Modern İpek Yolu projesine odaklanan DSV Türkiye, %60 büyüme öngörüyor
Türkiye’de, 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 65 büyüme oranı yakalayan
DSV Türkiye, bu yıl yüzde
60’lık büyüme öngörüyor. Denizyolunda, 2017 yılında 70 bin TEU’YU yakaladıklarını kaydeden DSV Türkiye Genel Müdürü Ozan Önder, “Bu yıl hedefimiz 100 bin TEU. Havayolunda, Türkiye’de ikinci sırada yer alıyoruz” dedi. Global ölçekte 44 bin kişiye istihdam sağlayan Dsv’nin, Türkiye’deki demiryolu yatırımlarını artıracağını kaydeden Önder, ‘Modern İpek Yolu’ projesinin gelişimini beklediklerini söyledi.
DSV Türkiye’nin 2006 yılında yedi kişilik bir ekiple kurulduğunu anlatan Ozan Önder, “2006 ve 2007 yıllarını istediğimiz gibi kapattık, ama 2008’de ekonomik kriz patlak verdi ve piyasalar korku içine girdi. DSV de tüm operasyonlarından bütçelerini güncellemesini istedi. O dönem, DSV Türkiye olarak bütçemizi yükselttik. Piyasaların çekildiği bir dönemde risk aldık ve 2008’de yüzde 130 büyüme kaydettik. Bizim bugünkü durumumuza gelmemizde 2008 yılının katkısı büyük” diye konuştu. DSV Türkiye’nin ‘Global düşün, yerel hareket et’ sloganıyla hareket ettiğini ifade eden Önder, “Biz her zaman bölgenin şartları ve kültürüne göre hareket ettik. Dsv’nin bölgeleri arasında belki bunu en iyi uygulayan biziz. Zaten organik olarak diğer ülke operasyonları arasında en çok büyüyen ofis, DSV Türkiye” ifadelerini kaydetti.
Sektörde rekabetin çok sert yaşandığını vurgulayan Ozan Önder, “Kâr marjının düştüğü noktada herkes verimliliğe odaklanmaya çalışıyor. KMPG’NIN araştırmasına göre, Türkiye’de nakliye sektöründen el- de edilen kar mârjı yüzde 9 civarında. Global baraj ise yüzde 25’lerde seyrediyor. Bu yıl kâr marjlarının daha da düşeceği bir dönem olacak. Kârsız çalışan şirketlerin sektörden çekileceği bir yıl olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Dsv’nin 44 bin kişiye istihdam sağladığını ifade eden Ozan Önder, “3 bin kişiye yakın bir IT ekibimiz var. Avrupa’ya baktığımızda, İngiltere’deki e-ticaret, toplam ticaretin yüzde 75’ine denk geliyor. Özellikle Amazon gibi e-ticaret sistemlerinin yoğunlaşmasıyla nakliyeciliği daha kompakt hale getirecek niş sistemler üzerinde duruluyor. IT ekibimizle buna yoğunlaşmış durumdayız” dedi. Türkiye’nin bu trendi yakalayabilecek potansiyele sahip olduğunu aktaran Önder, Türkiye’nin yazılımda önemli bir yerde bulunduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’de nakliye yazılımını bir hafta içinde alabiliyorsunuz. Yurtdışında bu süreç daha uzun sürebiliyor. O sebeple bakir olan bu alan, daha hızlı bir şekilde geliştirilebilir” ifadelerini kaydetti.
“Türkiye’ye demiryolu yatırımlarımızı artıracağız”
Türkiye’nin; Kars, Bakü, Tiflis tren yolu projesi ve üçüncü havalimanı gibi projelerle ulaştırma hızını yükseltmeyi hedefleyen bir ülke konumunda bulunduğunu ve bu sebeple ‘Modern İpek Yolu’ projesinin gelişimini beklediklerini kaydeden Ozan Önder, DSV Türkiye’nin bu yıl demiryoluna odaklandığını, kuşak ve yol projesinde köprü görevi görecek Türkiye’ye demiryolu anlamında yatırımlarını artıracaklarını söyledi. Önder, “Türkiye’de tren yolu hedeflerimiz doğrultusunda yıllık 5 milyon dolar yatırım bedeli ayırdık ve ayırmaya devam edeceğiz” dedi. Türkiye’den direkt Almanya’ya giden tren yüklemelerinin yüzde 60’ının kendileri tarafından yapıldığını ifade eden Önder, “Bunu daha da artırabilmek için sürekli alımlar yapıyoruz” dedi.
Çin’in ‘Kuşak Yol’ projesine Abd’nin alternatif yaratma çabalarıyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Ozan Önder, “Yolu kontrol eden, küresel ticaretin yüzde 50’sini kontrol eder. ABD de buna alternatif yaratabilmek için elinden geleni yapacak” dedi. Çin’in bu projesinin kendileri için pozitif etki yaratacağını ifade eden Önder, “Otomotiv sektörü Balkanlara kayıyor. Bu sebeple Türkiye önemli bir güzergah. Normalde Çin’den kalkan bir gemi 45 ila 60 gün arasında Avrupa’da belirlenen lokasyonlarına gelebiliyor. Tren yolunun hayata geçmesiyle bu zaman 25 güne inebilir ve önemli bir maliyeti aşağıya çekebiliriz” görüşlerini kaydetti.