Sabah

Kampanya dili... Alışılmış ezberler... Ve ‘Kurum’sallık...

- MÜDERRİSOĞ­LU okan.muderrisoJ­lu#sabaK.com.tr

Bu tespitin sağlamasın­ı İstanbul özelinde yapmak mümkün. Seçime 24 gün kala Ekrem İmamoğlu “polemikçi kimliğini” sahaya yansıtırke­n, Murat Kurum “proMeci ve sonuç alıcı” tarzını kabul ettirmeye çabalamakt­a. Zaten, “laf üretme” boyutuna geldiğinde, popülist söylemle “halk avcılığı” noktasında İmamoğlu’nun, rakiplerin­e göre ileride olduğu kamuoyunun da malûmu! Evet, bizim millet “karşılıklı atışmayı” sever. Ama polemiğin anlık cazibesi şayet tadında bırakılmaz da “çok söz, az iş” durumuna dönüştüğü fark edilirse, seçmen feraseti bu oyunu çabucak kavrar ve o adayın biletini kesiverir!

An itibariyle... Cumhurbaşk­anı Tayyip Erdoğan’ın kuzeyden güneye, batıdan doğuya Anadolu’nun nabzının tutma, kitlelerle meydanlard­a buluşma ve icraat performans­ı dışında, muhalefet partilerin­in dinamik faaliyet sergilediğ­ini savunmak şimdilik güç. Salon toplantıla­rı, sembolik aday tanıtımlar­ı ve küçük ölçekli mitinglere indirgenen muhalefet kampanyası­nın hakiki manada heyecan dalgası ve söylem zenginliği ürettiği de söylenemez!

Peki ama neden? Öncelikle...

■ Türkiye bir seçimler ülkesi. Daha 10 ay önce iki haftaya, iki büyük seçimi sığdıran, siyaseten neredeyse söylenmedi­k söz bırakmayan bir demokrasim­iz var.

■ Arka arkaya gelen seçimlerin “yorgun yarattığı da göz ardı edilemez.

■ Hayat standardın­a dair öncelikler­in, mahalli faktörleri çoğu kez gölgede bıraktığı da bir gerçek.

■ CHP’nin, “gelen, gideni aratır” sendromund­a bocalaması, Genel Başkan Özgür Özel ve muhteris İmamoğlu’nun birbirinde­n müstakil kampanya yürütmesi, ön seçim, tüzük değişikliğ­i, şeffaflık gibi vaatlerin yerine getirilmem­esi, aday belirleme süreçlerin­deki çekişmeler, listelere yazılan ama içselleşti­rilemeyen isimler, Kemal Kılıçdaroğ­lu’nun devreye girdiği hadiseler, ertelenen hesaplar... Hemen hepsi, CHP tabanını sandıktan soğutmakta ve oy kullanma iştahını kesmekte.

■ DEM Parti’nin özünde ne kadar siyasi parti olduğuna dair tartışmala­r bir yana sadece kısa vadeli çıkarımlar­a dayalı planları, CHP’yi bu işe alet etme biçimi, Özel-İmamoğlu ikilisinin marjinal oylara duyduğu ihtiyaç, bu nedenle Kandil’in yönlendird­iği aktörlerle açık örtülü işbirliğin­e girmesi... Başak Demirtaş kartının açılıp kapanması, Meral Danış Beştaş’ın örgüt zoruyla aday ilan edildiği İstanbul’da aktif olmaması... Başlı başına belirsizli­k kaynağı.

■ İYİ Parti ve

Partisi’nin, tek başına varoluş mücadelesi üzerinden tabanına verdiği mesaj yeterince ikna edici olmadığı gibi lokal başarı örnekleri dışında, bu iki partinin de kazanmakta­n çok kaybettirm­eye dönük rol oynayacakl­arı kanaati, bu seçimin bam teli!

İşte bu ahval şerait içinde, İstanbul’daki yarışı bugünkü veriler ışığında bir kez daha masaya yatıracak olursak...

■ AK Parti’nin, Kürt kökenli seçmeni DEM Parti ipoteğinde kabul eden zihniyeti aşması, o kitleyle her düzeyde temasını artırması ve bunun sezonluk temas olarak kalmaması zaruri.

■ Seçim sonrası, ekonomide alınacağı öne sürülen kararlara dayalı spekülasyo­nların önünün kesilmesi, “Acı reçete istemiyors­anız Cumhur adayına oy vermeyin” propaganda­sının etkisizleş­tirilmesi oldukça önemli!

■ Teşkilatla­rın, yandan değil candan çalışması, desteği ve samimiyeti­yle adaya sahip çıkması neticeyi belirleyec­ek kadar hayati. Günün sonunda...

Murat Kurum’un kazanması AK Parti açısından aynı zamanda “Kurum-sallığın da kazanması” demek.

İmamoğlu’na gelince... O, bildiğiniz gibi... Kırk tilkinin kuyruğunu birbirine değdirmede­n ilerlemeye uğraşsa da İstanbul yerine, CHP genel başkanlığı hedefli B planı yapacak hassas eşiğe geldiğinin farkında!

S0S O0 ya] 1 ·ye J|nder. (1. 0 T/)

1 Iacebook.com okanmuderr­isoJlu

seçmen profili”

Yeniden Refah

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye