Ekonomi... Talepler! Ama nasıl?
Hangi şehre gidilse birinci sırada aynı konu. “Emeklilerin durumu!” Sahadan gelen sinyaller doğal ola rak Ankara’da karşılık buluyor. “Ne yapı labilir?”, “Ne zaman yapılabilir?” diye soruluyor. Cevaplar, tek adrese çıkıyor: “Enflasyonla mücadele!”
Daha önce de belirttim. Yine kayda geçireyim. Emeklilere, dar ve sabit gelirli lere ne kadar sosyal transfer yapılsa yeri dir. Ama böylesi bir karar ciddi hesap işi dir! Hele ki seçim sonrasına ilişkin felaket senaryosu yazanların iş başında olduğu, döviz manipülasyonu başlattığı bu dönem de. Unutmayalım... Türkiye ekonomisi, üç önemli soru nu eş anlı yönetmeye ve aşama aşama çözmeye çalıştığı bir dönemden geçiyor. 1 Tek haneye indirilmesi gereken enflas yon. 2 Deprem bölgesinin inşası ve ihyası. Kur Korumalı Mevduattan çıkış. Bu tabloya, şu an sayıları 2 milyonu bulan E Birkaç kez vurguladım. Ekonomideki sorunlar çözümsüz değil. Sadece, “zaman, sebat ve kararlılık” istiyor. Elbette sorun ların farkında olan, halkın beklenti ve ihti yaçlarına kulak veren liderlik ve siyasi istik rar da olmazsa olmaz ön şartlar. Türkiye bu açıdan avantajlı... Ayrıca, bütün yük sanki Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sır tındaymış algısı da yanlış. Ekonomide sihirli değnek olmadığına göre, yapıla cak acil işlerin kapsamı belli. Bu noktada, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bizzat sahiplendiği programın başarısı için Bakan Şimşek’e her düzeyde destek çıkılması da bir gereklilik. Nihayetinde mesele Mehmet Şimşek’in şahsi meselesi olmadığı gibi küre sel risklerin arttığı, bölgesel savaşların tır mandığı bir ortamda Türkiye’mizin istikbali meselesi. Bu nedenle enflasyonu düşüre cek, deprem bölgesini kalkındıracak, milli güvenliği pekiştirecek tedbirler dışındaki taleplerin bir süre ertelenmesi zaruri. Şunu biliyoruz ki... Doğru kararlar ve arkasındaki irade ekonomide olumlu sonuç veriyor. Nitekim Türkiye, her şeye rağmen büyüme dinamiklerini koruyor. Sanayide çarklar bazen sancılı da olsa dönüyor, esnaf kepengini açıyor, çiftçi tarlasına gidiyor, hiç bir ürünün yokluğu çekilmiyor. Gel gör ki... Enflasyonda düşüş tren di başlamadıkça ne verseniz, eriyip gidiyor. Yapışkan enflasyon, geriye yönelik endeks leme alışkanlığı ve fırsatçıların kötü niyetli piyasa hareketleri mücadeleyi güçleştiriyor. Şartlar, seçim öncesi fazlasıyla poli tik olduğu, muhalefet de bol keseden attı ğı için iktidar da ağır baskı altında kalıyor. Neden? Çünkü gelir durumuna göre her kes kendi enflasyonunu yaşıyor. O seviye de hayli yıpratıcı etki yaratıyor. Meramımızı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Isparta konuş masından bir bölümle özetleyelim: “... Türkiye son 10 yıldır terörden darbe girişimine kadar ardı arkası kesilmeyen sınamalara maruz kaldı. Asrın felaketi ise üzerimizdeki yükü daha da artırdı. Bunların da üstesin den geleceğiz. Genel ekonomik gös tergeler gayet iyi. Uyguladığımız programın sonuçlarını bu yılın 2. yarı sından itibaren görmeye başlayacağız. İstihdamımız, ihracatımız, üretimi miz tarihimizin en yüksek seviyesin de. Enflasyon düştükçe ekonomide ki bu olumlu tablo çalışanlarımıza da yansıyacak!” NOT: Bugün 21 Mart Nevruz. Nevruz’u, bölücülüğün sembo lizmine dönüştürmek isteyenler, Türk dünyasına ve coğrafyamıza özgü bu bayramı istismardan vaz geçmiş değil. Kandil talimatı ile DEM’lenenler elbette boş durma yacaklardır. Ama sinsi oyunları seçim öncesi ters tepeceği için bu seferlik çok ileri gitmemeleri ihti mal dkhilindedir! SMS OM ya] 1 ·ye J|nder. (1. 0 T/) 1 Iacebook.com okanmuderrisoJlu