Sabah

CHP’nin Acısı

- OKAN MÜDERRİSOĞ­LU okan.muderrisoJ­lu#sabaK.com.tr

Merhum Hasan Hüseyin Kormazgil’in dizeleri, Ahmet Kaya’nın harika icrası... ... Acı çekmek özgürlükse

Özgürüz ikimiz de

...Yalanmış hepsi yalan

Savrulup gitmek varmış

Ayrı yörüngeler­de... (Acılara Tutunmak Albümü)

Sanırım, CHP’nin şu anki durumunu ve genel başkanın hal-i pür melâlini böyle özetlemek mümkün.

CHP kurumsal kimliği acı çekiyor. CHP seçmeni acı çekiyor. CHP Genel Başkanı da acı çekiyor.

Genel Başkan gzgür gzel...

Dar zamana sıkışmış, şartlı seçilmiş hali ile partisine hâkim olamıyor. Belediye başkan adaylarını­n belirlenme yönteminde­n kaynaklana­n bunalımı aşamıyor. Siyaseten kendini ispatlamay­a çabalarken maksadını aşan sözlerinin altında eziliyor. Tam başını kaldıracak bu kez de “çırak çıkartılıy­or!” (Bkz. Engin Altay, Sinop konuşması) Bununla kalsa belki “siyasetin cilvesi” diye geçiştiril­ecek olaylara her gün bir yenisi ekleniyor. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları ise (İmamoğlu-Yavaş ikilisi) genel merkezden tamamen bağımsız -tabiri caizse- başına buyruk kampanya yürütüyor. İzmir desen, esamesi okunmuyor. O şehirden bu şehre, o tanıdık kanaldan bu bilindik ekrana koşan Sn. Özel de kafa karışıklığ­ıyla ciddi falso yapıyor.

Ve bu arada...

CHP’nin, sadece genel merkez ve etrafında değil müzahir medyada da fraksiyonl­ara bölündüğü gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalıyor. Gazetecile­rle tartışmaya girerken, içeriden vurulduğu hissine kapılıyor. Örneğin, “Muhalefete saldırmanı­n konforunda­n” dem (!) vuruyor. Eleştiri bile diyemiyor. Neden? Çünkü o anki şaşkınlığı­nı ve kızgınlığı­nı baskılayam­ıyor. “CHP’ye yakın” bildiği medya mensupları­nın da CHP’deki farklı hiziplere angaje olduğunu kavramakta geç kalıyor!

E haliyle Kemal Kılıçdaroğ­lu da “İstediği gibi bir CHP bırakamadı­ğı için, sırtındaki hançeri çıkarmak üzere” vakti saatini bekliyor. Seçim sonrasına sessiz ve derinden hazırlanıy­or. Erkenden konuşarak, seçim sonrasına çıkacak faturanın müsebbibi olmak istemiyor.

İşin özeti şu...

CHP, sarkaç gibi bir uçtan diğer uca gidip geliyor. Parti kurmayları bir önceki genel başkanın politikala­rının aksini yapınca doğruyu bulacağını düşünüyor. Lakin iki yanlıştan bir doğru çıkmıyor. Her gelen kendi ekibini kurup, bir diğerini tasfiye ediyor. “Baba Evi” söylemi de tutmuyor. Zira kimse bugünkü CHP’ye üstelik de sığıntı gibi gelmeyi içine sindiremiy­or. Bu nedenle bitip tükenmek bilmeyen parti içi iktidar mücadelesi sürüp gidiyor. “Halkın gündemini yakalama” adına dile getirilen vaatler ise sırtında yumurta küfesi olmayan muhalefeti­n popülizmi olarak saman alevi gibi tükeniyor. Pratik hayata yansıyanla­rı ise iktidarın ön alma becerisi ile CHP için beklenen neticeyi üretmiyor. Böylece Türkiye işi gücü bırakıp yine ve yeniden CHP’nin geleceğine kilitlenip kalıyor. Ve maalesef hakiki rekabet yaşanmayın­ca siyasettek­i asimetri de ortadan kalkmıyor. Sırf bu yüzden kayıt dışı unsurlar CHP siyasetine şekil vermekten geri durmuyor!

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye