Bilgisayar oyununda değiliz
İkide bir “Griler de var” demeyi bırakın deyip durmaktan dilimde tüy bitti. Önce deyin;
ak olana ak, kara olana kara kötülüğü gördüğünüz yerde tanıyın; bu bilgiyi kaybetme yin
diye dövündüm durdum...
Kötülüğün insani(!) arıza, şiddetin makul politika, psikopatlığın “elbet bir gün tedavi edilebilir bir hastalık” haline getiril mesinin nasıl bir felaket olduğunu anlıyor muyuz?
★★★
Savaşlar bir televizyon dizisini andırmaya başladığında; durma dan ve zevkle öldürmek bir bilgi sayar oyunu gibi göründüğünde...
Uyanamadık.
İyi ile kötü; merhamet ile zulüm arasın daki ayrım bulanıklaştı.
Ahlaki ayrım çizgileri sertliğini kaybetti, belirsizleşti.
O yüzden
Baudrillard “Postmodern toplumlarda kötülük nereye kayboldu?”
sormuştu:
“Kötülüğü dile getirmeyi ve gelecek kuşaklara aktarmayı bilmiyoruz, bu her şey den daha kötü” diyordu...
Haklıydı.
Çekildiği kuytuda kötülüğü cesaretlen dirdik.
Şimdi geri dönüyor.
Ve biz onun hakkında artık fena halde cahiliz.
★★★
Ninelerimizin bizi “Aman bu düpe düz kötülüktür, sakının evlatla rım!” diye uyardığı nice şey şimdi “has talık”, hatta bazen bir “insan hakkı” olarak tanımlanıyor. Şeytan da zaten artık bir Hollywood kahramanı...
E olmuyor işte o zaman!
★★★
Hayır! Bir psikopat, iyi bir insa nı öldürdü diye iyilik ölmeyecek, sersemleşmeyelim...
Psikopatlara psikopat, gayet aklı başın da olan kötülere dümdüz kötü; her türlü ahlaki ölçüden uzak pislik tiplere apaçık pis lik dediğimiz günlere geri dönmeye başla yalım, o kadarı dahi yetecek...
★★★
Neyse, güzel şeylere döneyim... Özlemek güzel mesela...
Bir insanı, bir yeri, bir manzarayı hatta, bir kokuyu...
Özlemeyi karın ağrısı gibi yaşayıp mızıl danmak yerine tatlı tatlı hatırlamaya çevir mek...
Özlemek, basbayağı sevmek.
★★★
Kedilerin akarsuyu sevmesini, çeşmeyi, fıskiye gibi şeyleri görün ce gözlerinin parıldamasını anlıyorum.
Su, harekettir; aktıkça azizleşir.
★★★
Çay bahçelerini, kahveleri seviyorum biliyorsunuz...
Balıkesir’de şahane bir kahve hane buldum...
Şehrin meydanına, camisine, insanına hâkim, muhabbet seven , dost bir kahve. Adı Efendi.
Oradan yolu geçenlerin aklında olsun. Karadut çayı da söylediniz mi, tamam dır.