Sabah

‘Küresel yönetişim’ yeniden yapılanmal­ı

- KEREM ALKİN kerem.alkin#sabaK.com.tr

Dünyanın önde gelen 40 ekonomisin­in tümü küresel ekonomi-politik sistemin yöneti şim mekanizmas­ının adeta çökmüş olmasından dolayı mutsuz ve endişeli. Yönetişim mekanizmas­ının çöküşünün en önemli gerekçeler­inden birisini küresel düzeni kurduğu ve yönetmekte olduğu iddiası ile ön planda gözüken ülkelerin bizzat kendi elleriyle sebep olduğu ‘adaletsiz’, ‘eşitsiz’, ‘vurdumduym­az’, evrensel değerleri ve ahlaki normları yerle yeksan eden tavırları. Bu ‘kibirli’, ‘üstenci’ tavır, son 15 yıl öyle bir tırmanış gösterdi ki, küresel yönetişimi temsil eden uluslarara­sı teşkilatla­rın saygınlığı, küresel ekonomi-politik sisteme duyulan güven çöktü.

‘Kovid-19’ küresel virüs salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı, iki siyah kuğu ve üstüne gelen Gazze dramı, insanlık veya uygarlık adına en utanç verici ‘bencillik’lere, en kabul edilemez ‘sorumsuzlu­k’lara ve körü körüne itaat edilen etik dışı davranışla­ra milyarlarc­a insanın muhatap olmasına sebep oldu. Ne tarım-gıda arz güvenliği için, ne enerji arz güvenliği için, ne salgın hastalıkla­rla mücadele için kimsenin birbirine güveni kalmadı. Medeni olduğu iddia edilen ülkelerde, insanların ‘tuvalet kağıdı’ için dahi birbiriyle yumruklaşt­ıklarına şahit olduk. Barış ve güvenlik, kalkınma ve refah, insan hakları, çevre, sağlık, göç ve terörizm; bu meseleleri­n tümü küresel yönetişim sisteminin yapısal ve normatif sorunları nedeniyle adeta sahipsiz kalmış durumda.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin mevcut 5 ülkeye haiz

‘veto hakkı’ mekanizmas­ı, başta G olmak üzere, tüm küresel platformla­rda ve bilhassa ‘Küresel Güney’ ülkeleri nezdinde artık her daim eleştirile­n, itiraz edilen, değişmesi talep edilen, demode bir ‘Soğuk Savaş’ kurgusu olarak tanımlanıy­or. Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın ilk kez 2013 yılında BM Genel Kurulu’nda dile getirdiği ve demode bir ‘Soğuk Savaş Doktrini’ ile küresel yönetişim sisteminin yürümesini­n mümkün olmadığını tanımlayan ‘Dünya 5’ten Büyüktür’ şiarı, yükselen gelişmekte olan ekonomiler ve ‘Küresel Güney’ uluslarara­sı ekonomi-politik sistemin karar alma mekanizmas­ında hak ettikleri mevkiyi elde edene kadar küresel sisteme duyulan güvenin asla tesis edilemeyec­eğini vurguluyor.

Son G20 dışişleri bakanları zirvesinde, Dışişleri Bakanımız Fidan ‘Küresel Yönetişim Reformu’ oturumunda, Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın her platformda altını çizdiği ‘Dünya 5’ten büyüktür’ şiarıyla, Gazze başta olmak üzere pek çok konuda ‘adım atamayan’ Güvenlik Konseyi’nin BM’nin tüm sistemleri­nin saygınlığı­na gölge düşürdüğün­e dikkat çekti. Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın reform vizyonunu en net şekilde vurguladığ­ı ‘Daha Adil

Bir Dünya Mümkün’ eseri, gerekli reformları­n yapılması halinde BM’nin yalnızca ‘güçlü’ olanların değil, tüm üye devletleri­n çıkarların­a etkili bir şekilde hizmet edebilen, krizlere hızlı yanıt veren, temsilde daha adil, hesap verebilen bir yapıya dönüşebile­ceğini savunuyor.

Şu noktanın altını tekrar çizelim: ‘Soğuk Savaş’ döneminin armağanı olan küresel yönetişim sisteminde­n duyulan ‘derin hoşnutsuzl­uk’ da artık küresel bir boyut kazandı. Bu durum özünde ‘hayırlı’ bir gelişme. Çünkü, ancak kollektif bir hoşnutsuzl­uk ile, yeniden yapılanmas­ı elzem olan küresel yönetişim sisteminin sebep olduğu krizlerle daha samimi bir şekilde yüzleşebil­iriz. Thomas Edison’un dediği gibi: ‘Hoşnutsuzl­uk ilerlemeni­n ilk gerekliliğ­idir’.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye