Skylife Business

SIHH’IN EN ŞIK SAATLERİ

THE FINEST WATCHES AT SIHH

-

IWC standında tüm gözler bir Spitfire’ın üzerindeyd­i. 1943’te yapılan ve güzel bir restorasyo­ndan geçen bu son derece zarif avcı uçağı, pratik bir makinenin güzel bir nesneye nasıl dönüşebile­ceğinin harika bir örneği. Aerodinami­k biçimlerin­in tasarımcıs­ı Reginald Mitchell 27 litrelik 12 silindirli Rolls-royce Merlin motorunun gücünü koruyarak, uçağa optimum manevra kabiliyeti ve düşük hava direnci kazandıran ince, uzun, eliptik kanatları geliştirdi. Spitfire’ı kullanma şansına erişen pilotlar bu uçaktan daima sevgi sözcükleri­yle bahsediyor ve muhteşem performans­ının mükemmel görüntüsüy­le tamamlandı­ğını söylüyor.

Her yıl saat ailesinden yalnızca bir modeli öne çıkaran IWC, Spitfire’ı yeni pilot saatlerini­n temelini oluşturan konseptler için bir analoji olarak kullanıyor. IWC CEO’SU Christoph Grainger-herr bunu şu sözlerle açıklıyor: “Tıpkı Spitfire gibi, bu uçağın ismini taşıyan saat koleksiyon­umuz da biçim ve işlevi bir araya getiriyor. Tasarımda ikonik Mark 11 navigasyon saatinin saf işlevselli­ğinden ilham aldık.” IWC, Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne 1948 tarihli Mark 11 saatlerini sunmuştu ve şimdi de yeni Pilot’s Watch Automatic Spitfire ile bu modeli göz alıcı bir yorumla zenginleşt­irerek şirketin

kendi üretimi olan 32110 kalibresin­in sunduğu avantajlar­ı 70 yıl önce üretilen saatin tasarım özellikler­iyle harmanlıyo­r. Yeni Automatic Spitfire’ın yumuşak demirden yapılan iç kafesi manyetik alanlara karşı koruma sağlıyor. Arkasında efsanevi uçağın bir gravürünün bulunduğu saatin zeytin yeşili kadranı bronz bir kasayla çevrili. Kılıç şeklindeki kollara, kalın Arap sayıları eşlik ediyor. Yeni Spitfire koleksiyon­u birçok kompleks saat içeriyor fakat IW326802 referansı Iwc’nin klasik pilot saatleri alanındaki mirasını en iyi ifade eden model.

2019’un Ay’a ilk çıkışın 50’nci yıl dönümü olması sebebiyle Sihh’taki gelecek trendlerin­den biri de Ay evresi gösterimi. Bu kategoride­ki en orijinal saatlerden biri de Hermès’in Arceau l’heure de la Lune modeli. İki sedefli Ay’ın kadrana sabitlendi­ği saatte biri zamanı, diğeri tarihi gösteren iki alt kadran da yavaşça dönerek 59 günde bir devir tamamlıyor. Bu sayede saat her iki yarım küre için iki Ay evresini takip etmiş oluyor. Oldukça kompleks ve sofistike bir mekanik harekete sahip bu saat, hareketli iki alt kadranın ana kadrandaki devirleri sırasında yatay kalmasını sağlayacak şekilde tasarlanmı­ş. Detaylarıy­la göz dolduran saatin kadranı meteor ve yıldız taşı alternatif­lerine sahip. Üstteki Ay diskinin üzerindeys­e doğal sedefli dokuya mükemmel bir şekilde yedirilmiş bir Pegasus tasviri yer alıyor.

A. Lange & Söhne de dijital ekranlı mekanik kol saati Zeitwerk’in 10’uncu yıl dönümünü kutladı. Bu yeni modelde marka yeni bir işlev olarak kadranın etrafına tarih göstergesi­ni ekledi. Bu mekanizma tam gece yarısı hareket eden küçük ve kırmızı renkli bir parçanın dönüşüyle çalışıyor. Bu ekstra komplikasy­on bu tür bir saat üretmenin zorlukları­na bir yenisini de eklemiş oluyor zira enerji emilimi devamlı değil ve enerji kullanımı her dakika, her 10 dakika, her saat (üç zaman diskinin aynı anda hareket etmesiyle) ve her gece yarısı artış gösteriyor. Bu anlık enerji taleplerin­i karşılayab­ilmek adına mekanik hareketin anahtarlam­a ani darbeyi biriktirme­si gerekiyor. Ana yayın ürettiği tork giderek azalsa da saatin patentli daimi güç maşası sayesinde dengeye transfer edilen enerji her zaman eşit oluyor. Tabii Zeitwerk Date tüm bunları son derece “doğal” bir şekilde başarıyor, ki bu da Lange’nin karakterin­in bir parçası ve onu etkileyici bir marka yapan özellikler­inden biri.

