Yeniden Refah için ikinci baskı
*eçen hafta yayınlanan Yeniden Refah Partisi’nin
Mart seçim pazarlıkları hak kındaki yazıma parti yöneticilerin den eleştiriler gel meye devam edi yor.
YRP’nin müstakil bir parti olarak seçimlere bağımsız girmesinden daha doğal ne olabilirmiş? Mecburlar mıy mış AK Parti ile ittifak yapmaya? Ayrıca DEM’in İstanbul’da aday çıkarması nı desteklerken YRP’nin aynı yöndeki kararını eleştirmek çifte standart olmu yor muymuş?
Ağır bir yazı değildi, ancak görüyo rum ki ne dediğimi anlamamışlar. Belki de yürüttükleri pazarlığın ilk kez bu kadar açık tarif edilmesinin şokunda lar. Ve verecek cevap bulamadıkları için hepsi birlikte aynı cümleleri tekrar edip duruyorlar.
Neyse tane tane anlatayım.
Nerede, ne zaman “YRP seçimlere neden bağımsız girmesin, ittifak yapsın” demişim, yazmışım?
Tam aksine, İstanbul’da Murat Kurum’u des teklemek için bir Anadolu yakasında bir de Avrupa’da ilçe istedikleri ni anlatan )atiK Erbakan’ın, “İsmi çok önemli değil dedik biz ama onlar da zaten ‘Peki verelim, nere yi istiyorsunuz?’ demedikleri için ilçe isimlerini çok konuşamadık” sözleri üzerine şunları yazdım:
Eğer doğruysa, AK Parti, “İsmi önemli değil, bir iki tane verin” diyebi len YRP’ye “Nereyi istiyorsunuz?” diye sormadıysa bile, kendilerini yürekten tebrik ederim. Zira 31 Mart seçimlerin de etkisi olacak partilerle at pazarlığı nın yürütüldüğü bir ortamda böyle bir duruşun taşıdığı riskler ortada. CHP’nin, DEM’in talepleri için attığı taklala rı görüyorsunuz. Büyük laflarla istenen oylarımız, siyaseti ticarete çeviren lere bonkörce dağıtılıyor. Ama seçmen son tahlilde kendisini ciddiye alanla rı ihya ediyor. Bu kural hiç değişmiyor.
Daha ne diyeyim?
melih.altinok@sabah.com.tr