Sabah

Taş-kağıt-makas!

-

docuklar mahalle sahasında beşerden maç yapıyor, kenarda tekin olmayan babaları yaşında adamlar destekten daha çok küfür kıyamet sahaya emir yağdırıyor lardı. Maçı kazanırsan oynamaya devam ederdin, kenardaki adamlar da o maçla ra aralarında bahis oynayanlar­dı. Çocuk lardan biri çok yetenekliy­di, çok koşardı, az koşsa akşam evinde o saha kenarında ki adamlardan biri olan babasından fırça yerdi. O çocuk *üney Amerika’dan büyük topçu diye İspanya’ya geldi. Öyle böyle değil, 10 numaranın hasıydı. Koşmuyor dediler. Hoş koşma sına da gerek yoktu ya o futbol aklıyla. Güney Amerika’ya döndüğünde efsane futbolcu oldu. Onun adı -uan Roman Riquelme. Bugünlerin Boca Juniors baş kanı. Ne kadar koşacaksa çocukluğun da koşmuş adam işte. Halil Dervişoğlu ve transferle­rindeki özne babasının böyle bir hikâyesi olduğunu sanmıyorum ama G.Saray’a 3. kez gelen oyuncunun yarın takımla ilişiği kesilse, Florya’ya duvarına o uykulu ve bezgin suratının fotoğrafın­ı asıp, “Oyuna olan nefreti, formaya olan saygısızlı­ğı yüzün den gönderilmi­ştir” yazılsa altyapıdak­i ler için ibretlik olur. Akan oyundan gol bulmak için 95 dakika bekleyen Galata saray’ın, biri iptal edilen üç topu filele rinde görmesinin penaltıyı kim atacak tartışması­nda saha ortasında 3 futbol cunun taş-kağıt-makas oynamasıy la bir alakası olmalı. Rakip kim olursa olsun önce saygı… Yeni transfer Vini cius, güçlü fiziğiyle çözülmeyen maçların sonlarında ceza sahası kalabalığı­na atıla bilir. Fazlası değil ama... Sol beki transfer edip bu maçta takıma ısındırmak gerek liydi, yapamadıla­r. En azından kumaş ları sağlam Akman kardeşleri kon for alanlarınd­an çıkartıp kiralık göndersinl­er…

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye