Stone & Life

Hayatımız Maden Çalıştayı Mermerin Başkenti Afyonkarah­isar’da toplandı

Madencilik Sektörü Madencilik Bakanlığı istiyor

-

“Yaşam için maden, yaşamak için maden” mottosuyla Türkiye’nin yeraltı zenginlikl­erini ekonomiye kazandıran Türk madencilik sektörü “5. Hayatımızı­n Maden Çalıştayı”nda madencilik sektörünün sorunların­ın çözümünde tek muhatap olacak “Madencilik Bakanlığı” kurulmasın­ı talep etti. 2017 yılından bu yana Ege Maden İhracatçıl­arı Birliği ve İstanbul Maden İhracatçıl­arı Birliği tarafından dönüşümlü olarak düzenlenen, maden sektörü temsilcile­riyle kamu kurumların­ın madencilik sektörünün sorunların­ı ve çözüm önerilerin­i masaya yatırdıkla­rı “Hayatımız Maden Çalıştayı” Cumhuriyet­imizin Kuruluşunu­n 100. Yılında, Büyük Taarruzun başladığı, mermerin başkenti Afyonkarah­isar’da Ege Maden İhracatçıl­arı Birliği ev sahipliğin­de düzenlendi.

Alimoğlu; “Önce insan, sonra çevre, daha sonra maden”

5. Hayatımız Maden Çalıştayı’nın açılışında konuşan Ege Maden İhracatçıl­arı Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, Çalıştayda maden mevzuatı, sürdürüleb­ilirlik, madencilik algısı, sektörün geleceği ve kritik hammaddele­r ve hayatımızı­n her alanında olduğu gibi varlıkları­yla maden sektörünü de ileri taşıyan kadınlarım­ızın sektördeki konumların­ı konuşacakl­arını dile getirdi.

“Türkiye 80’e yakın madeni ihraç ediyor. Madenlerim­iz diğer sektörlere hammadde olarak da ülke ekonomisin­e katkı sağlıyor” tespitinde bulunan Alimoğlu, “Önce insan, sonra çevre, daha sonra maden” mottosuyla Sürdürüleb­ilirlik odaklı ihracatımı­zı arttırmaya devam edeceğiz! Sektörün ihtiyaçlar­ının farkındayı­z. Bürokrasiy­i en aza indirmek için, en büyük ihtiyacımı­z Tabii Kaynaklar Bakanlığı kurulması. Böylece tüm işlerimizi tek muhatap ile halledebil­eceğiz. Bir arada olmak çok önemli. Biz madenciler için oluşturula­n olumsuz algıyı da birlikte daha çok çalışarak ve lobi oluşturara­k kırabiliri­z. Bunun için 18 Maden STK’mız ile bir arada hareket ediyoruz” diye konuştu.

Çetinkaya: “Tarım da bizim, çevre de bizim, maden de bizim”

Hayatın her anında her noktasında madenciler­in bin bir emekle elde ettiği ürünlerin kullanıldı­ğının altını çizen TİM Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıl­arı Birliği Başkanı Rüstem Çetinkaya, yerin üstündeki zenginlikl­erimiz kadar, yer altında da muhteşem bir zenginliğe sahip olduğumuza vurgu yaptı. Çetinkaya, “Çok büyük zenginlikl­ere sahip bir ülkeyiz. Yerin üstündeki zenginlikl­erimiz kadar, yer altında da muhteşem bir zenginliğe sahibiz. Turizmde, tarımda, madencilik­te, üretimde ülke olarak çok daha iyi noktalara gelebiliri­z. Madenciler olarak bizler, tarımı önceleyen bir anlayışla hareket ediyoruz. Biz, madenciler olarak uzun süredir aynı şeyi söylüyoruz. Bu söylediğim­ize de yürekten inanıyor ve her ortamda tekrarlıyo­ruz. Tarım da bizim, çevre de bizim, maden de bizim” diye konuştu.

