Yeni bir CHP mi?
31 Mart yerel seçimleri nin sonuçla rını doğru okuma zorunluluğu bütün siyasi partiler için gerekli.
AK Parti’nin yaptığı ilk analizler muhasebede isa bet edildiğini gös teriyor.
Ancak asıl kritik husus muhasebenin sonucun da TOPARLANMA VE YENI LENME için hangi somut adımların atılacağı, bunla rın zamanlaması ve iletişim yönetimi.
Bir yandan hızlı hareket ederek teşkilat ve tabanda küskünlüklere, dağılmaya sebebiyet verilmemeli.
Diğer yandan değişi min ertelenmesinin seçme nin verdiği tepkinin kemik leşmesiyle sonuçlanması riski var.
Dünkü yazımda belirtti ğim gibi
CUMHURBAşKANı ERDOğAN’ıN SIYASI TEC RüBESI VE DEHASı
bu sen tezlemeyi suhuletle yapma noktasında AK Parti için büyük bir avantaj.
AK Parti yerel seçimlerde birinci parti olmadığını önü müzdeki dört yıl unutmadan siyaset yapmak durumunda.
Yerel seçimlerde birin ci parti konumuna gelmeyi en iyi analiz etmesi gereken elbette CHP.
Milli gelirin yüzde 73.5’inin CHP’nin beledi yeleri kazandığı illerde elde edildiği göz önünde bulun durulursa bu belediyelerin performansı 2028 seçimleri ni belirleyecek.
Yine bu dört yıl CHP’nin yerelde birinci parti olarak nasıl bir siyaset yapacağı da önemli olacak.
CHP Genel Başkanı ile İBB Başkanı İmamoğlu’nun ilk açıklamaları, bu partinin yerel seçimleri kazanma nın rehavetine kapılmaması gerektiğinin farkında oldu ğunu gösteriyor.
Özel’in “Bu sonuçlar bizi kibirlendirmeyecek” cümlesi buna bir örnek.
Ya da İmamoğlu’nun CHP’de “değişimin devam etmesi” gerektiğini söyleme si de diğer bir örnek.
Ancak CHP’nin Mayıs 2023 seçimlerinden görülen IDEOLOJI, KIMLIK VE HATTA PARTI LIDERLIğI ALANıNDAKI KRIZLERININ 31 Mart başa rısı ile çözüldüğü söylene mez.
Ayrıca Özel’in seçim akşamı konuşmasın da Türkiye İttifakı’na fazla anlam yüklediği görülmekte:
“Siyasi partilerle değil Türkiye’nin demokratları ile büyük bir birlikteliği kuran Türkiye ittifakı kazanmıştır.”
CHP’nin tabanda ittifak kurma iddiası partilere rağ men midir?
İyi Parti’nin hür ve müstakil siyaset iddiasına
rağmen bir kısım seçmeni nin CHP’li adaylara oy ver mesini engelleyemediği ortada.
Ancak genel seçimler de aynı olgunun yaşanıp yaşanmayacağını bilmiyo ruz.
Yine DEM Parti’nin stra tejik oy kullanan seçmeni nin İstanbul başta olmak üzere bazı yerlerde CHP’li adaylara oy vermesi “taban ittifakı” mıdır?
Bence CHP, TABAN ITTI FAKıNı sağladığına pek güvenmemeli.
CHP’lilerin “sosyal demokratlardan, liberaller den, muhafazakârlardan, Kürtlerden, milliyetçilerden oluşan tabandaki buluş ma” şeklinde tarif ettikle ri Türkiye ittifakı önümüzde ki dönemde ciddi meydan okumalara tabi olacak.
En çok da kendine IDE OLOJIK VE SIYASI ALAN açmak isteyecek DEM Parti tarafından bu meydan okuma üretilecek.
CHP, 6’lı Masa ittifakı nın yerine koyulan bu MUğ LAK VE IçI BOş SöYLEMIN içini doldurmak zorunda ve bunu Kürt milliyetçilerine, Türk milliyetçilerine ve sol siyasete hitap ederek aynı anda yapmak durumunda.
AK Parti’nin kendi tep kili muhafazakâr seçmeni ne yeniden ulaşması duru munda CHP’nin bazı dini sembolleri kullanması yeter li değil.
CHP öğrenme ve deği şim sürecinde ancak başar dık diyerek taleplerini çoğaltacak sert çekirdeğini yönetebilecek mi?
Özel’in katılmadığım seçim sonucu okumala rından birisi de seçmenin “halkçı CHP belediyeciliğini benimsediği” iddiası.
AK Parti’den öğreni len SOSYAL BELEDIYECILIK ve HALKLA ILETIşIM uygula maları dışında etkili bir hiz met tecrübesi ortada görün müyor.
Zaten seçmen CHP bele diyeciliğini değil EKONOMI NIN SORUNLARıNı değerlen dirmesinin odağına koydu. Asıl zor soru şu:
Özel, İmamoğlu ve Yavaş’ın aynı anda güçlen diği CHP nasıl bir CHP’dir?
İmamoğlu ve Yavaş yeni bir CHP getiriyor.
Bu yeni CHP’yi ideolojik tabanı ve teşkilatı kendi ger çek CHP’leri olarak göre cek mi?
CHP, işte tüm bunla rı DEM PARTI’NIN OLASı IDDIALı SIYASETININ YüK LERIYLE birlikte cevaplayabi lir mi?