Kimsesizlerin 125 Yıllık Sığınağı
A Shelter for the Solitary for 125 Years
Yaşlılara, çocuklara ve kimsesizlere sıcak bir yuva sunan Darülaceze'nin dünü ve bugününe bir bakış. A look into the past and present of Darülaceze which offers a warm home for the elderly, children, and the solitary.
Ailenin yaşlı fertlerini huzurevine göndermek Türklerin en gönülsüz, en son yapacakları işlerden biri. Diğer yandan, bazen buna maalesef mecbur da kalınıyor. Tıpkı yaşlılar gibi, çocuklar da bir şekilde kimsesiz kalabiliyor. İşte tam bu noktada onlara kucak açan, aile sıcaklığını yeniden hissettiren bir kurum, başka bir ifadeyle huzurlu bir mahalle var: Darülaceze.
Sending the elderly of the family to nursing homes is a gesture performed very reluctantly by Turkish people as a last resort. Unfortunately, the situation may beg for it. Just like the elderly, sometimes children can lose their families. This is where Darülaceze, an organization which offers them the comfort and warmth of a family, comes in like a peaceful neighborhood.
İstanbulluların adını ve misyonunu en iyi bildikleri adreslerdendir Darülaceze. Haliç Köprüsü ile Okmeydanı arasında, E5 yolu üzerindeki eski, hüzünlü ama her zaman sıcak binaların inşasının öyküsü, 93 Harbi diye de bilinen 1877 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında yüz binlerce kişinin İstanbul’a sığınmasına ve sokakların hasta, aciz kimsesizlerle dolmasına dek uzanır.
Onları bağrına basacak bir yuva inşa etmek için II. Abdülhamid, 1890 yılında bir ferman yayınlar, bir de komisyon kurar. Komisyon Darülaceze'nin kurulması için yardım toplanmasına karar verir öncelikle. İlk katkı da II. Abdülhamid’den gelir. Padişah, 7 bin altın lira değerinde eşya hediye eder ve 10 bin lira da nakit verir. Komisyon 50 bin liralık yardım makbuzu bastırarak hayır sahiplerine dağıtır. Darülaceze’nin manevi temelleri işte bu hislerle atılır. Toprağa bu uğurda ilk kazma ise 1892’de vurulur. Kimsesizlerin sığınağı, sıcacık bu yuvanın inşası 1895 yılında tamamlanır. İlk aşamada, Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında sokakta kalanlar ile Haseki Hastanesi’nde bakılan yaklaşık 150 kadın buraya alınır.
İlk yıllarında Darülaceze biri idare binası, ikisi erkeklere ikisi kadınlara ait olmak üzere dört aceze (âcizler) pavyonu; 200 yataklı bir hastane; yetimhane, çamaşırhane ile hamam gibi hizmet binaları ve el sanatları ile ilgili imalathaneler, fırın ve cami, kilise ve havradan oluşan bir kompleksti. Süt çağında terk edilmiş çocuklar için bir de süt emzirme yeri (ırda’hâne) yapılmıştı. Şimdi de yaklaşık 30
Darülaceze is one of most well-known places in Istanbul in terms of its reputation and mission. The story of these old, gloomy yet ever warm buildings on the E5 Highway between the Golden Horn and the district of Okmeydanı dates all the way back to the aftermath of the Russo-Turkish Wars in 1877, also known as the Battle of ’93, when hundreds of thousands of people took shelter in Istanbul and the streets were full of sick and helpless people.
To build them a safe home, Abdul Hamid II issued a decree in 1890 and gathered a commission, which first decided to collect aid for the foundation of Darülaceze. The first contribution was made by Sultan Abdul Hamid II, who made a donation of 7,000 gold liras and cash worth 10,000 liras. The commission issued a benefit receipt worth 50,000 liras and distributed it to the benefactors, laying the spiritual groundwork for Darülaceze. The foundation of the building was laid in 1892. A shelter for those in need, it was completed in 1895. Darülaceze was first open to the people who became homeless after the Russo-Turkish Wars and nearly 150 women previously residing at Haseki Hospital.
During its first years, Darülaceze was a complex consisting of one administrative building; four pavilions for the destitute (two for men and two for women); service buildings such as a hospital of 200 beds, an orphanage, a laundry, and a bathhouse; handcraft workshops; a bakery; and a mosque, a church, and a synagogue. There was also a breastfeeding room (ırda’hâne)
dönümlük yerleşkesinde bir başkanlık binası, bir çocuk yuvası, yedi aceze binası, iş ocakları, rehabilitasyon merkezi, soğuk hava depoları, çamaşırhane ve mutfaktan müteşekkil, âdeta bir mahalle hüviyetinde hizmet vermeye devam ediyor.
Kimsesizlerin bugün de sığınağı olan Darülaceze, 0-3 yaş aralığında 50 çocuğu ve 545 yetişkini ağırlayan sımsıcak bir yuva olarak 600’e yakın kimsesizi misafir ediyor. Altışar kişilik odalarında kimilerine yatakta bakım görüyor, kimileri de rehabilitasyon merkezindeki el işi atölyelerinde bir şeyler üreterek günlerini verimli bir şekilde geçiriyor. İstanbullulardan, İstanbul’a gelenlerden bekledikleri ise bir ziyaret, ilgi ve sevgi!
Bizler de bu ziyaretimizde Darülaceze’yi başkanı, bir çalışanı, bir gönüllüsü ve 46 yıldır burada yaşayan bir sakininden dinledik.
Hamza Cebeci - Darülaceze Başkanı Darülaceze’ye altı yıldır hizmet eden bir isim Hamza Cebeci. İki buçuk yıl idari meclis üyesi, üç buçuk yıldır da başkan sıfatıyla buraya emek vermiş. Avrupa’da uzun yıllar birçok sivil toplum örgütünün kuruculuğunu ve yöneticiliğini yapmış olan Cebeci, başlarda böylesine ağır bir sorumluluğa hazır olup olmadığı noktasında tereddüt etmiş. Ancak daha sonra kurumun insani yönü onu buraya âdeta bağlamış ve bu görevi üstlenmeye karar vermiş. for abandoned babies. Today, it continues to serve as a neighborhood spanning nearly 30 decares, comprising a directorate building, a kindergarten, seven buildings for the destitute, workshops, a rehabilitation center, cold storage warehouses, a laundry, and a kitchen.
Still a shelter for the solitary, Darülaceze presents a warm home for nearly 600 people (50 kids between the ages of 0 and 3 and 545 adults). Staying in rooms for six, some are bedridden and cared for in their rooms while others spend their days creating objects at handcraft workshops inside the rehabilitation center. All they ask of the people of Istanbul and its visitors is a visit filled with attention and love.
On our visit, we listened to the story of Darülaceze from its president, an employee, a volunteer, and a resident for 46 years.
Hamza Cebeci, Darülaceze President
Hamza Cebeci has been working at Darülaceze for six years. He was a council member for 2.5 years and has been the president for the last 3.5 years. Having worked as a founder and director of many NGOs in Europe for long years, Cebeci says at first he was hesitant about whether he was ready for such a huge responsibility. However, later on, he was lured by the organization’s humanitarian aspect and decided to accept the position.
“If you look from the outside, the first thing you see is the stone wall stretching along the road. If
“Buraya dışarıdan baktığınızda yol boyunca uzanan taş duvar gözünüze çarpar önce. O duvarı aşıp da içeri girdiğinizde sıcacık bir ortama adım atarsınız. Duvarların ardı, İstanbul’un 600'ye yakın kimsesizinin hikâyesini saklar. Kapıdan içeri girdiğinizde başta yaşlılarımız olmak üzere İstanbul’un bakıma muhtaç kimsesizlerine ve çocuklarına bir vakıf anlayışıyla 125 yıldır hizmet eden bir 'gönül' ile karşılaşırsınız. Burada çalıştığınızda sadece çalışmış olmazsınız; burada kalan sakinlerimizle âdeta bir aile olur, onlardan hayır duası alırsınız. İstanbullular da varlıkları ile emekleri ile, Darülaceze’yi tam 125 yıldır ayakta tutuyor. Burada hizmet verebilmek için gerçekten ‘gani gönüllü olmak’ gerek…” sözleriyle hem Darülaceze’nin misyonunu hem de tarihini özetliyor.
Şengül Kazan - Gönüllü
Şengül Kazan, Darülaceze’nin tam 41 yıldır gönüllü çalışanı. Bir ömür kadar uzun içten desteğinin hikâyesini anlatıyor: 41 yıl önce, 12 Mayıs tarihinde annesini civardaki Bulgar Hastanesi’ne getirmiş. “Hele içeride ne var, bir bakalım” merakıyla girmiş Darülaceze’nin kapısından. Girer girmez de bağlanmış ve yıllar içinde müdavimi olmuş. Önceleri çocuklarla ilgilenmek için gelen Şengül Kazan, şimdilerde Darülaceze’deki you can go beyond the wall and come inside, you step into a heartwarming place. Those walls hide the stories of nearly 600 people in need in Istanbul. The moment you come in, you see an understanding that serves, for 125 years, Istanbul’s people in need, especially the elderly, and the children. When you work here, you’re not just an employee. You become family to our residents and earn their gratitude. The locals of Istanbul have been paying an effort to keep Darülaceze alive for 125 years. You have to have a big heart to serve here,” he says summarizing the mission and history of the organization.
Şengül Kazan, Volunteer
Şengül Kazan has been a volunteer at Darülaceze for 41 years. Here’s how she tells the story of her almost lifelong support. Forty-one years ago, on May 12, she brought her mother to the nearby Bulgarian Hospital. She was curious and walked through Darülaceze’s gate to see what was inside. The moment she was there, she became attached to the people and eventually became a volunteer. Though she previously took care of the children, Kazan is now happy to help and care for the elderly residents. She’s nearly 70 years old and is quite healthy. She visits Darülaceze on Tues-
yaşlıların tepeden tırnağa bakımını güler yüzle yapıyor. Kendisi de 70’e yakın bir yaşta ve son derece dinç. Salı ve cuma günleri Darülaceze’ye geliyor ve akşam yedi sekize kadar hizmet ediyor.
Kurumun başka gönüllüleri de var. Hülya Şahin 17 yıl önce oğlunu okula bırakırken keşfetmiş burayı. Önceleri yaşlıların yemeklerini yedirmek, kendileriyle ilgilenmek için gelirken sonraları kuaförlük eğitimi de almış. Şimdi çarşamba ve cumaları Darülaceze’nin kuaför salonuna gelip 10-12 kişinin kişisel bakımlarına destek oluyor. Mari Gönüllü de rehabilitasyon merkezindeki atık kâğıtlardan çanta yapım atölyesinde bir buçuk senedir gönüllü hocalık yapıyor. Haftada beş altı çanta üretip kuruma katkıda bulunuyorlar.
Perihan Karakuyu - Darülaceze Sakini
72 yaşındaki Perihan Karakuyu, buraya 1973’te, memleketi Konya’dan 27 yaşındayken gelmiş. Annesini genç yaşta kaybeden ve omuriliğindeki sıkıntı sebebiyle ortaokul çağlarında üç ameliyat geçiren Perihan Hanım tam olarak iyileşememiş. Babası küçük kızının sağlığı uğruna bir servet harcamış. O da ölünce Perihan Hanım’a kardeşleri bakmış bir süre de. Sonrasında doktorunun da desteğiyle mektupla Darülaceze’ye başvurmuş ve kabul edilmiş. 46 yıldır burada days and Fridays and works there until seven or eight in the evening.
