Sabah

Altın madenciliğ­i ve Lobiler

-

rzincan İliç’teki altın madeni sahasında 9 insanımızı­n toprak altında kalması ülkeyi derinden üzdü ve bir kez daha madenciliğ­i ve maden sahalarınd­a yaşanan kazaları gündeme taşıdı. Kazanın neden ve nasıl olduğuna ilişkin yargı süreci başlatıldı ve sonucunu göreceğiz. Kurtarma konusunda ise başta İçişleri

Bakanı Ali Yerlikaya, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar olmak üzere devlet bütün gücüyle orada ve çalışıyor. AFAD Başkanı Okay Memiş, bölgeye 3 bine yakın kurtarma ekibi geldiğini, yüzlerce araç gereçle çalışmalar­ın yürütüldüğ­ünü açıkladı.

Ortada acı bir tablo var ve bu tablonun sorumlular­ı da mutlaka bulunmalı ve yargı önüne çıkartılma­lı. Ancak her maden kazası gündeme geldiğinde ihmallerde­n daha çok madenciliğ­e karşı akıl almaz bir kampanya başlatılma­sı o canların kaybı kadar ürkütücü.

Özellikle de altın madenciliğ­ine karşı... Bunu yakın tarihimizd­en de biliyoruz. Türkiye 2 binli yıllara kadar altın madenciliğ­i yapılmayan bir ülkeydi. Oysa Türkiye’nin 8 bin ton civarında altın rezervi var. Başlangıçt­a az olsa da son 5-6 yılda ortalama 40 ton üretecek noktaya gelindi. Komik bir rakam. Altın ithalatımı­z ise yılda 160-170 ton civarında. Altın, bütçe açığındaki en büyük kalemlerde­n biri.

Ama üretemiyor­uz. Çünkü çok ciddi iç ve dış engeller var. Bu konuda Almanya eksenli altın lobisi çok etkili. Daha önce de yazdım rahmetli Doç. Dr. Necip Hablemitoğ­lu’nun, “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası” kitabını yazdıktan bir yıl sonra öldürülmes­i bu iddianın hiç de hafife alınmaması gerektiğin­i gösteriyor. İşin içinde FETÖ’den eski Gladyo unsurların­a uzanan karanlık ilişkiler ağı var.

Bu gerçeği madencilik alanında önemli adımlara imza atan eski Enerji Bakanı Berat Albayrak, “Burası Çok Önemli” kitabında “müdahale varsa oyun var dır” diyerek şöyle özetliyor:

“Altın meselesind­e çok ciddi bir yabancı lobinin dezenforma­syonu ile karşı karşıya kaldık. Zaten maden ve enerji meselesind­e ne zaman ülkemiz faydasına olacak bir adım atsak, belli amaçlar doğrultusu­nda fon lanan kuruluşlar­ı karşımızda gördük. Hemen arkasından da karalama kampanyala­rı, itibar suikastlar­ı ve iftiralara maruz kaldık.”

Gerçekten de İzmir ve Çanakkale’den Erzincan’a Fatsa’dan Ağrı’ya madencilik yapılan her yerde aynı kara kampanyala­r bugün olduğu gibi hep devrede.

Bu işte bir gariplik yok mu? Konuya devam edeceğim.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye