HERMITAGE MÜZESİ
HERMITAGE MUSEUM
Matisse’in ünlü tablosu Dans’ı, Michelangelo’nun Çömelen Adam’ını ya da Venus Tauride adını taşıyan Afrodit heykelini yakından, bütün canlılığıyla görmek istiyorsanız mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir müze var. Dünyanın en büyük müzelerinden biri olan Hermitage için “yaşayan efsane” demek yanlış olmaz. Sanat müzeleriyle Paris, Londra ve Roma gibi Avrupa kentleri daima öne çıksa da St. Petersburg, Hermitage ile bu alanda hiç de eksiği olmadığını kanıtlıyor. Taş Devri’nden XX. yüzyıl başlarına 3 milyonu aşkın eseri koleksiyonunda barındıran müze, bu özelliğiyle Guiness Rekorlar Kitabı’na girmiş durumda. Neva Nehri kıyısına sıralanmış altı binadan oluşan müze, Çariçe II. Katerina tarafından 1764 yılında kurulmuş. Kuruluşuna ise II. Katerina’nın bir müzayededen satın aldığı sanat koleksiyonunun vesile olduğu söyleniyor. Nerede saklayacağını bilemediği eserleri Kışlık Sarayı’nın yanına yaptırdığı ek binada tutan çariçe, yıllar içinde genişlettikçe genişlettiği koleksiyonunu sergilemeye de başlıyor. Barok mimarinin en ihtişamlı örneklerinden olan binalarıyla müze, St. Petersburg’u ziyaret etmek için öncelikli nedenler arasında yerini alabilir. There’s one museum you should definitely visit if you’d like to see at large Matisse’s famous painting Dance, Michelangelo’s Crouching Boy, and the statue of Aphrodite known as Venus Tauride. It wouldn’t be wrong to describe the Hermitage, one of the world’s biggest museums, as a legend. Although European cities such as Paris, London, and Rome stand out with their art museums, St. Petersburg closes the gap with the Hermitage. The museum has entered the Guinness World Records for its collection of over 3 million artworks spanning from the Stone Age to the early 20th century. Comprising six buildings lining the Neva River, the museum was founded by Czarina Catherine II in 1764. The reason for the museum’s foundation is probably an art collection Catherine II purchased at an auction. With no idea where to store the artworks, she builds a wing next to the Winter Palace and displays her collection expanding gradually there. One of the most glamorous examples of Baroque architecture, the museum is reason enough to visit St. Petersburg.