Of course, there are other volunteers. Hülya Şahin discovered this place 17 years ago as she was dropping his son off at school. At first, she was responsible for feeding and taking care of the elderly, but then, she learned how to be a hairdresser. Now, on Wednesdays and Fridays, she visits the hair salon at Darülaceze to help 1012 people take care of themselves. Mari Gönüllü has been a volunteer instructor at the rehabilitation center for 1.5 years where she teaches how to make bags from wastepaper. They make five or six bags a week and contribute to the organization.
Perihan Karakuyu, Resident
Perihan Karakuyu, a 72-year-old, came here in 1973, at the age of 27, from her hometown, Konya. She lost her mother very early in life and underwent three surgeries in her childhood years due to a spinal disorder which she’s never fully recovered from. Her father spent a fortune for his little daughter’s well-being. When he passed away, her siblings took care of her for a while. Eventually, she applied to Darülaceze with a letter and her doctor's support, and was accepted. A resident for 46 years, she prays for the help she’s received every chance she gets, “I pray that
yaşayan Perihan Karakuyu her fırsatta dua ediyor: “Burayı kuranlar, vaktiyle yönetip vefat edenler nur içinde yatsınlar; yaşayanları çok yaşasınlar. Her şeyimiz bol. Bizim özlediğimiz tek şey ilgi, sevgi.” diyor.
Doğan Tabak - Darülaceze’nin Eski Sakini, Yeni Çalışanı
40 yaşındaki Doğan Tabak’ın Darülaceze ile yolları bir kaza sonucu kesişmiş. Kâğıt toplayarak sokaklarda yaşayan Doğan Tabak 2010 yılında bir kaza geçip iki hastanede tedavi altına alınmış ama faydasını göremeyince Darülaceze’ye getirilmiş. Burada dört buçuk yıl boyunca gördüğü fizik tedavinin de yardımıyla tekrar ayağa kalkmış, yürümüş. Önce küçük bina içinde, sonra Darülaceze’nin bahçesinde yürüme alıştırmaları yapan Doğan Tabak, sağlığına iyiden iyiye kavuşunca evrak işlerine yardım etmeye başlamış. Kurumun şimdiki başkanı Hamza Cebeci’den kendisini hasta olarak ağırlamalarını değil çalışan olarak istihdam etmelerini rica etmiş. Doğan Tabak, sağlığına kavuşmasında büyük pay sahibi kurumdaki kazancıyla bir ev tutmuş ve yaşlı babasına da bakıyor. Onun bu gayreti nispeten genç Darülaceze sakinleri için de güzel bir örnek ve iyileşme adına bir umut ışığı. Doğan şimdilerde yönünü geleceğe çevirmiş; gönlüne mukabil biriyle evlenip güzel bir yuva kurması için tüm kurum dua ediyor. those who once built and managed this place rest in peace. If they are still alive, may they have a long and happy life. We have everything. All we miss is attention and love.”
Doğan Tabak, Former Resident and Current Employee
Doğan Tabak, 40 years old, crossed paths with Darülaceze due to an accident. He was living on the streets and collecting papers. In 2010, he had an accident and was hospitalized at two different places. When the institutions could offer him no further help, he was brought to Darülaceze. With the help of physiotherapy for 4.5 years, he managed to stand and walk. He attempted his first steps inside the small building and then around Darülaceze’s courtyard. Tabak eventually fully recovered and started to help people with paperwork. He asked President Hamza Cebeci to welcome him as an employee rather than a patient. Doğan Tabak moved to a home with the money he earned at Darülaceze and cares for his elderly father at this institution which contributed greatly to his recovery. His perseverance is a fine example for the relatively younger residents and a beacon of hope for recovery. Nowadays, he looks towards the future. He and the entire family of Darülaceze hope that he can marry someone as good-hearted as himself and build his own home.