YRP ve DEM Parti’nin verdiği kararların etkisi ne olur?
İYİ Parti’den sonra YRP ve DEM Parti’nin kendi adayları ile seçime girme kararı siya si partilerin konumlanmasını değiştiren bir trende işaret ediyor. Üçüncü yol tartışması nın canlanacağı bir yeni siyasi topoğraf ya oluşuyor. Cumhur İttifakı cenahında YRP haricinde ittifak olgu su kendisini korurken muhalefette yepye ni bir müstakil siya set arayışı öne çıkıyor. Partiler kendi özgül ağırlıklarını gösterme niyetindeler. Bu ağırlı ğın 2028 seçimlerindeki olası ittifak ve işbirli ği pazarlıklarında etkili olacağını düşünüyorlar. “gtekinin kaybetmesi için bunu des tekleyelim” havası büyük oranda kayboldu. Önce muhalefetteki panorama ile başlayalım.
Mayıs 2023 seçimlerinde CHP adayı Kılıçdaroğlu’nu desteklemek için bir araya gelen partilerin hiçbirisi Mart 2024 seçimle rinde CHP’nin belediye başkan adayları için kampanya yapmayacak. Aksine SP, GP, DEVA, Memleketim Partisi ve Zafer Partisi dâhil hepsi kendi partilerinin seçmen tabanı nı konsolide etmek için aday çıkararak mev cut CHP belediye başkanlarını eleştirerek seç menden oy isteyecek. Bunun anlamı CHP’nin “%ize oy verin yoksa $. Parti kaza nır” söyleminin muhalefet cenahında etki ve anlamının hayli zayıfladığıdır. “Yancı deği liz” ya da “Payanda değiliz” söylemi ağırlık kazanıyor. Diğer tabirle, “İmamoğlu ya da Yavaş’ın siyasi kariyeri (kazan ması) derdimiz değil” anlayışı yerleşiyor.
Kampanya döneminde bu söylemin İmamoğlu ya da Yavaş’a sıcak bakan ve geçen seçimde bu isimlere oy veren seçme ni de etkileyeceği açık. Bu etkinin ölçeği ne olacak. Kritik soru bu. CHP’nin beklediği gibi “tabanda işbirliği” formülü işlerse muha lefetin diğer partileri ciddi bir temsil krizinde demektir. Aday çıkaran partilerin seçmenle rini büyük oranda koruması, CHP’li adayla rın birçok büyükşehirde kaybetmesini bera berinde getirir. Bu da CHP’nin yeni krizi ve 1 Nisan sonrası partide kavga demek. Hatta CHP’deki güç odaklarının şimdiden asıl der dinin 1 Nisan’da başlayacak yeni kapışmaya hazırlanmak olduğu bile söylenebilir.
★★★
DEM Parti’nin İstanbul’da ne kadar iddi alı bir aday çıkaracağı 9 Şubat’ta belli olacak. “İmamoğlu’nun kaybetmesi bizim sorunumuz değil” söylemi Başak Demirtaş’ın adaylığı na verilen açık destek. “CHP ile işbirliği yapalım” diyen ekip DEM Parti’de azınlı ğa düşmüş görünü yor. İdeolojik konumu önemseyen ve 2019 ile 2023’teki işbirliği nin kazanımlarını değersiz bulan tabanın etki si daha fazla görünüyor. DEM Parti’nin ada yının iddialı olması CHP, olmaması Cumhur İttifakı tarafından karşı tarafa destek mahiye tinde yorumlanacak. Ancak İYİ Parti, YRP ve DEM Parti’nin aday çıkarmasının getirece ği söylem çeşitliliğinin kampanyaları ve seç meni nasıl etkileyeceği merak konusu. Bu henüz anketlere yansıyabilen bir husus değil. Sözgelimi Kurum ve İmamoğlu arasında geçe cek İstanbul seçiminde seçmenin bu çoklu aday ve söylem düzlemine nasıl tepki verece ği önemli. CHP adayları 2019 havasını kay bettiklerinin farkında olmalı. İmamoğlu’nun “ben ve diğerleri” yaklaşımı ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı gündem alan eleş tirileri muhalefet seçmeninden beklediği oran da oy almayı getirmeyecektir.
★★★
YRP de tek başına seçime girerek oy taba nını genişletme derdinde. Cumhur İttifakı için de olmak, AK Parti’ye küsen seçmeni YRP’ye çekmek açısında değerliydi. Şimdi YRP, Millî Görüş vurgusu, bazı ideolojik eleştirileri ve seç tiği adaylarla AK Parti’den oy çekmeye çalı şacak.
Pazarlıkta anlaşılamayınca tek başına aday çıkarma durumu YRP’ye yarar mı?
Muhalefet cenahındaki zoraki itti fakın dağılması hâli Cumhur İttifakı’nda yok. Malum, SP, GP ve DEVA’nın AK Parti’yi eleş tirmesi onlara muhafazakâr tabandan bekle dikleri desteği getirmedi. Bu itibarla YRP hem muhalif olma hem de Cumhur İttifakı’na yakın durma stratejisi güdüyor. AK Parti’nin bu yeni duruşa yönelik bir cevap üretmesi gerekir.
1RW 6 Şubat depremlerinin birinci yılın da kaybettiğimiz insanlarımız için tekrardan Allah’tan rahmet diliyorum.