2019 yılında Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’ne ilk öğrencilerimizi alacağız
Bilim ve Sanat Vakfı tarafından kurulan ve eğitim sektöründe 1986 yılından bu yana faaliyet gösteren İstanbul Şehir Üniversitesi, 83 ülkeden yaklaşık bin uluslararası öğrenciye eğitim veriyor. Bu açıdan bakıldığında yüzde 17’lik oranla Türkiye’nin en çok uluslararası öğrenciye sahip üniversitelerinden biri konumunda bulunan İstanbul Şehir Üniversitesi’nin, 40 ülkeden 100 üniversite ile de ikili iş birliği anlaşması bulunuyor. Ayrıca; İnsan ve Toplum Bilimleri, Mühendislik ve Doğa Bilimleri, İşletme ve Yönetim Bilimleri, İletişim, Hukuk ve İslami İlimler fakülteleriyle eğitim-öğretim hayatına devam eden üniversitemiz, gelecek akademik yıl için ise ilk kez Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’ne öğrenci kabul etmeye hazırlanıyor. Böylece; Mimarlık, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı ile Endüstriyel Tasarım programlarından oluşacak olan Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nde geleceğin mimar, iç mimar, çevre tasarımcısı ve endüstriyel tasarımcılarını yetiştirmeyi hedefliyoruz.
Halihazırda; yedi fakülte, üç enstitü ve bir meslek yüksekokulu ile eğitim sektörüne hizmet veren üniversitemiz, 2018-2019 akademik yılında 31 lisans, 12 ön lisans, 18 yüksek lisans, dört doktora programına öğrenci kabul edecek. 2017-2018 akademik yılı verilerine göre ise, 5 bin 74 öğrenciye eğitim hizmeti veren üniversitemizin, akademik kadrosunda 297 akademisyen görev yapıyor. Bu bağlamda, öğretim üyelerinin kayda değer bölümünü, doktoralarını ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde tamamlayan ve yurtdışındaki üniversitelerde görev yapan akademisyenlerden oluşturuyor. Dolayısıyla söylenenin aksine pozitif anlamda beyin göçünü destekleyen ve bu yanıyla adından söz ettiren İstanbul Şehir Üniversitesi, öğretim üyelerinin ürettiği projelerle, Türkiye eğitimine destek vermeye devam veriyor.
Araştırma programları, TTO tarafından düzenlenip aktarılıyor
Öte yandan, İstanbul Şehir Üniversitesi olarak; doğru bilgiyi araştırmak, yenilik yapmak ve topluma hizmet etmek amacıyla disiplinler arası bölüm ve enstitülere ev sahipliği yapıyoruz. Bununla birlikte, üniversitemizin araştırma programları Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) tarafından düzenlenip aktarılıyor. Ayrıca TTO, üniversitemiz bünyesinde bulunan farklı fakülte, enstitü ve araştırma merkezlerindeki projelerin planlama, girişim, geliştirme, destek, yönetim ve değer aktarımını sağlamak için eşgüdümlü olarak faaliyet gösteriyor.
Dragos’ta, bilimsel çalışmalara uygun ekosistem oluşturduk
Ayrıca, 2017-2018 akademik yılında Dragos Kampüsü’ne taşınarak, burada bilimsel çalışmalara uygun ekosistem oluşturan üniversitemiz, özellikle mühendislik bölümlerine hitap eden birçok laboratuvar oluşturdu. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi için kurulan laboratuvarların yanı sıra Psikoloji bölümü için laboratuvarlar ve İletişim Fakültesi için nitelikli stüdyo alanları da kuran İstanbul Şehir Üniversitesi, eğitimin sadece lisans öğrenimi ile sınırlı kalmadığının bilincinde olarak, yüksek lisans ve doktora programlarına ek olarak çeşitli sertifika programlarıyla kariyerlerine yön vermek isteyenlere yol göstermeye devam ediyor. Ayrıca, Dragos Kampüs’te yer alan 7’li fakül- te binamızda teknolojik olanaklarla donatılan, farklı kapasitelerde, 100 sınıf bulunuyor. Konferans merkezinde bulunan 375 ve 230 kişilik iki tam donanımlı konferans salonu ve büyük fuaye alanı her yıl büyük etkinliklere, seminer ve konferanslara ev sahipliği yapıyor. Akademik etkinliklerin yanı sıra kültürel ve sosyal faaliyetler de konferans merkezinde düzenleniyor. Ayrıca 7’li fakülte binalarımızda bulunan amfilerde akıllı tahta ve projektör gibi standart teknik donanımın yanı sıra konferans hizmetleri sunabilen reji odaları var. Her bir fakülte binasının üst katında 128 ve 140 kişilik iki amfi olmak üzere, 14 amfi yer alıyor.
Öte yandan, Türkiye’nin bisiklet altyapısı düşünülerek inşa edilen ilk ve tek üniversite kampüsü olan Dragos Kampüsü’nde, doğal ortamı korumak ve karbon salınımını minimuma indirmek için bisiklet kullanımı, hem öğrenciler hem de akademik kadro nezdinde teşvik ediliyor. İstanbul’un en uzun bisiklet yolunun ortasında yer alan ve bu yollarla entegrasyonu da sağlanan Dragos Kampüsü’nden bisikletle, Kadıköy’e kadar ulaşım sağlanabiliyor.