İsrail’i bekleyen son
6 iyonist İsrail ve destekçisi Batılı Siyonaziler Gazze’de saplan dıkları bataklıktan çıkamıyor. Debelendikçe daha da batıyor lar. Onca katliam ve vahşete rağmen istedikleri sonuca ulaşamadılar. Ne Gazze halkının ira desini yok edebil diler ne Hamas’ı bitirebildiler ne de dünyayı yanla rına çekebildiler.
Çocuk ve kadınları hunharca katle den İsrail ordusu evleri, altyapıyı, yolları, tarım arazilerini, hastane, okul ve cami leri yok edip enkaza çevirdiği Gazze’yi kitlesel göçlerle insansızlaştırma ya ve sonunda da ilhak etmeye yöne lik bilinçli bir savaş planı ve ‘yerleşimci sömürgecilik’ stratejisi izledi.
Batı’dan her tür askeri ve siyasi des teği alan soykırımcı İsrail’in yaptığı sayı sız katliam ve bombardımana rağ men 41 km uzunluğunda ve 12 km genişliğindeki Gazze Şeridi’nde ilerle yebilmesi dört ay sürdü.
Uzmanların da vurguladığı gibi
İsrail, ABD’nin Irak’ta yedi yılda tüket tiği mühimmatı dört ayda kullandı. Görüldüğü üzere insanlık tarihinin en aşağılık yöntemlerine başvursa da İsrail ve destekçileri hedeflerine ulaşamadı.
Dünyanın lanetlediği İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları askeri ve siyasi açıdan felaketle sonuçlan dı. Batılılar da artık açık açık “Bir şey ler fena halde ters gitti” diye itirafta bulunuyor.
Gazze’de bataklığa saplanan İsrail ve suç ortağı ABD ile Avrupa paçalarını kurtarmak için yine aynı hinliklere baş vuruyor. Bu numaraların en bilineni ise ‘iki devletli çözüm’ sakızıdır.
Bu sakız her açıdan bir tuzaktır, sıkı şan terör devleti İsrail’e nefes aldı ran bir aldatmacadır.
İsrail’in sahada yani Gazze, Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da uyguladığı işgal ve hatta ‘de facto’ ilhak gerçek liği, Batı’nın iki devletli çözüm oyununu zaten işlevsiz kılıyor.
Herkes biliyor ki bağımsız bir Filistin devletinin önündeki en büyük engel İsrail’in sınırları konusundaki belir sizliktir. Zira her tür alçaklıkta sınır tanı mayan İsrail’in teritoryal sınır larının nerede sona erdiği hâlâ belli değil.
Haliyle iki dev letli çözüm ancak İsrail’in Gazze,
Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü boşalt masıyla; Mısır, Lübnan, Ürdün ve Suriye gibi komşu devletlerle sınır anlaşmaları yapmasıyla mümkündür.
Bu bağlamda iki devletli çözüm planı İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’teki ilhak pratiğiyle zaten çökmüş durumda. Tam da burada dünyanın üç maymunu oynadığı bir süreçte oyunu bozan tek aktör Hamas oldu. 7 Ekim’deki Aksa Tufanı taarru zuyla sömürgecilerin bütün tezgâhları nı altüst etti.
Unutmayalım ki mazlum Filistin halkı şimdiye kadar ne kazandıysa öz dire nişiyle kazandı. 1987’de başlayıp 1993’te sona eren I. İntifada’dan sonra İsrail inkâr ettiği Filistin halkı nı resmen tanımak zorunda kaldı ve 1994 yılında Filistin Ulusal Otoritesi kuruldu. 2000 ila 2005 yılları ara sındaki II. İntifada’dan sonra ise İsrail, 1967’den beri işgal altında tuttuğu Gazze’den çekilmek zorunda kaldı.
Şimdi ise Filistin halkı yine ödedi ği ağır bedellerle Doğu Kudüs, Gazze ve Batı Şeria’nın ilhak sürecini durdu rarak, rafa kaldırılan bağımsız Filistin devleti talebini de tekrar dünyanın gün demine sokmayı başardı.
Dolayısıyla bu son direniş, sonuç ları açısından ilk iki İntifadan daha sarsıcı olacak. Avrupa ve ABD’nin nüfuzu zayıflarken Türkiye, Çin ve Rusya’nın bölgede daha da etkin olması İsrail’in işgal ve ilhak projeleri ni tersine çevirerek Filistinlilerin devlet olma sürecini hızlandıracaktır.
Ortadoğu artık ABD ve İsrail son rası bir döneme doğru ilerliyor. Bütün stratejik veriler ve küresel siyasetin gidi şatı bunu gösteriyor.