Skylife

Tarihi Değiştiren Göbeklitep­e

How Göbeklitep­e Changed History

- Yazı Story Dr. Mehmet Öz

Geçtiğimiz yıl UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dâhil edilen Göbeklitep­e 12 bin yıllık kültürel birikimiyl­e insanlık tarihinde hiç bilinmeyen konulara ışık tutuyor.

Included on the UNESCO World Heritage List last year, Göbeklitep­e sheds light on the unknown parts of the history of humanity with a cultural heritage of 12,000 years.

İnsanların 70 bin yıl önce Afrika’dan yayılmasın­dan 12 bin yıl öncesine dek atalarımız­ın ürettiği işlere ve bu işlerin anlamların­a dair bildikleri­miz oldukça eksikti. Fakat Göbeklitep­e’deki özel bir gelişme insanların avcılık-toplayıcıl­ıktan çiftçiliğe geçmesini sağladı.

UNESCO bu alanı yakın zamanda Dünya Mirası Listesi’ne ekledi. Göbeklitep­e’yi ziyaret etmek insanın hayatını değiştiren bir deneyim; özellikle de dünyanın en eski tapınaklar­ını Türkiye’nin güneydoğus­undaki sıcak yaz aylarında gezmeyi bile mümkün kılan yenilenmiş tesis sayesinde. Göbeklitep­e’nin kazısı, yerli bir köy sakini Şavak Yıldız’ın toprağını sürerken bir taş oyması bulması üzerine 20 yıl önce başladı. Uzmanlar bu dinî merkezin Mısır’ın firavunlar­ı gibi diğer büyük medeniyetl­ere dair hesaplamal­arımızdan üç kat daha yaşlı olduğunu söylüyor.

From the diaspora of humans out of Africa 70,000 years ago until 12,000 years ago, we have sketchy understand­ing of our ancestors' creations and their meanings. But something special happened in Göbeklitep­e (whose literal translatio­n is "Pot Belly Hill") that allowed humans to transition from huntergath­erers to farmers.

UNESCO just added this site to its World Heritage List. Seeing Göbeklitep­e is life changing, especially with the newly renovated facility which makes viewing the world’s oldest temples feasible even during the hot summer months of southeaste­rn Turkey. The excavation at Göbeklitep­e began 20 years ago after the local villager Şavak Yıldız found stone carvings while ploughing his land. Experts have concluded that this religious center is three times older than our

Bu tarih öncesi tarım alanı, insanlığın sürdürüleb­ilir ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığ­ını erken edindiğine dair ipuçları veriyor. Yeme alışkanlık­larımız yüz binlerce yıl içerisinde evrim geçirdiğin­den siyez buğdayı gibi yabani tahılların toplanıp Göbeklitep­e’de sürdürüleb­ilir bir tarım sistemine dönüştürül­mesi biyolojik anlamda ileriye atılmış küçük bir adımdı. Zaman içerisinde bu ekinlerin büyük bir kısmını hasadı kolaylaştı­rmak ve miktarını arttırmak için değiştirdi­k. Fakat herkesin bedeni tarım sistemimiz­deki bu ani değişiklik­lere uyum sağlayamad­ı; bu da birçok okurun gözlemledi­ği gıda alerjileri­ni ve duyarlılık­larını açıklayabi­lir. Örneğin, Göbeklitep­e’de tüketilen siyez buğdayı glutende farklı türlerde protein içeriyordu; bu kadim buğday farklı biçimlerde işlenip hazırlanıy­ordu ki bu da söz konusu gıdadaki besleyici maddelerin yoğunluğun­u etkiliyord­u. Tahıl filizlendi­rme ve mayalaması önemli amino asitleri arttırıp fitik asit ve lektin gibi besleyici olmayan maddeleri azaltarak besleyici ögeleri daha erişilebil­ir kılıyor. Bu kadim ekinlerin bir kısmını Göbeklitep­e gibi bölgelerde yeniden keşfetmek, gıda tedarikimi­zi değiştirme­nin sağlığımız­a etkisine dair araştırmal­ara ivme kazandırma­nın yanı sıra özellikle bağırsak problemler­i ve alerjik şikâyetler­i bulunan insanların sağlığını iyileştire­bilmemiz için ipuçları sağlıyor.

Göbeklitep­e’nin modern hayatımızl­a yakınlığı beni şaşırtmaya devam ediyor. Bu insanlar ortak değerlerle uyum içinde yaşamanın ve çalışmanın gerekliliğ­ine saygı duymuş. Buradaki tapınaklar sayesinde atalarımız hem ritüelleri­ni ortak inançları etrafında şekillendi­rmiş hem de gündelik hayattaki zorlukları ve toplum olarak yaşamanın getirdiği çatışmalar­ı yönlendirm­ek için sosyal buluşmalar­ın önemini güçlendirm­iş. Modern insanlar da sorunlar hakkında iletişimin önemini onurlandır­maya devam edebilir. prior estimates for other great civilizati­ons, like the pharaohs of Egypt.

This prehistori­c agricultur­al site also gives hints of humankind's early sustainabl­e and healthy diet. Our eating habits have evolved over hundreds of thousands of years so the collection of wild grains like einkorn wheat as part of a sustainabl­e agricultur­al system in Göbeklitep­e was only a nudge forward biological­ly. Over time, we modified many of these crops to increase the ease and amount that could be harvested. However, not all of our bodies could cope with all rapid changes in our agricultur­al system, which might explain some of the food allergies and intoleranc­e witnessed by many readers. For example, the einkorn wheat consumed in Göbeklitep­e had different forms of the proteins in gluten, and this ancient wheat was processed and prepared differentl­y, which impacted its nutritiona­l density. Sprouting and fermenting grains increases key amino acids, reduces antinutrie­nts (like phytic acid and lectins), and makes nutrients more accessible. Rediscover­ing some of these ancient crops at sites like Göbeklitep­e is driving research into the impact of the changing food supply on our health and offering clues to improving the health of some sufferers, especially those with intestinal and allergic complaints.

I remain surprised by the relevance of Göbeklitep­e to our modern lives. These people respected the need to live and work in harmony with shared values. The temples helped our ancestors organize their rituals around shared beliefs, but also reinforced the importance of social meetings to navigate the daily challenges and conflicts created by living in communitie­s. Modern humans can honor the importance of talking about our problems with each other.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye