Konuşacak mıyız; konuşuyor muyuz bunları?
Küçük artışlar... mış... Batı’nın ana akım medyası habe ri böyle veriyor. Kovid aşıları, beyin ve kalp rahatsızlıkla rında “küçük artışlar”a sebep olmuş...
Böyle böyle...
Yani küçük küçük gerçeği itiraf ediyorlar.
Hiç şüpheniz olmasın...
Olup bitenler karşısındaki teslimiyetimiz den emin olduklarında...
Sırf heyecan yaratmak için bile...
Kovid aşılarının sağlığa “büyük zararları”ndan söz etmeye başlarlar.
Kovid aşısı sonrası sağlık gelişmeleri üzerine yapılmış en kapsamlı araştırma
Şimdiye kadar
bu. Araştırmayı yapan kurum da Dünya Sağlık Örgütü’nün uluslararası veri araştır ma bölümü...
Özellikle dikkat buyurun...
Sekiz ülkede 99 milyon insanın aşılandıktan sonra yaşadıkları sağlık sorun larının değerlendirilmesinin sonucu...
Hangi aşılar peki?
Pfizer, Moderna ve AstraZeneca aşıları...
Kalpte, kanda ve nörolojik sistemde bozulmalara yol açmışlar...
Nihayetinde DSÖ’nün bir kolundan söz ediyoruz...
Sonuçları açıklarken elbette “Virüse yakalanmış insanların gördükleri zarar daha yüksek” diyecekler ve öyle de diyorlar.
Ancak bu aşamada üzerinde duracağı mız şeyler şunlar...
Üç yıldır birçok uzmanın iddia ettiği,
“Aşı genç erkeklerde miyokardit, yani kalp kası iltihabına yol açıyor”
tezi doğrulanmış oldu.
Ayrıca merkezi sinir sisteminin enfla masyonu (ADEM) ile aşılar arasındaki bağ lantı bir kez daha teyit edildi.
En berbatı şu ki...
Doğrudan kendi bedenimizin bağışıklık sistemimize saldırması sonucu ortaya çıkan ve felce kadar gidebilen Guillen-Barre sendromundaki artış pek öyle minik değilmiş...
Size daha kaç kez bu soruyu soracağım, bilmiyorum...
Ama önümüzdeki günlerin hemen her konuda böyle geçeceği belli...
Konuşuyor muyuz bunları medyada, orada burada?
Hayır!
Mesela iki yıldır...
Bir bağışıklık sistemi sıkıntısıyla doktora gittiğimizde, hemen bütün doktorların seslerini alçaltarak “mRNA aşısı oldunuz mu?” diye sormalarını gerçekten dert ettik mi?
Neyse işte!
Ben de yazımı yazdım ve içimdeki öfke yi bastırarak susuyorum.