Sabah

Zana, Türk, Demirtaş ne demek istiyor?

-

Yerel seçime tam 6 gün var. Yerel ve hizmet eksenli olmasına rağmen, birçok açıdan genel siyaseti de şekillendi­recek bir seçim olacak. Bu açıdan son günlerde DEM Parti içinde ve çevresinde olup bitenler bir hayli dikkat çekici. Ortada garip bir durum var, DEM yönetimi CHP’yle başta İstanbul olmak üzere birçok yerde “kent uzlaşısı” adı altında ittifak yaparken, yine DEM’in içindeki birçok siyasi aktör farklı bir tavır içinde.

Süreç yıllar sonra meydanlara dönen Leyla Zana’nın çıkışıyla başladı. Zana açık bir çağrı yaptı: “Erdoğan artık çözüm sürecini donduru cudan çıkarmalı”

Arkasından Ahmet Türk çok daha açık CHP adını vererek yeni bir tespit yaptı:

“CHP yapamaz. Neden? Derin devle ti ikna edemez çünkü. Erdoğan isterse ikna edebilir. Sorunu çözebi lirler.”

Onlardan sonra devreye Edirne Cezaevi’nden Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı girdi ve Diyarbakır’daki bir konferansa gönderdikl­eri mesajda şöyle denildi:

“Hükümet de bugün itibarıyla Sayın Erdoğan şahsında temsil edil diğine göre, bu işin birinci muhatabı Sayın Erdoğan’dır.”

İsimleri ve mesajları çoğaltmak mümkün. DEM içinde ve çevresinde birçok önemli isim, çözüm çağrısı yapıyor, yerel seçimlerde “üçüncü yolu” öneriyor ve DEM Parti’ye oy verilmesin­i istiyor. Amaç büyük ihtimalle siyaseti öncelemek. Ancak aynı partinin yönetimi onların bu çıkışların­a rağmen İstanbul’da CHP’yle ittifak yapıyor, CHP’ye oy verilmesi için yoğun çaba harcıyordu.

Diyarbakır İstanbul’dan nasıl bir müjde bekliyor doğrusu merak ettim. Bunu açıkça söylemesi gerekiyor ama söyleyemiy­or. Neden acaba? Çünkü, DEM yönetimini­n bir kısmı ve Kandil istemiyor. DEM Parti içinde böyle derin bir siyasi kavga var. Bir grup, siyasi muhatap olmak yerine “silah lı çatışma”dan yana ve umudunu “dağa” bağlamış. Diğerleri de hala “dağ”dan korkuyor.

Oysa ellerinde silahtan çok daha büyük bir güç var; siyaset... Türk’ün şu sözleri de bunu doğruluyor:

“Biz bu ülkede diya log ve barış istiyoruz. Silahlı çatışmanın soru nu çözmeyeceğ­ini zaten söylemişti­k. Buluşarak Kürt sorununu demokra si safında çözebiliri­z.”

Önümüzdeki günlerde Demirtaş’ın çok daha net bir açıklama yapacağı bekleniyor. Görünen o ki, yerel seçimlerde son viraja girilirken, Kürt siyasetçil­er tarihi bir tercihle karşı karşıya ve artık açık konuşma vakti; ya mayıs seçimlerin­deki gibi kirli ittifaklar­dan yana olacaklar ya da sivil siyasetten yana.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye