Bunun adı ‘Gel beni ye’ demek
Son maçtaki 11’den 7 oyuncu değişip, zor deplasmana bitmiş aküyle çıkmak acaba mantıklı mı geldi diye de düşünüyorum
Neresinden tutup, neresinden değerlendireceğimizi çözemedik maçı. Yarı final öncesi, kalecisiy le birlikte tamamen değişen defansla çıktılar. Orta saha ikilisi de ilk defa yan yana geliyor du. Son iki maçın dersleri vardı. Rize ve Kasımpaşa önde bastılar, Fenerbahçe’yi kilitlediler, çift forvete dönerek oyunu çözdü İsmail Kartal. Benzeri bek lenen maça, benzer takım örgüsüyle çıkmak, “Gel beni ye” demek aslında. Böylesine önemli bir maçın, “Öylesine” oynanmasının ikinci seçeneği de olabilir. Maç yoğunluğu, Galatasaray’ın Avru pa’dan elenip yükünü azaltması, Fenerbahçe için nefes alma süreci gerektirebilirdi. Son maçtaki 11’den 7 oyuncu değişip, zor deplasmana bitmiş aküyle çıkmak acaba mantıklı mı geldi diye de düşünüyorum. İkinci yarı hamlelerine rağmen, 70’ten sonra tüm Fenerbahçe takımı 2-0’lık skoru kabul etti, maçı zorlamak yerine akış içindeki fırsatlar için üretmeye çalıştılar. Bir açı daha var. Krunic gibi büyük umutlar oyuncusunun “Sıradan” statüsüne geçmişini izledik. Zajc hiç hazır değil, Cengiz Ünder ise böyle bir maçın sorum luluğunu almadı üstüne. İki hafta önce Galatasaray maçında çok eleştirilen Emre Belözoğlu, bu kez “Taş gibi” bir takım yapıp, iyi organize edip, yüksek motivasyon ile oynattı takımını. Silahlarını da iyi kullandı, defansif disiplinde de eksik vermedi. Sonuç; F.Bahçe dört kupa hedefin den “üçe” geriledi. 10 sezon önce Bodrumspor’a elenen Ersun Yanal “Ligde kafamız rahat olacak” demişti. Böyle bir hayal kırıklığının belki de Fenerbahçe adına bir sonucu olur.