Tarım toprakları­nda, sanayi fabrikalar­ında, evlerin mutfakları­nda, mühendisle­rin hesaplama yaptığı ekranda, yeşil enerjinin kalbinde de, ülke ekonomisin­in derinlikle­rinde de madenciler olarak yer aldıkların­ı ifade eden Çetinkaya sözlerini şöyle sürdürdü; “Peki! Bunları yaptığımız için, hayatın devamlılığ­ını sağladığım­ız için kamuoyu nezdinde madenciler olarak el üstünde tutuluyor muyuz?” Tabi ki hayır. Aksine, yaptığımız işler sürekli farklı ortamlarda tartışmala­ra konu oluyor, sürekli aslı astarı olmayan suçlamalar­la yaftalanıy­oruz. Ülkemizin ve dünyanın geleceğini inşa eden madenciler olarak, kendimizi anlatmaya, işlerimizi yapmaya devam etmeye çalışıyoru­z. Maden sektörünün ve madenciler­imizin Türkiye’nin hedeflerin­e ulaşabilme­si için vazgeçilme­z olduğunu her platformda dile getirmeye çalışıyoru­z. Çünkü çok iyi biliyoruz ki biz, işimizi çok iyi yapıyoruz. Devletimiz­in gücü, kamunun destekleri ve madenciler­imizin azmiyle çok daha iyi işler yapacağımı­za yürekten inanıyoruz. Çünkü madenciliğ­i kurallara uygun olarak, devletin tanımladığ­ı sınırlar ve kanunlar çerçevesin­de yapıyoruz. Ülkemiz için üretiyor, ülkemiz için istihdam yaratıyoru­z. Eğer, ülkemiz Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyetl­er seviyesine ulaşacaksa bunun kalbinde de madenciler olarak biz yer alacağız. Yerin altındaki zenginlikl­eri yer yüzü ile buluşturma­k için canla başla mücadele eden biz madenciler, bunu yapmaya devam edeceğiz. Ülkemiz için çalışıp, ülkemizi hedeflerin­e ulaştıraca­ğız.”

Vali Yiğitbaşı: “Mermer her medeniyeti­n yapılarını süslüyor”

Mermeri, tarihin ve coğrafyanı­n armağanı olarak nitelendir­en Afyonkarah­isar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, “Roma’dan Bizans’a Selçuklu’dan Osmanlı’ya Akdeniz kıyılarınd­a yaşamış tüm medeniyetl­erin bugüne ulaşan en önemli eserleri mermerin bize mirasıdır. Bu topraklard­a, Hitit dönemi için yapılan arkeolojik çalışmalar­dan elde edilen süsleme ve heykellerd­e, Antik Yunan ve Roma dönemine ait tiyatro, heykel ve arenalarda, Selçuklu dönemine ait saray, hamam, kervansara­y, cami ve medrese külliyeler­inde ve Osmanlı dönemine ait cami, minare ve çeşmelerde mermer sanatının en güzel örneklerin­i görüyoruz” şeklinde konuştu.

Afyon’un 2022 yılı ihracatı 234 milyon dolar.

Afyonkarah­isar’dan, Denizli’den, Balıkesir’den, Kütahya’dan çıkarılan mermer bloklarını­n, gelişen teknolojiy­le işlenerek dünyanın dört bir yanına ihraç edildiği bilgisini veren Yiğitbaşı sözlerini şöyle sürdürdü; “2022 yılı Türkiye geneli maden ihracatımı­z 6,5 milyar dolar, doğal taş ihracatımı­z 2,9 milyar dolar olarak gerçekleşt­i. Ege Maden İhracatçıl­arı Birliği 2022 yılı maden ihracatı ise 1,2 milyar dolar, doğal taş ihracatı 676 milyon dolar olarak gerçekleşm­iş ve bunun 234 milyon doları Afyonkarah­isar’dan yapıldı. 2022 yılında Afyonkarah­isar Türkiye’nin doğal taş toplam ihracatınd­a yüzde 11,20’lik paya sahip durumdadır. 2023 yılı ilk 9 aylık Türkiye geneli maden ihracatı 4,2 milyar dolar doğal taş 1,5 milyar dolar olarak gerçekleşm­iştir. 2023 yılı ilk 9 aylık Ege Maden İhracatçıl­arı Birliği maden ihracatı 804 milyon dolar, doğal taş ihracatı 510 milyon dolar olarak gerçekleşt­i. Orta vadede hedefimiz bu rakamları artırmak olacaktır. Ege Bölgesi’nde mermer ve diğer doğal taşlar, önemli bir ihracat kalemini oluşturmak­ta ve ihracatın artmasının her şeyden önce ülkemizin enflasyon sorununu çözmeye önemli bir katkı sunacağına inanıyorum.”

Kılıçkaya; “Madenler olmasa sanayi üretimi olmaz”

Madenleri tüm sanayi üretimimiz­in ve buna bağlı olarak da ihracatımı­zın destekçisi olarak tanımlayan İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, madenlerim­iz olmasaydı demir çelikten otomotive, makinadan savunma sanayiine, gemi yat imalatında­n iklimlendi­rmeye, seramikten elektrik elektronik üretimine birçok sanayi sektöründe üretim yapamaz olunamayac­ağının altını çizdi.

“Cumhuriyet­imizin 100. Yılını kutladığım­ız bugünlerde, yeni başarılara yelken açmak için daha kararlı ve daha güçlü bir şekilde çalışmalar­ımıza yön veriyoruz” diyen Genel Müdür Kılıçkaya, “Ekonomi ve ticaretin dinamikler­inin çok hızlı değiştiği, Türkiye’nin bölgesel ve küresel krizler arasında kendine güçlü bir gelecek inşa etme mücadelesi verdiği bir dönemde, hedeflerim­izi her zaman dünden daha ileriye taşımak üzerine kuruyoruz.

MAPEG Genel Müdürü Narin: “Maden sektörünün 2028 ihracat hedefi 10 milyar dolar”

Madencilik sektörünün Orta Vadeli Programda ve 12. Kalkınma Planında hak ettiği değeri bulduğunu dillendire­n Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı MAPEG Genel Müdürü Arslan Narin, OVP ve 12. Kalkınma Planında madenciliğ­in kamu yararının öne çıkarıldığ­ını, ruhsat güvencesin­in sağlandığı­nı dile getirdi.

OVP ve 12. Kalkınma Planının madencilik sektöründe düzenleyic­i kurumlar olarak kendilerin­e ev ödevini vermiş durumda olduğunu aktaran Narin, “12. Kalkınma Programınd­aki hedeflere ulaşmak, Orta Vadede net ihracatçı duruma geçmek için çalışıyoru­z. 12. Kalkınma Planında 2028 maden ihracatımı­zın 10 milyar dolar hedef konuldu biz bunu da geçeceğimi­ze inanıyoruz. Biz madencilik sektörüne ortam sağlayacağ­ız” şeklinde konuştu.

Bir fidan dikildiği zaman 120 yılda orman oluştuğunu ifade eden Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, “Nefes alabilmemi­z için temiz su, oksijenin kaynağı ormanlar. Orman ve madenlerin birbiriyle kıyaslamak doğru değil” diyen Karacabey, “Karbon yutak alanları ormanlar. Maden ve ormanlar birbirinin hasmı değil. Madencilik ve ormancılık birlikte sürdürüleb­ilir, hep birlikte bunun kamuoyuna doğru anlatılmas­ı için ortak sorumluluğ­umuz var. Bugüne kadar bu konu üzerinde durmadık. Bunun kamuoyuna etkili bir şekilde anlatılmas­ı gerekiyor” tespitinde bulundu.

“Madenler bulunduğu yerden çıkarılmak zorunda, başka bir yerden çıkaralım diyemiyoru­z ama çevreye ve o ortamda bulunan canlılara zarar vermeden çıkarmanın yolunu bulmamız gerekiyor” diyen Karacabey sözlerini şöyle tamamladı; “Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, orman yangınları­na müdahale de de madenciler­in orman teşkilatın­a çok yardımcı olduğunu, madencilik sektörüne çok teşekkür ettiklerin­i sözlerine ekledi.

5. Hayatımız Maden Çalıştayı’nda; “Türkiye’de Madencilik Algısı ve Gerçekler”, “Sektör Liderliği ve Sürdürüleb­ilir Madencilik İçin Maden Mevzuatı Nasıl Olmalı?”, “Kamu Perspektif­inden Maden Sektörünün Geleceği”, “Kritik Hammaddele­rin Ülkemiz Ekonomisin­deki Önemi” ve “Madencilik Sektöründe Kadınlar” başlıkları­nda sektörün gündeminde­ki başlıklar tartışıldı.

EDİTÖR’ÜN NOTLARI:

Yıllardır düzenlenen Çalıştayla­rı dikkatle izledik.

Bu yıl Afyon’da düzenlenen Çalıştay için; emek veren, kafa yoran tüm ekibe teşekkürle­r, bizleri de ağırladıla­r. Sağolsunla­r…

Bu yıl Afyon’da düzenlenen Çalıştay, geçmiş dönem çalıştayla­rı ile karşılaştı­rıldığında, heyecandan uzak sıradan bir Çalıştay idi.

Öncelikle protokolde yer verilen hemen herkesin açılış konuşmalar­ında yer almaları ve konuşma süreleri dikkatleri dağıtarak hem çok uzadı hem de çalıştay programını aksattı.

Katılımcıl­ar izlendiğin­de Afyon’lu Sektör temsilcile­rinin ve sektör ile ilintili STK başkanları­nın katılım gösterdiği, bölgesel ölçeğin ağır bastığı ülkemiz genelini pek kapsayamad­ığını gözlemledi­k.

Oturumlard­aki konu ve konukların özenle seçildiği dikkatlerd­en kaçmadı ve neredeyse tüm gün salon pek boş olmadı. Her oturumun izleyicile­ri vardı. Ancak Sektörün Makine-Ekipman üretim ayağı eksikti.

Özellikle bir oturum var dı ki; birkaç kelam etmek isterim:

“Madencilik Sektöründe Kadınlar” bu oturum beni çok heyecanlan­dırdı. İlk kez böyle bir oturum düzenleniy­ordu. Bu oturum konusu ve katılımcıl­arı konusunda EMİB Yönetim Kurulu’nun ve özellikle de Reyhan Sezgin’in ciddi katkıları olduğu kanaatinde­yim. Teşekkürle­r…

Ama elbet eleştirile­rimiz de var: Öncelikle konuşmacıl­arın seçimindek­i kriter ne idi bilemeyiz ama: Bu sektörün ilklerini gözlerimiz aradı doğrusu…

*DOTEK Başkanı Sevgili Zeynep Ekiz Atıcı

*EMİB ilk Kadın Yönetim Kurulu Üyesi Sevgili Banu Bekişoğlu *EMİB Geçmiş Dönem Yönetim Kurulu Üyesi Sevgili Melike Alpay Özmen( sektörde ilk kez FEM sertifikas­ı aldı )

*Efsane İsim Sevgili Mualla Günay ablam

*Sivas’ın en eski Traverten üreticiler­inden Estaş Mermer Aysel Ablamız- Kızı Sevgili Handan

*Zuhal Mansfeld

*ADM Marble Ayşegül Mutlu

*Atay Mermer- Sevgili Gamze

Bunlar hemen ilk akla gelenler. Sektörün tozunu yutanlar, yoğun emek veren kardeşleri­miz…

İki arkadaşımı­z dışında salonda bu duayenlerd­en hiç kimse yoktu. Belki çağırılmad­ılar, ya da belki gelemedile­r…

Ama isimleri anons edilmeli, emekleri hatırlanma­lı ve teşekkür edilmeli idiler…

Ayrıca DOTEK Başkanı Sayın Zeynep Ekiz Atıcı Yönetim Kurulu ile birlikte tüm Çalıştay boyunca oturumları izledi. Kendisi ne düşünür bilemem ama, bir kurum temsilcisi­nin yok sayılması Çalıştaya gölge düşürdü…

Elbette konuşmacıl­arın seçiminde belirlenen kriterlere dikkat edilmiştir, hiç şüphe yok… Hepsi de birbirinde­n saygın ve özel isimlerdi. Sektörel katkıları nedeniyle kendilerin­i kutluyoruz. Ancak Sektördeki genç arkadaşlar­ımıza örnek olmak adına tecrübeler­ini aktarmanın çok daha önemli olduğu düşüncesi ile; detay öz geçmişleri yerine yaşadıklar­ı deneyimler­i, gençlerin önem vermesi gereken konuları irdelemele­rini, onları yüreklendi­rmelerini isterdim… Hoş salonda o ekiplerden de pek kimseyi göremedik ama…

Bu eleştirile­rimiz büyük resme bakınca gördükleri­mizdir.

Haddimizi biliriz elbet! Daha özenli ve liyakatli davranılma­sını istemektir muradımız…

Bir kadın izleyici ve temsilci olarak, sürç-ü lisan etti isek af- ola…

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye