Doç. Dr. Mehmet Yazıcı
Artan konkordato başvuruları ve 2019 beklentileri
Daha önceki yazılarımda süreci ve doğru yönetilmemesi halinde oluşturacağı riskler üzerinde bilgi verdiğim konkordato konusu gündemdeki yerini koruyor. Bankalardan ve alacaklılardan gelen kredi baskısına karşı koymak amacıyla özellikle iflas erteleme kurumunun yerine konkordato ilanı şirketler tarafından artan oranda kullanılmaya başlanıldı. Ancak özellikle giderlerinin yüksek olması nedeni ile (birkaç aylık gider asgari 120.000 TL’ye ulaşmaktadır) KOBİ’lerin ve şahısların faydalanması pek mümkün görünmüyor. Bu nedenle borçlulukları yüksek kurumsal firmalar tarafından tercih ediliyor.
KONKORDATO BAŞVURULARINDA HIZLA ARTIŞ OLDU
Özellikle mevcut süreçte aşağıdaki değişiklikleri 6 Aralık 2018 tarihinde getiren ve konkordato ilan edilmesini nispeten zorlaştıracak olan düzenlemeye yakalanmamak üzere başvuru yapan firmalarda hızlı bir artış oldu.
• Denetim firmalarının rapor hazırlaması, raporlarda son 45 gün yerine üç aylık bilançoların dikkate alınacak olması,
• Komiserlerde aranan niteliklerin arttırılması,
• Komiserlerden en az birinin bağımsız denetçi olması.
Yıllardır mevcut olan konkordato uygulaması, Mart 2018’de iflas ertelemenin tamamen kaldırılmasıyla özellikle talep görmeye başladı.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan yaptığı açıklamada, konkordato ilan eden şirketlerin sayısıyla ilgili olarak, “Anonim şirketlerde 294’e, limited şirketlerde 552’ye, toplam 846’ya ulaştı. Bunun 282’si İstanbul, 115’i Ankara, 65’i İzmir, 46’sı Kocaeli, 28’i Mersin, 25’i Bursa, 13’ü Hatay, 14’ü Kayseri, diğerleri de 260 civarında” beyanında bulundu.
İNŞAAT, PERAKENDE VE AYAKKABICILIKTA YOĞUNLAŞIYOR
Konkordato başvurusunda bulunan şirketlere baktığımızda inşaat, perakende ve ayakkabıcılığın öne çıktığını, şirketlerin kurumsal firmalardan oluştuğunu görüyoruz.
Bu durumun en önemli etkisinin özellikle 2019’da üretim ve istihdamın ağırlığını oluşturan, ancak stok ve finansal kaynaklarını tüketmiş daha küçük ve orta ölçekli firmalar üzerinde hissedileceğini düşünüyorum.
2019’A İLİŞKİN ENDİŞELER ARTIYOR
2004’ten bu yana istikrarlı bir çizgi izleyen enflasyonun özellikle 2017 sonu ve 2018 başından bu yana kuvvetli bir artış gösterdiği görülüyor. Küresel ekonomideki durgunluk alternatif pazarları baskılamakta ve enerji fiyatlarında düşüşe neden olsa da 2019 yılında ekonominin parlak bir yıl olmayacağı yönünde endişelerimizin artmasına neden oluyor.
Bu endişeyi tetikleyen 2019 yılı beklentilerimizi kısa sıralayacak olursak:
• ABD Merkez Bankası’nın faiz artıracağı beklentisi,
• Ertelenmiş olan ve devlet eliyle baskılanmış zamların yaratacağı enflasyon baskısı,
• Konkordato ilan eden ve borçlarını öteleyen firmaların yaratacağı domino etkisi,
• İşten çıkarmalar ile işsizlik oranlarındaki yükseliş,
• ABD’nin çekilme kararı ve Suriye’deki siyasi ve askeri belirsizlik,
• 2018 son ve 2019 ilk çeyrekteki küçülme eğilimi ve durgunluk içinde enflasyon (stagflasyon) olasılığı,
Bankalardan ve alacaklılardan gelen kredi baskısına karşı koymak amacıyla konkordato ilanı şirketler tarafından artan oranda kullanılmaya başlanıldı. Giderlerinin yüksek olması nedeniyle konkordatodan KOBİ’lerin ve şahısların faydalanması zor. Bu nedenle borçlulukları yüksek kurumsal firmalar tarafından tercih ediliyor.
• Bankalardaki kredi tayınlaması (kredi verme isteğinin azalması) eğilimi,
• 31 Mart Yerel Seçimleri’nin harcama arttırıcı etkisi,
• Yıllık enflasyondaki değişimin sadece son ayda gösterdiği değişimden değil, 12 hatta 24 ay önceki değişimden de etkilenmesi nedeniyle oluşan baz etkisinin yüksek olması,
• Asgari ücretin brüt 2.558 ve net 2.020 TL olarak tespit edilmesi, şeklinde özetleyebileceğimiz beklentiler ışığında önümüzdeki yıl büyüme ve enflasyon rakamlarının olumsuz yönde gelişme kaydedeceğini bekliyorum.
RİSKLERİN FARKINDA OLARAK FIRSATLARI KOVALAYABİLİRİZ
İşletmelerimizin bu kapsamda risk yönetimi uygulamalarına, etkin işletme sermayesi yönetimine, alternatif finansman yöntemlerine başvurarak durgunluğun etkilerini olabildiğince hafifletmelerini öneririm. Ancak kötümserliğin girişimciliğin önündeki en büyük engel olması nedeni ile “Polyanna’cı” değil, pozitif gerçekçi politikalar izlenmesini öneririm. Yani gerçeklerin ve risklerin farkında olarak fırsatları kovalayacağımız bir yıl olacak 2019...
Bu vesile ile yeni yılın hepimize sağlık, mutluluk, sevgi, hoşgörü, başarı ve bol kazanç getirmesini dilerim.
Konkordato uygulaması, Mart 2018’de iflas ertelemenin tamamen kaldırılmasıyla özellikle talep görmeye başladı. Toplam 846 şirket başvuruda bulundu. İnşaat, perakende ve ayakkabıcılık sektörlerindeki şirketlerin öne çıktığını görüyoruz. 2019’da Konkordato baskısı stok ve finansal kaynaklarını tüketmiş KOBİ’ler üzerinde hissedilecek.