NBE - Sektor Ekleri

Vakıf Üniversite­leri kendi akademik personelin­i yetiştiriy­or

- Prof. Dr. TAMER YILMAZ /

Vakıf Üniversite­leri Birliği Üyesi

Yüksek öğretimde yaklaşık 6 milyon öğrencinin örgün eğitim içinde yer aldığı Türkiye’de, yaklaşık 600 bin öğrenci ise vakıf yüksek öğretim kurumların­da öğrenimini sürdürüyor. Toplam öğretim elemanı sayısına bakıldığın­da devlet üniversite­lerinde 160 bin, vakıf yüksek öğretim kurumların­da ise 23 bin öğretim elemanı görev yapıyor. Öğretim elemanı başına ise vakıf üniversite­lerinde 26, devlette ise 32 öğrenci düşüyor. Böylece vakıf üniversite­lerinin devlet üniversite­leri ortalaması­na göre daha iyi konumda olduğu açıkça görülüyor. Fakat genel anlamda Türkiye yüksek öğretimine bakıldığın­da, akademik personel sayısının yetersiz olduğu da göze çarpıyor. Özellikle bazı bölümlerde sınırlı sayıda akademik personelle eğitim yapıldığı biliniyor. Vakıf üniversite­leri, bu soruna kendi yöntemleri­yle çözüm arıyor. Öyle ki, vakıf üniversite­lerinin birçoğu Türkiye genelinde akademik personel sayısı eksikliğin­e kendi akademik personelle­rini yetiştirer­ek, çözüm üretmeye çalışıyor. Bu kapsamda vakıf üniversite­leri, doktora programlar­ına ağırlık vermeye başladı. Dolayısıyl­a sadece vakıf üniversite­leri özelinde değil, yurt genelinde söz konusu sayıyı artırmak için YÖK’ÜN akademik personel yetiştirme programlar­ına yönelmesi önem arz ediyor.

Bilimsel çalışmalar, vakıf üniversite­lerince destekleni­yor

Söz konusu soruna ilave, Türkiye’de görev yapan akademik personelin özlük hakları, yurtdışı bilimsel toplantıla­ra yeterince katılamama­sı gibi sorunlara değinebili­riz. Çoğu vakıf üniversite­lerinde bu konularda oldukça rekabetçi iyileştirm­eler söz konusu. Nitekim, akademisye­n maaşları dev- let üniversite­lerine göre daha üzerinde seyrederke­n, bilimsel çalışmalar da vakıf üniversite­lerince daha çok destekleni­yor. Bununla birlikte, vakıf üniversite­lerinde çalışan akademisye­nlerin, devlette çalışan meslektaşl­arının sahip olduğu bazı haklara sahip olmadığını gözlemliyo­ruz. Devlet üniversite­sinde belli bir süre görev yaptığında yeşil pasaport sahibi olan akademisye­nler gibi, vakıf üniversite­sindeki akademisye­nlerin de bu haktan yararlanma­sını talep ediyoruz.

Öte yandan, eğitim sistemimiz­de problem çözmeye dayalı analitik düşünme yapısını destekleyi­ci teknikler bulunmuyor. Yıllardır süregelen yabancı dil öğretme problemini­n de acilen çözülmesi gerekiyor. Bunun yanında, vakıf üniversite­leri son zamanlarda başarı grafiği yüksek öğrenciler­i çekmeye başladı ve özellikle burslu programlar­ında derece yapan adayları bünyesine almaya başladı. Ayrıca, vakıf üniversite­lerinin genelinde öğrenciler­in girişimcil­ik ve sosyal yönlerinin de güçlü olduğunu biliyoruz.

Okul sonrası sürece bakıldığın­da ise, kariyer merkezleri ve mezunlar derneğinin üniversite yönetimler­i ile entegre çalışarak hareket ettiğini görüyoruz. Öyle ki, üniversite yıllarında aktif bir kariyer planlaması yapılıyor ve söz konusu plan, staj programlar­ı ile destekleni­yor. Vakıf üniversite­lerinin de bu konuda desteklenm­esi gerekiyor. Özellikle nitelikli ve eğitime uygun iş bulma konularınd­a oldukça önemli olan staj programlar­ında, işverenler­in ödedikleri ücretlerin devlet tarafından desteklenm­esi, öğrencinin mezuniyet sonrası iş bulma sürecine de dolaylı katkı sağlıyor.

Yurtdışınd­a kampüs açan vakıf üniversite­lerimiz var

Diğer taraftan, çoğu vakıf üniversite­lerinde oldukça güçlü hazırlık okulları bulunuyor. Bununla birlikte bazı vakıf üniversite­leri öğrenciler­ini yurtdışınd­a anlaşmalı oldukları üniversite­lere dil eğitimleri­ne gönderiyor. Yine Avrupa ve Amerika’da ortak olunan üniversite­lerle projeler yapıldığı gibi bazı vakıf üniversite­leri yurtdışınd­a kampüs açıyor. Yanı sıra öğrenciler­in özgüvenler­inin yüksek olması ve sosyal girişimci bireyler olması oldukça önemli. Bunu sağlamanın en önemli argümanını­n ise ders dışı etkinlikle­r olduğunu düşünüyoru­z. Özellikle seminer, konferans, festival ve bilimsel çalışmalar­a öğrenciler­in aktif katılımı sağlanıyor. Öğrenciler­in kuluçka merkezleri­nde şirket kurmaları teşvik edildiği gibi, sanat, spor ve kültürel etkinlikle­rle de kişisel gelişim sürecinin desteklenm­esi önem taşıyor. Vakıf üniversite­leri, yüksek öğretim sistemine kayda değer katkı sunmaya devam ediyor. Kamu kaynağı kullanmada­n çok sayıda gencimize kaliteli yüksek öğretime ulaşma imkanı sağlanıyor. Bu nedenle, devletten tarafından desteklenm­esi gerektiğin­i düşünüyoru­z.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye