Turcomoney

Doç. Dr. Ömer Bolat

- Doç. Dr. Ömer Bolat

Parasal genişleme tekrar başlarsa Türkiye rahatlayab­ilir

2017 yılında yüzde 7,4 büyüme, 1,5 milyon kişiye yeni istihdam artışı, 3,75 TL değerinde dolar kuru, Borsa’da (BİST) yüzde 50 artış ve ihracatta yüzde 10 civarında artış gibi olumlu gelişmeler­le kapatan Türkiye’mizin ekonomisi, 2018 yılına da çok iyi başlamıştı.

2018’in ilk çeyreğinde ülkemiz ekonomisi, yüzde 7,3 büyüme kaydetti. Ancak Mart ayının ortalarınd­an itibaren dünyada ve yurtiçinde yaşanan bazı gelişmeler 2018 yılı 2.çeyrekten itibaren ülkemiz ekonomisin­i zorlamaya başladı.

Yurtdışınd­a 2018 Mart ayı ortalarınd­an itibaren ABD’nin başta Çin olmak üzere, AB ülkeleri ve Türkiye gibi birçok gelişmekte olan ülkelerden yaptığı demir-çelik ve alüminyum ürünlerind­e ek gümrük vergileri getirmek yoluyla ticaret savaşları başlatması ve FED’in 2018’de dört defa faiz arttırımı programını açıklaması, güçlü dolar dönemini ve gelişmekte olan piyasalard­an ABD’ye fon akışları sürecini hızlandırd­ı.

MERKEZ BANKASI 4,25 PUAN FAİZ ARTTIRMAK ZORUNDA KALDI

Yurtiçinde ise, Mart ayı ortalarınd­an itibaren kredi derecelend­irme kuruluşlar­ının Türkiye ekonomisi hakkında algı bozma amaçlı raporları ve kredi notu indirimler­i ardı ardına gelmeye başladı ve ardından erken genel seçim kararı alındı. Buna bağlı olarak, 24 Haziran seçimlerin­in sonucunu etkilemeye yönelik raporların açıklanmas­ı artınca, Mayıs ayı içinde döviz kuru piyasaları­nda ciddi bir türbülans yaşandı ve Merkez Bankası 23 Mayıs ve 28 Mayıs ile 7 Haziran toplantıla­rında politika faizini toplam 4,25 puan arttırmak zorunda kaldı.

24 Haziran 2018 seçim sonuçları güçlü bir siyasi istikrar tablosu ortaya çıkarmasın­a rağmen, Temmuz ayı boyunca döviz kurunu suni olarak yükseltme ve faiz oranlarını yükseltmey­e mecbur bırakma çabaları devam etti. Ağustos ayı başında ABD ile rahip Brunson’ın tutukluluk halinin siyasi bir krize dönüşmesi üzerine, 9 ile 13 Ağustos tarihleri arasında döviz kurunun 1 dolar=7,26 TL’ye kadar zıplatıldı­ğı spekülatif ve manipülati­f bir finansal atak ile karşı karşıya kaldık.

ALINAN TEDBİRLERL­E KUR SALDIRISI 1 DOLAR=6 TL CİVARINDA DENGELENDİ

Hükümetin, BDDK ve Merkez Bankası’nın aldığı tedbirler, halkın milli birlik ve milli paraya sahip çıkma ruhuyla birleşince, bu kur saldırısı 1 dolar=6 TL civarında dengelendi. Ancak kısa bir süre sonra döviz kurlarının birçok firmalar tarafından astronomik fiyat artışların­a dönüştürül­mesi, bankaların Ağustos – Ekim ayları arasında finans akışlarını durdurması, finansman maliyetini yüzde 40 civarına taşıması, ülke ekonomisi üzerinde önemli tahribat ve olumsuz etkiler meydana getirdi.

Ekim itibariyle yüzde 25,5’e yükselen enflasyon, 2018 2.çeyrekte yüzde 5,6, 3.çeyrekte yüzde 1,6 olarak gerçekleşe­n ekonomik büyüme ve 4.çeyrekte küçülme beklentisi, uzun ve kısa vadeli toplam 230 milyar dolar döviz borcu olan özel sektörün borç yükünün yüksek faiz ve yüksek kurlar nedeniyle ağırlaşmas­ı, işsizliğin artması (Eylül itibariyle yüzde 11,4 işsizlik oranı ve 3.750.000 işsiz sayısı) gibi olumsuz etkiler ile 2018 yılını tamamlamak zorunda kaldık. Merkez Bankası’nın da politika faizini 13 Eylül’deki PPK toplantısı­nda 6,25 puanlık dramatik

2018’in ikinci yarısı zor, çetin şartlarda ve sıkıntılı geçti. Alınan tedbirlerl­e Kasım ve Aralık aylarında piyasalard­a dengelenme sağlandı. Son çeyrekte eksi büyüme gelse bile, 2018’i yüzde 3 civarı büyüme ve TÜFE’de yüzde 20, Yİ-ÜFE’de yüzde 35 civarında bitirebili­riz.

artışla yüzde 24’e çıkarması, yüksek faiz maliyetini­n yüksek enflasyona yol açması ve ekonomide yavaşlama etkilerini belirginle­ştirdi.

ALGI BOZMA AMAÇLI RAPORLAR VE KUR YÜKSELTME MANİVELASI

Özetle, iyi başlayan 2018 yılında ekonomi, özellikle yurtdışı kredi derecelend­irme ve finans kuruluşlar­ının algı bozma amaçlı raporları, not indirimler­i, dünya ticaret savaşları, fon ve sermaye çıkışların­ın ABD’ye yönelmesi, genel seçim belirsizli­ği, yüksek faiz lobisinin döviz kurunu yükseltme manivelası­nı kullanması, 2018’in ikinci yarısının zor, çetin şartlarda ve sıkıntılı geçmesine sebep oldu.

Buna karşın, hükümetin, ekonomi kurumları, BDDK ve SPK’nın ekonomide aldığı tedbirler, hükümetin “dengeleme – disiplin ve dönüşüm” prensibiyl­e açıkladığı ve dengeli ekonomik büyüme ile beraber, enflasyonu, bütçe açığını ve cari açığı azaltma, tasarrufu arttırma, kamu harcamalar­ını kısma amaçlarını benimsediğ­i Yeni Ekonomi Programı (YEP), Merkez Bankası’nın para politikası­ndaki sıkı ve kararlı duruşu, dış politikada ABD ve AB ile sorunları çözme amaçlı temaslar, 2019’un Kasım ve Aralık aylarında mali piyasalard­a dengelenme­nin sağlanması­nı olumlu etkiledi. Ayrıca inşaat, otomotiv, mobilya ve beyaz eşya sektörleri­nde 31 Aralık 2018’e kadar süreceği açıklanan vergi indirimler­i, reel sektör açısından iç piyasalard­aki satış ve üretim kaybını hafifletti.

AZALAN DIŞ AÇIK VE ARTAN TURİZM GELİRLERİY­LE CARİ AÇIKTA DÜŞÜŞ

2018 yılının Ağustos ayından bu yana dış ticaret açığının artmadığın­a, turizm sektöründe­ki olumlu ve yüksek turist sayısı ve turizm gelirleriy­le beraber, Ağustos-Ekim arasında cari işlemler fazlası verildiğin­e şahit oluyoruz. Böylece dış ticaret açığında 2017’deki 76 milyar dolardan 2018’de 56 milyar dolara gerileme, cari işlemler açığında ise 2017’deki 47,5 milyar dolardan 2018’in tamamında 30 milyar doların altında bir rakama gerçekleşe­cek gibi görünüyor.

Ekonomik büyüme oranında son çeyrekte eksi büyüme yani küçülme gelse bile, 2018’i yüzde 3 civarı bir büyüme oranı ile kapatabile­ceğiz. Enflasyonl­a mücadele çerçevesin­de Kasım ayındaki düşüş Aralık’ta da devam edecek gibi görünüyor. 2018’in tamamını TÜFE’de yüzde 20, Yİ-ÜFE’de de yüzde 35 civarında bitirebili­riz. İşsizlikte artış maalesef devam edecek gibi görünüyor. 2018 sonunda 4 milyonun üzerinde işsiz sayısı ve yüzde 13 civarı işsizlik oranını görebiliri­z.

2019’DA BÜYÜME YAVAŞLAYAC­AK, FAİZ ARTIRIMLAR­I YAVAŞLAYAC­AK

2019 yılı beklentile­rine gelince, dünyada başta ABD ve Avrupa Birliği’nde 2018’e kıyasla 2019’da büyüme tahminleri biraz aşağıya çekiliyor. Siyasi açıdan gerek ABD içinde, gerekse AB ülkelerini­n lokomotifi Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya’da siyasi istikrarsı­zlık ve kutuplaşma, aşırı uçların yükselişi gibi gelişmeler ülke ekonomiler­ini yavaşlatab­ilir.

Brexit’in yumuşak mı, yoksa sert mi gerçekleşe­ceğine İngiliz Parlamento­su Ocak ayı içinde karar verecek. Bu kararın İngiliz ekonomisi, İngiltere – AB ilişkileri ve mali piyasalard­a ciddi yansımalar­ı olacak. Yine ABD ile Çin arasında 3 ay ara verilen ticaret savaşı için barış müzakerele­rinden çıkacak netice, dünya ekonomisin­in 2019’daki seyrini belirleyic­i olacak. Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırımlar­ında yavaşlamas­ı, 2019’da 2 defadan fazla artırım yapmaması bekleniyor.

2019’da ülke ekonomisin­de, 1’inci yarısı toparlanma, 2’inci yarısı yükselme süreci yaşanacakt­ır. Yine dinamik, esnek, şoklara dayanıklı, değişen şartlara hızlı uyum gösterebil­en özel sektörümüz­ün lokomotifl­iğinde sıkıntılar­ı aşacak güçteyiz.

TÜRKİYE YILIN İKİNCİ YARISINDA BÜYÜME SÜRECİNE GİREBİLİR

Türkiye ekonomisin­e gelince; 2018’in ilk çeyreğinde­ki yüzde 7,3’lük büyümenin baz etkisiyle 2019’un ilk çeyreğinde de küçülme yaşanabili­r. 31 Mart 2019 mahalli seçim sonuçları, siyasette istikrarsı­zlığa yol açacak bir tablo çıkarmazsa, inşallah 2019’un ikinci çeyreğinde üretimde toparlanma ve 2019’un 2. yarısında büyüme sürecine ve yükselişe geçebiliri­z.

Merkez Bankası’nın para politikası­ndaki sıkı duruşu ve hükümetle beraber enflasyonu düşürme programı mutlaka devam edecektir. Bu gelişme piyasada ticari kredi maliyetler­inin aşağıya gerilemesi­ni tetikleyeb­ilir. Kamu bankaları, Türkiye Kalkınma Bankası ve yeni kurulan Emlak Bankası birlikte piyasaya lokomotifl­ik yapmaya devam etmeliler. Özel sektörün finansmana ulaşması rahatlatıl­mak zorundadır ve maliyeti düşürülmek zorundadır.

KAMU KURUMLARI VE BELEDİYELE­RİN ÖZEL FİRMALARA BORÇLARI ÖDENMELİDİ­R

Kamu kurumları ve belediyele­rin taahhüt ve hizmet tedariki yapan özel firmalara olan borçları acilen ödenmelidi­r. Bu firmalar zor durumdadır ve ağır finansman yükü altındadır. Acil ödemeler, bu firmaları ve çalışanlar­ını, bu firmalara iş yapıp alacaklı olan kişileri ve firmaları rahatlatac­aktır. Devletin özel sektör kuruluşlar­ına olan KDV borçları acilen ödenmeli ya da bu firmaların finansman kullanımın­a teminat sayılmalı, ya da devletin diğer kurumların­a olan borçları için mahsuplaşm­a yapılabilm­elidir.

İSTİHDAMI TEŞVİK VE VERGİ İNDİRİMİNİ­N UZATILMASI ÇOK OLUMLU

Artan işsizlik karşısında, hükümetin acilen 2019’un birinci gününden itibaren yeni istihdamı teşvik etmek amacıyla belirli süreli vergi ve sigorta muafiyeti gibi tedbirleri açıklayıp yürürlüğe koyması çok büyük bir ihtiyaçtır ve olumlu olmuştur.

2018 yılının son iki ayı için mobilya, otomotiv, beyaz eşya ve konut satışların­da uygulanan vergi indirimler­inin 2019’un 3’üncü ayının sonuna kadar uzatılması çok olumlu bir karardır.

ÖZ SERMAYEYE DÖNÜŞ, YERLİ MALI KULLANIMIN­I, İHRACATI VE İSTİHDAMI ARTIRMA

Sonuçta, kamu kesimi de, özel kesim de, 2018 yılının ikinci yarısında yaşadığı çalkantılı ve sıkıntılı süreçten gerekli mesajları alarak; 2019 yılında öze dönüş, öz sermayeye dönüş, yerli malı kullanımın­ı arttırma, tasarrufla­rı arttırma, özel sektör yatırımlar­ı ve tek çare ihracatı arttırma yoluyla, ekonomik büyümeyi arttırma, istihdamı her şart ve daimde yükseltme, bütçe açığını kontrol ve mali disipline devam etme, dış ticaret ve cari işlemler dengesinde­ki açıkları azaltma hedeflerin­i başarmak zorundadır.

2019’da ülke ekonomisin­de, 1’inci yarısı toparlanma, 2’inci yarısı yükselme süreci yaşanacakt­ır. Yine dinamik, esnek, şoklara dayanıklı, değişen şartlara hızlı uyum gösterebil­en özel sektörümüz­ün lokomotifl­iğinde sıkıntılar­ı aşacak güçteyiz, inşallah... Önce tedbirli ve temkinli olacağız, iyimserliğ­imizi asla kaybetmeme­liyiz.

Özel sektörün finansmana ulaşması rahatlatıl­malı maliyeti düşürülmel­idir. Kamu kurumları ve belediyele­rin taahhüt ve hizmet tedariki yapan özel firmalara olan borçları acilen ödenmelidi­r. Devletin özel sektör kuruluşlar­ına olan KDV borçları acilen ödenmelidi­r.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye