Dünyanın ‘sade insan’ düzlükleri ve tepeler
Adamların dillerine, hâllerine, tavır larına dikkatle bakıyor musunuz? Konu Gazze oldu mu, esas özellikleri çırılçıplak ortaya çıkıveriyor. Düşünün...
Hesapta en duygulandıkla rı an, bir yandan da büyük bir hazla dondurma yaladıkları an...
Kalplere hitap etmek için attıkları yalanlar da üç gün bile dayanmıyor ama hiç mahcup olmuyorlar.
Hani Gazze’ye insani yardım için liman kuracaklardı?
Şimdi pişkinlikle oradaki değer li doğal kaynaklardan söz etmeye başla dılar.
Ama bizde de kabahat var...
Birileri öyle bir zapturapt altına almış ki beyinlerimizi...
Mesela Netanyahu “Yeşaya kehaneti”nden söz etmeye başlayıp Gazze’de sürdürdüğü soykırımı kutsal kitabından alıntılarla meşru göstermeye çalışınca...
“Tevrat’ın bu işte yeri mi olurmuş!” diyen okumuş avanaklar çıktı içimiz den...
Oysa birbirinden çağdaş(!)
Batılı liderlerden biri de çıkıp “Ey Netanyahu, ne saçmalıyorsun sen, bu çağda edilecek laflar mı bunlar?” demedi, diyemez.
Çünkü aslında her birinin içinde bir “ruhban” saklanır; yeri geldiğinde takım elbiselerini çıkartır, yaldızlı cübbe lerini giyerler...
Ama sıradan insanların inançlarından rahatsız olurlar; bir Müslüman “Allahu ekber” dese ortalığı birbirine katarlar...
Bazılarımız bunca felaketi
Netanyahu’nun “canavarlığı” ve Biden’ın “budalalığı”na bağlar sak, sonunda çözüm gelir diye hayal ediyor.
Bu hatadır, çünkü geleceğin inşası için yıllardır sabırla çizilen zalim planlar çekmecelerden çıktı...
Kişilerin önemi kalmadı.
Nitekim, Trump’ın damadı ve Ortadoğu danışmanı -ared Kushner geçen gün, “Gazze çok değerli, Filistinliler Necef çölüne sürüle bilir” dedi.
Bölgenin “temizlenmesi”nin gereke bileceğinden söz etti.
Bu gidişler belli ki, plan Trump gelse de sürecek...
Gazze turnusol gibi...
Kafalara dank ediyor şimdi... Uluslararası siyaset zirveleriyle dün yanın “sade insan” düzlükleri arasın da çok büyük bir mesafe var...