‘TÜRK İHA VE SİHA’LARI ŞAHANE’ DEDİ
9IrGInIA’DAkI tAsArımıylA DA ünlü PEntAGon BInAsınA olAğAnüstü GüvEnlIk tEstlErInDEn sonrA ADımımızı Attık. KorIDorlArDA Türk-ABD IlIşkIlErInIn nABzını tuttuk. ‘Türk GAzEtECIyIz’ DIyE kEnDImIzI tAnıtArAk soHBEtE BAşlADığımız HEr yEtkIlI sAvunmA sAnAyII
SABAH Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek, ABD Virginia’daki Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon’un ana karargâhını gezdi. Uzun yazışmalar ve güvenlik testleri sonucunda girdiğimiz Pentagon’da yetkililerle sohbetlerimize Türk İHA ve SİHA’ları damga vurdu. İşte Pentagon koridorlarında Türk-Amerikan ilişkilerinin nabzını tuttuğum gezimizden notlar:
PARMAK IZI VE RETINA TARAMASI...
■ Binayı ziyaret öncesi istihbarat taramasından geçirildik. Onayla birlikte vizemizi aldık. Binaya girişte parmak izi alındı, fotoğraf çekildi, retina ve kimyevi madde taraması yapıldı. Fotoğraflı yaka kartımızı yetkililerden alıp Pentagon’a adım attık. Girişte, Pentagon yetkilileri tarafından karşılandık.
PENTAGON’UN ANLAMI NE?
■ Pentagon aynı zamanda CENTCOM’un (Amerika Birleşik Devletleri Merkez Kuvvetler Komutanlığı) da ana karargâhı. Çatışma bölgelerindeki tüm Amerikan ordu birimlerinin
koordinasyonu
Pentagon’dan gerçekleştiriliyor. Dünyanın en büyük ofis binalarından bir tanesi olan Pentagon’da yaklaşık 23 bin kişi aynı anda çalışma imkânına sahip durumda. Pentagon’da ABD Ordusu’na ait Hava, Kara, Deniz ve Uzay Kuvvet Komutanlıkları da dahil çok sayıda kritik güvenlik birimi bulunuyor. Afganistan, Irak işgalleri, Libya Harekâtı gibi dünya siyasetine son 80 yıla damga vuran kararlar, bu koridorlarda alındı. 11 Eylül 1941’de temeli atılan Pentagon, 15 Ocak 1943’te kullanıma açıldı. Beşgen şeklinde olan ve bu yüzden İngilizce beşgen anlamına gelen “Pentagon” ismini alan bina sadece 5 katlı. Yatay mimari göz önünde bulundurularak inşa edilen binanın koridorları toplamda 282 kilometre uzunluğunda.
‘SAVAŞ DOKTRINLERINI DEĞIŞTIRDINIZ’
■ Binada üst düzey Pentagon yetkilileriyle sohbetler yaptık. Konu hep döndü dolaştı Türk İHA ve SİHA’larının başarısına geldi. Türkiye’nin bölgenin en önemli askeri ve siyasi gücü olduğunu bildiklerini söyleyen yetkililer, “Özellikle SİHA ve İHA teknolojilerindeki çığır açan gelişmeleri yakından ilgiyle izliyoruz. SİHA ve
İHA teknolojilerindeki ilerleyişiniz, kara savaşlarının yazılmış doktrinlerini altüst etti” dedi.
‘TÜRKIYE’YI KAYBEDEMEYIZ’
S-400 hava savunma sistemi ve
F-35 programıyla ilgili de resmi açıklama yapmadıklarının altını çizerek görüş bildiren Pentagon yetkilileri, “Türkiye NATO’nun önemli bir müttefiki. Kaybedilmemesi gereken bir üye. ABD ve Türkiye, NATO’nun en güçlü ordularına sahip. Bazı noktalarda Türkiye ile ayrıştığımız konular olmuştur. Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemi tercihi bu konulardan en önemlisiydi. Türkiye
bu nedenle F-35 programından
çıkarılmıştır ancak F-16’ların modernizasyonu ve kitlerinin yeniden satışı noktasındaki süreç olumlu anlamda devam ediyor. F-35’lerle ilgili programa Türkiye’nin tekrar dahil edilme ihtimalinin olup olmayacağını sorduğumuz Pentagon yetkilileri bu sorumuza “Neden olmasın” diyerek açık kapı bıraktı. Türkiye’nin S-400’leri aktif hale getirmediği sürece masada bütün seçeneklerin konuşulabileceği ifade edildi. Geçtiğimiz ekim ayında Suriye’nin kuzeyinde Ürdün’deki Amerikan üssünden kalkan ABD’ye ait F-16’lar tarafından düşürülen keşif istihbaratta kullanılan insansız hava aracımızla ilgili de değerlendirme yapan üst düzey yetkililer, “Çok üzüntü verici bir olaydı. ABD kuvvetlerine yakın bir noktada uçuş yapması nedeniyle oradaki yerel unsurlar tarafından ‘tehdit’ olarak algılandı. Pentagon, olarak bu durumun düzeltilmesi ve bir daha yaşanmaması için gerekli mekanizmaları hep diri tutacağız” diye konuştu.