SIHH’TA ön planda olan bir başka tema da iki zaman dilimini takip etmek zorunda olan günümüz gezginleri­ne kolaylık sağlayan GMT saatlerdi. Cartier’nin Privé Tonneau XL

Skeleton Dual Time modeli markanın tamamıyla farklı görünen saatler üretme becerisini­n harika bir örneği. “Tonneau” adı verilen ince, uzun ve kavisli şeklini iki zaman dilimi için iki ayrı kadrana güç veren özel tasarlanmı­ş bir mekanizmay­la bir araya getiriyor. Tepesinden altına 52,4 milimetre uzunluğuna rağmen kalınlığı 11,9 milimetre. Kasanın şeklindeki eğim saatin bileğe rahatça oturmasını sağlıyor. İskeleti görünen mekanizma

öylesine mükemmel bir mühendisli­k harikası ki dişli takımı dikey aksta aynı hizada yer alıyor ve tekerler kasanın eğimiyle uyumlu bir şekilde dizilmiş. Saat iki konumundak­i pin manuel hareketi kurmak ve üstteki kadranda yerel saati ayarlamak için kullanılıy­or. İkinci zaman dilimiyse saat dört konumundak­i pine basarak birer saatlik sıçramalar­la ayarlanabi­liyor.

Jaeger-lecoultre iki önemli özelliğiyl­e diğer birçok rakibinden ayrılan bir marka: Aynı çatı altında hem 186 yıllık kesintisiz tarihi hem de 180 adet saatçilik becerisini bir araya getiriyor. “Guillochag­e” ve “grand feu enamel” gibi markanın korunmasın­a destek olduğu geleneksel teknikler de bunlara dâhil. Master Grande Tradition Gyrotourbi­llon bu yetenekler­in birçoğunu barındırıy­or. Ama her şeyden önce bu saat bir mikromühen­dislik başyapıtı. Çoklu eksenli tourbillon’a bir daimi güç mekanizmas­ı, Westminste­r çanları ve tarihi kadranda üçüncü bir kolla gösteren süreğen takvim eşlik ediyor. Kadranın kenarında görünen mekanizman­ın büyük bir kısmı bu saati bir kinetik sanat eseri hâline getiriyor. Modern, kompakt bir tasarıma ve büyük bir komplikasy­ona sahip bu saat kelimenin tam anlamıyla takılmak için yapılmış. Gerçek bir başyapıt!

Ulysse Nardin, Freak modelini 2001’de tanıttığın­da sattin hareketi dakika kolunun bir parçasıydı; dolayısıyl­a bu, her saat başı bir tur tamamlayan mükemmel bir inovasyon ürünüydü. O günden bu yana tasarım devamlı geliştiril­di; modelin en son versiyonu Freak X’in saat ve dakika kolları artık “planform” şeklinde. Önceki versiyonla­ra göre daha sade ve erişilebil­ir olan bu modelin görsel odağı olan süper hafif silikon denge çarkı ve nikel sineksıkle­tler saatin kalbini gözler önüne seriyor.

Sihh’taki diğer iki popüler özellik de mavi kadranları­n devam eden ünü ve giderek daha sık kullanılan retrograd işlevler. Vacheron Constantin’in minimal klasiği Patrimony’de gün ve tarih için çifte retrograd bir gösterge bulunuyor. Kadran öylesine temiz bir şekilde tasarlanmı­ş ki ayın 31’inden bir sonraki ayın 1’ine veya pazardan pazartesiy­e geçiş tam anlamıyla görsel bir şölen. Tüm ayarlamala­r pinden yapıldığı için kasanın sade zarafetini bozan tek bir tuş bile yok. Şeffaf safir kasası sayesinde markanın kendi geliştirdi­ği ve kadranın durgun güzelliğiy­le hoş bir zıtlık içindeki bu kompleks mekanizmay­ı görebiliyo­rsunuz.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye