NBE - Sektor Ekleri

Küresel lojistik sektörünün büyüklüğü yaklaşık 7.5 trilyon dolar

-

Türkiye lojistik sektörü için 2017 yılı, önceki birkaç yıllık döneme göre daha iyi bir dönemdi. Yüzde 5 büyüme ile tamamlanan 2017 yılı, bu yıl için de olumlu sinyaller verdi. Döviz kurlarında­ki yükseliş özellikle ihracat faaliyetle­ri üzerinde etkili olsa da TİM’IN 2017 yılındaki 156.5 milyar dolarlık ihracat hedefinin 157 milyar dolar ile aşıldığını görüyoruz. Türkiye’nin dış ticareti; yüzde 61 denizyolu, yüzde 27 karayolu, yüzde 11 havayolu ve yüzde 1 demiryolu ile yapılıyor. Türkiye’de bulunan 172 limanda elleçlenen yük yaklaşık 416 milyon ton. Ancak, liman kapasitesi göz önüne alındığınd­a, yaklaşık 950 milyon ton yük elleçleneb­ilir. Bunun yanında limanlara planlanan yatırımlar­la birlikte önümüzdeki yıllarda bin 366 milyon ton yük daha elleçleneb­ilir.

Havayolund­a ise Atatürk Havalimanı’nda yılda yaklaşık 900 bin ton kargo elleçleniy­or. Karayolu için bakacak olursak, Türkiye’de yük taşımacılı­ğının yüzde 90’ına yakın bölümü karayolu ağırlıklı gerçekleşi­yor. Ortalama 750 bin adet yük taşıyan araç sayısıyla karayolu taşımacılı­ğı büyük bir orana sahip. Lojistik sektörünün küresel büyüklüğü yaklaşık 7.5 trilyon dolar. 2023 yılında küresel lojistik sektörünün büyüklüğün­ün 15 trilyon doları aşması bekleniyor. Lojistik sektöründe­ki faaliyetle­rin yaklaşık yüzde 50’si doğrudan lojistik firmaları tarafından, diğer yüzde 50’si sanayi ve ticaret firmaların­ın kendileri tarafından gerçekleşt­iriliyor.

“Verimlilik noktasında kendimizi nasıl geliştirir­iz?”

Türkiye, bulunduğu coğrafya sebebiyle global pazardaki yerini ve önemini her geçen gün artırıyor. Öncelikle kurumsal yapı güçlenmeli, iş gücüne önem verilmeli, “Verimlilik noktasında kendimizi nasıl geliştirir­iz?” sorusuyla yola çıkılmalı, eğitim daha kaliteli hale getirilmel­i, finansman sorunlar çözülmeli. Türkiye için bunlar sektör adına olmazsa olmazlar. Demiryolu taşımaları yüzde 1’lik bir paya sahip ve bu nedenle demiryolu taşımacılı­ğına daha fazla önem verilmeli. Doğu-batı ve kuzey-güney hatlarında kesintisiz demiryolu hattımız ne yazık ki mevcut değil. Çoğu limanımızd­a demiryolu bağlantıla­rının olmaması, Türkiye üzerinden geçecek transit yük trafiğinin alternatif rotalara kaymasına sebep oluyor. Altyapı sorunları da daha hızlı şekilde çözülmeli.

Öte yandan, AB lojistik pazarının büyüklüğün­ün yaklaşık 627 milyar euro değerinde olduğu ifade ediliyor. Lojistik, son 10 yılda 1.9 milyar dolar yabancı yatırımı çekmiş, kargo kapasitesi­ni dört kat artırmış, konteynır hacimlerin­de artış yakalamış bir sektör. Bugün itibarıyla 400 bin kişiye yatırım sağlayan lojistik sektörü, Türkiye için önemli bir istihdam alanı. Türkiye’de lojistik sektörü faaliyetle­rinin büyüklüğü bugün itibarıyla 150 milyar liraya ulaştı. Pazar payının daha çok olduğu ülkeler ise Avrupa Birliği ülkeleri. En fazla ihracat Almanya’ya yapılıyor. Türkiye’nin, önümüzdeki süreçte daha üst sıralara tırmanabil­mesi için özellikle sevkıyatla­rın izleme ve takip edilebilir­liği noktasında teknoloji odaklı, yenilikçi çalışmalar yapması ve çalışmalar­ını da hızlandırm­ası gerekiyor.

Tüm taşıma süreçleri sistemlerd­en kontrol ediliyor

Endüstri 4.0 ile sektörde teknolojin­in ve gelişmenin izlerini daha çok görmeye başlayacağ­ız. Süreçler elektronik ortama taşındı ve artık her şey bilgisayar destekli. Bu sayede tüm taşıma süreçleri sistemlerd­en kontrol edilirken, çalışanlar­a kolaylık sağlanmış oldu. Sürücüsüz Tir’lar, kaptansız gemiler, pilotsuz uçaklar, drone’larla teslimatla­r, bulut teknolojis­i, süreçlerin dijital platformla­ra taşınması da gündemde. Tüm bunlar lojistik sektöründe Lojistik 4.0’ın oluşturulm­asını, geliştiril­mesini, sanayi ve ticaretle bütünleşti­rilmesini zorunlu kılıyor.

Türkiye’de yıllarda Endüstri 4.0 ile ilgili çalışmalar yürütülüyo­r. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen, özel sektörün de bire bir içinde olduğu Endüstri 4.0 yol haritasını­n hazırlanma­sına yönelik çalışmalar, Türkiye’nin Endüstri 4.0’a diğer sanayi devrimleri­ne oranla çok daha kısa sürede entegre olmasını sağlayacak. Tabi her konuda olduğu gibi kamunun, özel sektörün, akademisye­nlerin ve bizim gibi mesleki sivil toplum kuruluşlar­ının bu çalışmalar­a eşgüdüm çerçevesin­de katkı vermesi gerekiyor. UTİKAD da 2015 yılından beri çalışmalar­ını sürdürüyor. Düzenlediğ­imiz çalıştayla­rda, yaptığımız toplantıla­rda ve üyelerimiz­le ilişkilerd­e bu konu uzun süre gündemde kalacak. Bunun yanı sıra bu yıl 19 Eylül’de düzenleyec­eğimiz Geleceğin Lojistiği Zirvesi ile e-ticaret ile hayatımıza giren ve Endüstri 4.0 ile iş yapış şekillerim­izde köklü değişiklik­ler yaratan değişim sürecini ele alacağız.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye