerini bitir artık. Halife namaza yetişecek.”

Hz. Ömer ağır ağır başını kaldırdı.

Carud’a bakıp şöyle dedi: “Esas sen sus Carud! Sen bu kadını tanıyor musun? Bu kadın Havle’dir. Bu kadın Hz. Peygamber döneminde kocasını Hz. Peygamber’e şikâ yet etmişti. Kocası onu boşadığı için... Hz. Peygamber de bu hususu Allah’tan gelecek ayete bırakmıştı. Nihayet bu kadının yakarı şını Allah kabul etmiş ve Mücadele Suresi’nin ilk dört ayeti inmişti. Allah kadının yakarışına sessiz kalmamıştı.

Allah ilk ayette şöyle demiş ti:

‘(Ey Muhammed) Kocası hakkında seninle tartışan ve yakınan kadının sözünü Allah işitmiştir. Allah sizin karşılıklı konuşmanız­ı isti yordu...’

Carud, yüce Allah’ın yakarışı nı dinlediği bu kadını şimdi sen din leme diyorsun. Vallahi namaz vakti geçmeyecek olsaydı, gün batımına kadar bu kadını din lemeye devam ederdim.”

HALİFE’NİN TEVAZUSU

Hadise hakikaten dikkat çekicidir. Hz.

Ömer’in yaşlı bir kadının öğütleri ni bir çocuk safiye ti, hatta mahcubiye ti içinde dinlemesi hepimize ders olma lıdır. Kadının hatırlattı ğı bu husus zaten Halife Ömer’in kırmızı çizgileriy­di. Hz. Ömer gibi adil bir insana belki en son söylenmesi gere ken sözlerdi. Ama gelin görün ki Ömer, sessizce hatta gözyaşları içinde dinledi. “Bu sözleri kime söylüyorsu­n, ben adil değil miyim?” gibi bir tavrın içine girmedi.

Sadık, kâmil bir mümin olarak Rabb’e tes limiyet ve sorumluluk duygusu içinde dinledi. Söylediği sözlerden dolayı kadına karşı çıkan dostu Carud’u hizaya getirdi. “Allah bu kadı nın serzenişin­i önemsedi de ben Ömer mi önemsemeye­ceğim” cevabını verdi.

KADININ ENGİN CESARETİ

Ya hakkında Mücadele Suresi’nin ilk dört ayeti inen Havle hatuna ne diyelim? Cesaretine, samimiyeti­ne, duruşuna, vakarı na, haklı çıkışına, hatta Halife’ye çıkışması na... Asrı Saadet kadınları, göklerin ötesine mesaj iletecek kadar sadıktılar. Ve gönder dikleri yakarışın cevabı da ötelerden, üste lik kadınları doğrulayac­ak şekilde iniyordu. Müslüman kadına bir cendere takdim edenler veya kadını böyle görmek isteyenler bu ayet lere ve hadislere biraz odaklansal­ar bu bağ nazlıktan kurtulabil­irler.

606 1H \D]

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye