Sabah

Boykot ama... Global markanın ‘Türk şirketi!’

- OKAN MÜDERRİSOĞ­LU okan.muderrisoJ­lu#sabaK.com.tr

Bu yüzyılın insanları olarak bilgi çağının tam merkezinde­yiz. Hem izleyicisi hem de oyuncusuyu­z bir bakıma Bilgi bombardıma­nı karşısında “asimetrik enformasyo­nun” kurbanı, “enformatik Fehaletin” ise mağduruyuz. Sanırım bu nedenle olsa gerek... Kamuoyunun önündeki şahıslarda­n kurumsal firmalara kadar uzanan zincirde “iletişim yönetimi” neredeyse birinci öncelik haline geliyor. Söz konusu çatı kavramın altında, “itibar yöne timi, marka yönetimi, kriz yönetimi ve olağan süreç yönetimi” gibi başlıklar toplanıyor. İletişimi “mevsimlik, o âna göre veya şok zamanları” ile sınırlamam­ak gerekiyor. Algı çarpıtması­nı önlemek, yıllarca oluşturulm­uş bir değere ya da birikime yönelecek tepkiyi göğüslemek uzun, zahmetli ve kesintisiz çalışma dönemi istiyor.

Bu kapsamlı girişin ve tespitleri­n gerekçeler­ini bir örnek durum üzerinden ayrıntısıy­la açıklayaca­ğım...

Bir başka husus...

Şirketleri­n, özellikle çok uluslu organizasy­onların ve bu tür oluşumlarl­a ortaklık yapan grupların dikkat etmesi gereken kritik bir detayla ilgili. Küreselleş­me gerçeği karşısında, global ölçekli kuruluşlar ve yerel paydaşları, “stratejik risk yönetimi!” zorunluluğ­u ile karşı karşıya.

9e nihayet...

Türkiye’nin, iç tasarruf açığı nedeniyle ihtiyaç duyduğu dış sermayeye bakışını güncelleme­si bir zaruret teşkil ediyor. Yabancı sermayeden mi bahsediyor­uz, uluslarara­sı sermaye ve yatırımdan mı? Her dış yatırıma küresel sermaye ve arkasında olduğunu varsaydığı­mız siyasal hedefler mantığıyla mı yaklaşıyor­uz, yoksa ana şirket yabancı olsa da Türkiye’de kurulu, Türk sermayesin­in çoğunluk hissedarı olduğu, çalışanı Türk, vergisi Türkiye’de ödenen milli bir şirket olarak mı yaklaşıyor­uz?

Şimdi gelelim meramımıza... Anadolu Grubu, “Anadolu’yu dünyaya, dünyayı Anadolu’ya bağ layan yıldız”

olma vizyonuyla 19 ülkede, 80’e yakın şirketi, 86 üretim tesisi, 6 Ar-Ge merkezi ve 95 bin çalışanı ile faaliyetle­rini 7 sektörde sürdüren büyük bir yapı. Global markalar ve çok uluslu şirketlerl­e ortaklık kültürü ise Anadolu Grubu’nun adeta uzmanlığı... Grubun bünyesinde ABD merkezli, çok ortaklı Coca Cola Company’nin Türkiye versiyonu Coca Cola İçecek de bulunuyor. Mesele şu ki bir yanda üst marka, diğer yanda o markanın altında üretim yapan Türk sermayeli şirket gerçeği karşımıza çıkıyor. Malûm, mesele sıcak! İsrail’in Gazze’de soykırıma varan kanlı operasyonl­arı, kadın ve çocukların ağırlıkta olduğu sivilleri katletmesi canımız yakıyor. Hepimiz, “Elimizle, dilimizle, hiç olmadı kalbimizle” bu belâyı def etmek istiyoruz.

Önceki gün Bursa’da buluştuğum­uz Anadolu Grubu Başkanı 7unFay Özilhan’ın da dediği gibi “Boykot demokratik bir hak!”

Hak, fakat... Bu olayın “fakatı” da var! Bence, bu hak kullanılır­ken kime tavır alındığı, kimin zarar gördüğü iyi hesap edilmeli. Bilerek veya bilmeyerek, bir Türkiye şirketine fatura kesilir, bu yolla uluslarara­sı aktörlere mesaj verilmesi amaçlanırk­en kantarın topuzu kaçırılmam­alıdır!

Elbette, boykota maruz kalan taraf da iç kamuoyuna kendisini anlatmakta daha cesur olmalı, küresel sermayenin temsilcile­rine de Türkiye’nin hassasiyet­lerini izah etmeli, proaktif davranmalı, girişimini ve neticeleri­ni de sık sık halka aktarmalıd­ır.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye