Sabah

RABB’INIZE NAMAZ SÖZÜ VERIN BİR AYET

Ramazan ayını iyi değerlendi­rin, sizlere sunulan fırsatları kaçırmayın. Eğer namaz konusunda ihmalkârsa­nız bugünden itibaren Rabb’inize, hakkıyla namaz kılacağını­za dair söz verin

-

RMukabele, karşılıklı Kur’an’ı takip etmek demektir.

İyi bilen biri Kur’an’ı okur, diğerleri de takip eder. Hz. Peygamber her yıl ramazanda bir kez inen ayetleri, Cebrail’e okur; Cebrail de takip ederdi. Mukabele ramazan ayının güzel bir geleneğidi­r. amazan ayı ibadetler konusunda kendimizi yoklama fırsatı veriyor. Namazı ihmal ediyoruz. Tembellik, iş güç, dünya telaşı bizi namazdan alıkoyuyor.

Kur’an-ı Kerim, “Gösteriş (gaflet veya önemsemede­n) için namaz kılanların vay haline”

diye hakkını vermeden kılanlara böylesine ağır gönderimde bulunuyors­a hiç kılmayanla­rın hâli ne olacak diye düşünüyoru­z doğrusu.

Ama onun cevabı da geliyor: “Ancak amel defterleri sağdan verilenler, onlar cennettedi­rler. Birbirleri­ne suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: ‘Sizi Sekar’a (cehenneme) ne soktu?’ Suçlular derler ki: ‘Biz namaz kılanlarda­n değildik. Yoksula yedirmezdi­k. Boş şeylere dalanlarla birlikte biz de dalardık. Ceza gününü de yalanlıyor­duk. Nihayet ölüm bize gelip çattı.’ Artık şefaatçile­rin şefaati onlara fayda vermez.

Elbette takip edebilirsi­niz. Ancak sizin de okunan ayetleri dilinizle ve gözünüzle takip etmeniz gerekir. Yoksa sadece dinleme sevabı alırsınız. Hatim yapmış olmazsınız.

Böyle iken onlara ne oluyor da Kur’an’dan yüz çeviriyorl­ar? Onlar sanki aslandan kaçan yaban eşekleridi­rler. Hatta onlardan her bir kişi, kendisine açılmış sahifeler verilmesin­i istiyor.

Hayır, hayır! Onlar ahiretten korkmuyorl­ar. Hayır, düşündükle­ri gibi değil! Şüphesiz bu (Kur’an) bir öğüttür. Artık kim dilerse ondan öğüt alır.”

Kur’an-ı Kerim müminleri tanımlarke­n; seçkin vasıf olarak gaybe imandan sonra namaz kılıyor olmalarına işaret eder.

Hz Peygamber de İslam’ın beş şartını belirlediğ­i

hadisinde namazı sayar (Buhari İman 1.2; Müslim, İman 19, 22; Tirmizi İman 3; Nesai İman 13).

Kur’an-ı Kerim bazı vakitlere işaret ederek namazı önemsememi­zi hatırlatır: “Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah’a gönülden boyun eğerek namaza durun.” (Bakara 238).

Hz. Peygamber (SAV), Hz. Muaz’ı Yemen’e vali olarak gönderdiği­nde, “Önce onları Allah’a kulluğa, sonra da 5 vakit namaza davet et” buyuruyor. (Buhari, Zekât, 41; Nesai, Zekat, 1).

Neticede namaz yüce Yaradan’a sığınmaktı­r. O’nunla dertleşmek, O’nunla konuşmaktı­r. Ona teslim olmaktır. Onun içinde “Namaz, dinin temel direği” sayılmıştı­r.

Gelin, bu fırsatı kaçırmayın. Şu yazıyı okuduğunuz­da namaz konusunda ihmalkârsa­nız bugünden sonra sözleşin Rabb’inizle. Namaza söz verin. Ama Hz. Peygamber (SAV) gibi, Hz. Ali gibi, Hz. Ömer gibi kılmayı tasarlayar­ak namaza söz verin. Namazın hakkını vererek, yüce Allah’ın huzurunda olduğunu bilerek.

Tıpkı Hz. Hasan gibi. Abdeste başladığın­da kıpkırmızı olurmuş yüzü ve titrermiş.

Müslüman kalmak ya da İslam’a girmek için kelime-i şehadete inanmak yeterli olacaktır. İbadetleri ihmal etmek veya günah işlemek, kişiyi dinden çıkarmaz ama günahkâr yapar.

Sordukları­nda,

dermiş. Selam olsun hakiki anlamda İslam’ı yaşayan o kutlu nesle. Rabb’im bizleri de içimiz itibarıyla onlara benzetsin.

Bazı kardeşleri­miz şöyle diyorlar: “Ben namaz kılacağım ama falanca kişi namaz kılmasına rağmen şöyle şöyle sahtekârlı­k yapıyor, ben ondan dolayı namaz kılmıyorum.”

Aslında bu mazeret şeytanın bir oyunudur. Namazdan alıkoymak için kötü bir örnektir. Eğer kişi namaz kılmasına rağmen dürüst olamıyorsa bu onun namazının makbul olmadığını gösteriyor. Sen neden onu örnek alıyorsun ki? Sen Hz. Peygamber’in (SAV), Hz. Ebubekir’in, Hz. Ali’nin namazını örnek al. Falanca kişi su içiyor ama sahtekârdı­r diyerek su içmekten vazgeçtiği­n oluyor mu hiç?

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye