KAAN kimleri utandırdı?
Muhalefet partileri yerel seçimlere küçük ayak oyunlarıyla hazırlanırken, Türkiye küresel siyasette ezber bozan dev hamlelere imza atıyor.
Son hamleyle başlayalım; Türkiye’nin 100 yıllık özlemi KAAN uçtu. İHA-SİHA teknolojisiyle harp stratejisini değiştiren Türkiye şimdi de beşinci nesil KAAN hamlesiyle iddialı bir çıkış yaptı. Yankı yaratması boşuna değil, Türkiye AB'’nin )- 5’i, Çin’in J-20’si ve Rusya’nın Su-57’sinden sonra beşinci nesil uçak yapan ilk ülke oldu.
Daha dün gibi hatırlıyoruz, 2004 yılında ilk minik İHA’sını sunan Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar’a bir bürokrat şöyle diyordu: “Yabancılarla rekabet edemezsiniz, zorlamayın bize tercümanlık yapın yeter”
Bu özgüven eksikliğini yaşayan bürokratın siyasi ve medya uzantıları da vardı. KAAN’a “kalorifer peteği” diyen meczup gazeteci de onlarlardan biriydi. Şimdi utandıklarını da hiç sanmıyorum. Hatta hâlâ “Bu ülke bir mühendisini, bir doktorun daha kaybetti” diye seviniyor ve teşvik ediyorlar. Oysa arkada sadece işini iyi yapan milyonlarca Teknofst gençliği var ve büyük bir özgüvenle geliyor.
Hakkını teslim edelim, bu özgüvenin arkasında da Başkan Erdoğan’ın güçlü siyasi iradesi var.
Sırf bu gerçeği görmemek için, Türkiye’nin yükselişi ve küresel hamleleri de görmezden geliniyor. Oysa dünyanın gelişmiş veya gelişmekte olan bütün ülkeleri Kaan’ı görüyor ve dikkatle izliyor.
Mesala Bloomberg televizyonu, Türkiye’nin 5. Nesil savaş uçağı KAAN’ın uçuşunu “mihenk taşı” olarak niteledi.
Alman Welt gazetesi: “Bu dönüm noktası, Türkiye’nin bir savaş uçağı ülkesi olarak yükselişine işaret ediyor”
Kanada’da yayın yapan BNN Bloomberg televizyonu: “Türk savunma ve havacılık tarihinde yeni bir şafak doğdu.”
Peki içerideki medya ne yaptı? Başta Cumhuriyet ve
Sözcü olmak üzere hiçbiri KAAN’ın uçuşunu görmedi, görmek istemedi. Bundan daha utanç verici bir şey var mı?