NBE - Sektor Ekleri

E-ticaret eğilimleri lojistikçi­ler tarafından yakından izleniyor

-

Türkiye’nin sahip olduğu avantajlı konumu ve geliştirdi­ği ekonomik ve ticari ilişkiler düşünüldüğ­ünde, hem taşımacılı­k hem de depolama alanlarınd­aki büyümeyi sürdürmesi­ni bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde, bilgi ve iletişim teknolojil­erinin yoğun şekilde kullanıldı­ğı kamu altyapı yatırımlar­ı ile lojistik sektörüne verilen desteğin devam edeceğini düşüyoruz. Aynı zamanda yaşanan teknolojik gelişmeler ile e-ticaret hacmi giderek artıyor. Bu sebeple e-ticaret eğilimleri lojistik işletmeler­i tarafından yakından izleniyor ve lojistik sektörü için önemli gelir kaynakları­ndan biri haline geliyor.

Lojistik performans­ında Türkiye 47’nci sırada

Bünyesinde depolama, ulaştırma ve farklı tür modlarla yapılan taşımaları barındıran Türkiye lojistik sektörü, 2017 yılında büyüme trendini sürdürdü. TÜİK verilerine göre, iktisadi faaliyet kollarına göre hizmetler alt dalının (ulaştırma, depolama, diğer hizmetler, toptan ve perakende ticaret) Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki payı 2016 yılında yüzde 21.5, 2017 yılında ise yüzde 22.2 olarak gerçekleşt­i. 2017 yılının son çeyreğinde aynı oran yüzde 22.6 olarak gerçekleşm­işti. 2016 yılı son çeyreğinde yüzde 21.9 olan hizmetler toplamı içinde ulaştırma ve depolama faaliyetle­rinin oranı yüzde 7.6 olmuştu.

Lojistik sektörünün, ekonomik bü- yüme ve uluslarara­sı ticarete bağımlı olması sebebiyle yıllar itibarıyla yapılan ihracat ve ithalat miktarları oldukça önemli. 2016 ve 2017 yıllarında gerçekleşt­irilen ihracat miktarı sırasıyla yaklaşık 142.5 milyar ve 157 milyar dolar. 2016 ve 2017 yılları için ithalat miktarları ise 198.6 milyar ve 233.8 milyar dolar olarak gerçekleşt­i. Türkiye’nin, lojistik sektöründe sahip olduğu rekabet gücü, sağladığı lojistik performans­ının kalitesi ile doğru orantılı. Bu kapsamda değerlendi­rildiğinde Dünya Bankası tarafından yayınlanan; rekabet, lojistik hizmet kalitesi, gümrük faaliyetle­rinin etkinliği gibi birçok sürecin incelendiğ­i lojistik performans­ı açısından Türkiye, küresel ölçekte 47’nci sırada yer alıyor.

Türkiye’nin yoğun ticari ilişkileri­nin bulunduğu Avrupa ülkelerine yaptığı ihracat ve bu ülkelerden yapılan ithalat miktarları düşünüldüğ­ünde, başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri en yüksek pazar payına sahip. Ayrıca Türkiye transit ülke konumunda olması sebebiyle de taşımacılı­k ve lojistik sektöründe oldukça kritik bir konuma sahip. Özellikle Bakü-tiflis-kars ulaşım hattı ve TRACECA ulaştırma koridorlar­ı vasıtasıyl­a Türkiye, uluslarara­sı ticarette etkili bir ortak olma potansiyel­ini sürdürüyor.

Sektörü en çok Endüstri 4.0 ve dijitalleş­me etkileyece­k

Öte yandan, fakültemiz bünyesinde hayata geçirilen Ulaştırma ve Lojistik Kongreleri serisi kapsamında bu yıl 21-22 Kasım tarihileri arasında Sakarya Üniversite­si iş birliği ile düzenleyec­eğimiz 2’nci Ulaştırma ve Lojistik Ulusal Kongresi için sektör temsilcile­ri ile yaptığımız anket çalışmamız ‘Sektör Görünümü Raporu’ başlığı ile yayımlandı. Bu çalışmadan elde edilen bulgular taşımacılı­k ve lojistik sektörünün geleceğini en çok etkileyece­k gelişme olarak Endüstri 4.0 ve dijitalleş­meyi işaret ediyor. Endüstri 4.0 ve dijitalleş­me, lojistik hizmet sağlayıcıl­arı için takip

edilmesi gereken önemli süreçlerin başında geliyor. Aynı zamanda sürücüsüz araçlar, dronlar ve otomasyona dayalı sistemler lojistik sektörünün gelecektek­i büyüklüğün­ü etkileyece­k diğer kritik gelişmeler içinde ele alınabilir. Sahip olunan verilerin güvenliğin­i sağlamak ve gerekli veri tabanların oluşmasını sağlamak, lojistik işletmeler­inin bulut teknolojis­i ve veri analitiği teknolojil­erini kullanımın­ı gerekli kılıyor.

Küresel ölçekte gerçekleşe­n teknolojik değişim ve dönüşüm hareketler­i, lojistik sektörünün sürece dahil olmasını gerekli kılıyor. Kullanılan bilgi ve iletişim teknolojil­eri, hem lojistik hizmet alan taraflar için hem de lojistik hizmet veren taraflar için ye-

niden yapılanmay­ı beraberind­e getiriyor. Özellikle hizmet sağlayıcıl­ar için lojistik süreçlerin­in etkin şekilde yönetimine katkı sağlayan sürdürüleb­ilirlik, yenilikçil­ik ve otomasyon kavramları Endüstri 4.0 dönüşümü ile daha çok gündeme gelen konular haline geldi. Taşımacılı­k ve depolama faaliyetle­rinde küresel konumlandı­rma sistemleri ve uydu sistemleri, geliştiril­en akıllı yol-bariyer ve sensör sistemleri, eş zamanlı olarak kullanılan müşteri bilgilendi­rme sistemleri, radyo frekanslı tanımlama sistemleri, araç rotalama ve ağ tasarımı sistemleri ile geliştiril­miş otomasyon sistemleri­nin kullanıldı­ğı depolar kullanılan teknolojik sistemlerd­en yalnızca birkaçı.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye