Bursa’da bir fırıncı, dedesinden kalma 91 yıllık geleneğini sürdürerek her yıl ramazan ayında çocuklara özel iftariyelik için kama, kılıç, testi ve EYÜP SULTAN’DA telefon poğaçalar yapıyor RAMAZAN HUZURU
İstanbul’un manevi mekânlarından Eyüp Sultan Camii’nde ramazan ayı bir başka ruhla yaşanıyor. Mübarek zaman diliminin iklimini kuşanmak isteyen müminler, Ebu Eyyüp El-Ensari Hazretleri’nin de türbesinin bulunduğu camiye akın ediyor
İstanbul’da ramazan bir başka geçiyor; kutsal emanetler, camiler, türbeler iftara doğru gezilmeye başlandı. Ramazanın manevi atmosferini yaşamak isteyen İstanbulluların ilk durağı ise Eyüp Sultan Camii oluyor. Avluda bulunan Ebu Eyyüp El-Ensari Türbesi’ne yurtiçi ve yurtdışından ziyaretçiler büyük rağbet gösteriyor. Eller semada iftar öncesi dualar ediliyor. Ezanla orucunu açan vatandaşlar sonrasında ise teravih namazını kılıyor. SABAH, ramazanın manevi atmosferini Eyüp Sultan’da yaşayan vatandaşlarla konuştu.
Ziyaretçilerden biri Ankara’dan geldiğini söylüyor bize. Adı Sezen Davran (45). İstanbul’da üç günlük ramazan ziyaretin ilk durağının Eyüp Sultan olduğunu anlatıyor: “Burası beni çok etkiledi. Hem huzur hem sükûnet var. Ramazanın manevi atmosferi burada hissediliyor. Ramazan ayı herkese hayırlı olsun. Bence buraya herkes gelmeli.”
Ebu Eyyüp El-Ensari’yi ziyaret etmek için Almanya’dan gelen Rüveyda Dikmen (42), “Rabbim peygamberleri, evliyaları ve âlimleriyle bize yol göstericiler gönderdi. Lakin bu yol göstericileri kendi hayatımızda rehber edinirsek 5üveyda 'ikmen ortada 7uba 'ikmen solda
Sezen 'avran
hayatımıza ışık oluyorlar. O yüzden Eyüp Sultan’ın yeri benim için çok ayrı. Maneviyatı yüksek bir yer” diyor.
Kızı Tuba Dikmen (29) da “Burası ramazanın ilk durağı oldu. Yarın Sultanahmet, Ayasofya ve Fatih camilerini gezeceğiz” ifadelerini kullanıyor.
Fahriye Danış (62) ise şu ifadeleri kullanıyor: “Türbeyi ziyaret ettik. Hayırsever insanların sofrasında iftarlık dağıtılıyor. Burada türbe ve camiye gelmek, namaz kılmak, iftar etmek başka. Eyüpsultan’da ramazan bir başka oluyor.”
Gizem Ertuğrul (25), “Hepimiz getirdiklerimizi burada beraber paylaşıyoruz. İftarı Eyüp
Bursa’nın Osmangazi ilçesi Yerkapı Mahallesi’nde fırıncılık yapan Şeref Seymen, dededen kalan 91 yıllık geleneği sürdürüyor. Fırıncı Seymen, hamura şekil vererek kama, tabanca, telefon, testi ve kılıç şeklinde poğaçalar yapıyor. Ramazan ayında üretilen bu oyuncak şeklindeki poğaçalar aileler tarafından oruç tutan çocuklara mükâfat olarak alınıyor. Sadece ramazan ayında üretilen bu şekilli poğaçalar çocuklar tarafından çok seviliyor. Genellikle belirli bir yaş üstü
Sultan’da açmak geleneğim olacak” dedi. müşterileri tarafından torunlarına nostalji amaçlı alındığını belirten Seymen, “Bursa’ya has ramazan ayına özel bir iftariyelik yapıyoruz. Biz bu fırında 3. kuşak işletmecisiyiz. Bu iftariyelikler, kazan orucu diye tabir edilen öğle vaktine kadar oruç tutan çocuklara verilen bir mükafâttır. Kız çocuklarına testi, erkek çocuklarına ise tabanca ve kama şeklinde iftariyelik hazırlıyoruz. 60 yaşının üstündekiler daha çok değer veriyor, buradan gelip iftariyelikler alıp torunlarını sevindiriyor. Şimdiki çocuklar bu kültürü pek bilmiyor” ifadelerini kullandı.
Adıyaman’da kalı cı konutlara yerle şen depremzedeler ilk iftarlarını yeni yuvalarında yaptı. Adıyaman Valisi Osman Varol, Örenli Afet Konutları’ndaki evlerine yerleşen Yücel ailesine misafir olup ifta rı birlikte açtı. Ramazanın ikinci iftarında Yücel aile sinin misafiri olan Vali Osman Varol, “Yücel ailesi, ramazanın ilk günlerinde iftar sofrasının bere ketini bizimle paylaştı. Allah tuttuğumuz oruç ları kabul eylesin. Sofralarımızda, haneleri mizde sağlık, huzur ve bereketi daim eylesin. Misafirperverlikleri dolayısıyla Yücel ailesi ne teşekkür ediyor, yeni evlerinde sağlık ve huzurla oturmalarını diliyoruz” dedi.
Vatandaşlarla sohbet koyulaştıkca öğreniyoruz ki, Eyüp Sultan’daki iftar sofrasının 17 yıllık bir geçmişi var. Her gün 600-700 kişilik iftarlık geliyor. Etrafta bir o yana bir o yana koşuşturan kişinin Metin Özyurt (63) olduğunu ve avluda iftarlıklarla ilgilendiğini öğreniyoruz. Özyurt, “İnsanlar Eyüp Sultan Hazretleri’ne geliyor. Biz bu sofrayı Eyüp Sultan Hazretleri’nin sofrası olarak görüyoruz” diyor.