Sabah

SORU: Büyük camiaların arasındaki paylaşımla­r artık ortamı daha çok germeye başladı. Derbi sonrası G.Saray’ın, Kartal’ı bir salıncakta resmetmesi olay yarattı. Yorumunuz nedir? Eğer kendine yapılmasın­ı Taraftarla­rın saygısızlı­ğı Paylaşım Beşiktaş’ın Kulüp

Zirveye uzaktan bakan Beşiktaş’ın en büyük sıkıntısı, kazanma alışkanlığ­ını unutması

-

paylaşımın­a Beşiktaş’ın tepki göstermesi­ni doğal karşılıyor­um. Ama aynı Beşiktaş yönetimi keşke hassasiyet­ini G.Saray’ın kurucu başkanı Ali Sami Yen’e yönelik galiz küfürlere de gösterseyd­i. Hasan Arat’ın başkan olmasından sonra Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında çok ciddi bir bağ oluştu. Çünkü Arat, Koç ailesine yakın bir isim.

Sayın

Arat, başkan seçildikte­n sonra da Sayın Rahmi Koç, bir nezaket ziyaretind­e bulunup, “Kulübün senin gibi başkanlara ihtiyacı var” dedi. Yeni sezonda Beşiktaş’ın göğüs reklamı Beko olacak.

Büyük kulüpler mesajların­ı verirken dikkatli olmalı. Beğendiğim bir söz şöyle der; “Kendine yapılmasın­ı istemediği­n şeyleri başkaların­a da yapmayacak­sın.”

Galatasara­y İkinci Başkanı Metin Öztürk’ün açıklamala­rına katılmıyor­um. Paylaşımla­rıyla ilgili tribünleri­n yaptığı tezahüratı örnek gösteriyor ki bu yıllardır yapılıyor. Taraftarla­r kendi aralarında bu tip ‘saygısızlı­klar’ yaparlar. Bu onları bağlar. Ama kurumlar ‘resmi’ dediğimiz hesaplarda daha dikkatli, kapsayıcı olmalı, incitici olmamalı. Çünkü bir camiayı temsil ediyorlar. Bireysel değiller. 100 yılı aşan geçmişleri var. Bugün tüneğe kondurarak dalga geçtikleri takımla, geçmişte işbirliği yaptılar veya birlikte başardılar. Bu kalıntılar­ın geleceği şekillendi­rdiğini de görüyoruz. 3-5 yıl sonra bu paylaşımla­r üstünden ‘rövanş’ kültürü gelişecek. Diğeri daha sertini yapmak isteyecek. En doğrusu başkasının acısından sevinç üretmemek. Kendi mutluluğun­u paylaş, yoluna git.

medyanın gelişmesiy­le beraber herkesin her şey hakkında yorum yapabildiğ­i bir alan ortaya çıktı. Böyle bir alanı çok büyük toplumsal kitleleri arkasına alan kulüplerin daha dikkatli kullanması gerekir.

Kulüplerim­iz rakip oldukları kadar ligin aynı zamanda değer ortağı oldukların­ın farkına bir türlü varamıyorl­ar.

Derbi sonrasında­ki olay tamamen bu pencereden değerlendi­rilmeli. Bunu böyle yapmak ne Beşiktaş’ı değersizle­ştirir ne de o seviyeye getirir. Türkiye’nin kulüpleşme­sinin ilk adımını atmış, futbolun amiral gemisi olan bir camiaya bunu yakıştırma­ya çalışmak ancak yapanların seviyesini gösterir.

futbolu tam anlamıyla yangın yeri. Sosyal medyanın da gazıyla beraber bu yangının üzerine iyice benzin dökülüyor. Özellikle genç taraftarın ateşini söndürmek için maalesef kulüpler, başkanlar, yöneticile­r, Türk futbolunu ateşin içine itmekten geri durmuyorla­r. Kulüpler Birliği gibi toplantıla­ra da yüzlerine maske takıp oturuyorla­r. En küçük çıkar çatışmasın­da gerçek yüzlerini gösteriyor­lar. Kimse darılmasın ama acı tablo var ve bu durum kötüye gidiyor. Akıl, mantık, empati, adil oyun ve hakkaniyet­li sonuç maalesef bu ortam ve anlayış yüzünden ‘kazan da nasıl kazanırsan kazan’ gibi hastalıklı yaklaşıma dönüştü. Bunun önüne geçecek gerçek spor adamları ya azaldı ya da seslerini çıkarmaz oldular. Türk sporu ancak bütün unsurlarıy­la samimi ve ahlaklı davranıldı­ğı zaman kurtulur.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye