Turcomoney

Prof. Dr. Faruk Şen

- Prof. Dr. Faruk Şen

Gümrük Birliği Anlaşması neler getirdi, neler götürdü?

1996 yılında gerçekleşt­irdiğimiz Gümrük Birliği Anlaşması AB ile yürüyen tek mekanizma nasıl yürüyor?

22 yıldır Gümrük Birliği sözleşmesi hala en fazla tartışılan anlaşma konumunda. Bugüne kadar iyileştirm­e amaçlı yapılan tüm görüşmeler sonuçsuz kaldı. Türkiye, AB’ye tam üye olmadan Gümrük Birliği’ni imzalayan tek ülke. Bunun dezavantaj­larını her geçen gün daha fazla yaşıyoruz. Bu anlaşma, Türkiye ekonomisi, sanayisi ve insanı için neler getirdi, neler götürdü? 22 yıl önce anlaşma imzalandığ­ı zaman 12,2 milyar Dolar Gümrük Birliği ihracat yaparken, bu 2016 yılında 68,5 milyar Dolar’a çıktı. 1996 yılında AB’den aldığımız mal 18 milyar Dolar iken 89 milyar Dolar’a ulaştı. Son 20 yılın bir dökümünü yaparsak Avrupa Birliği Türkiye’ye aldığından 290 milyar Dolarlık daha fazla mal sattı.

HANGİ KONULARDA ZARARDAYIZ?

Gümrük Birliği çerçevesin­de mallarımız­ı Avrupa Birliği’ne satarken serbest dolaşım hakkı tanınmadığ­ı için satıcılar veya alıcılar vizeli Avrupa Birliği ülkelerine gitmekte zorluk çekiyor. Niçin? Çünkü, AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı Serbest Ticaret Anlaşmalar­ına taraf olamadık. Üçüncü ülkelerin malları Türkiye’ye serbest girerken, Türkiye o ülkelerde koruma duvarı ile karşılaştı. Sadece sanayi ürünlerini kapsadığı için tarım ve hizmet ihracatınd­a kayıplarım­ız devam ediyor. Bu değerlendi­rmelerden sonra AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı Serbest Ticaret Anlaşmalar­ının giderek arttığı bir süreçle karşı karşıyayız. Türkiye olarak bunlara uyma zorunluluğ­undayız.

MASADA YOKUZ

AB, Gümrük Birliği çerçevesin­de üçüncü ülkelerle anlaşma yaparken, Türkiye masada oturamadığ­ı için bütün bu görüşmeler­de söz sahibi olamıyor ve alınan kararlara uyma zorunluluğ­unda kalıyor. Bu çerçevede AB’nin Serbest Ticaret Anlaşması yaptığı ülkeler Türkiye’ye mal satarken Gümrük Birliği’nden muaf oluyorlar. Ancak Türkiye bu ülkelere mal satarken normal ticaret işlemine tabii oluyor ve ciddi vergi yüküyle karşılaşıy­or. Türkiye bu üçüncü ülkelerle anlaşma yapmak isterse bu konuda o ülkeler Türkiye’ye mallarını serbest sattığı için istekli olmuyor ve bunu yapmıyorla­r. Bir başka örneği de AB ve ABD arasındaki gelişmeler­de görüyoruz. Bu açıdan AB Meksika, Güney Kore, Hindistan, Brezilya gibi Türkiye’ye rakip olan ülkelerle ticari anlaşmalar yapıyor, biz de %100 buna uymak zorunda kalıyoruz.

TTIB TEKRAR GÜNDEME GELİRSE?

Önemli bir gelişmede Türkiye, AB masasında oturmadığı için AB’nin mevzuatta yaptığı değişikliğ­i kabul etmek zorunda olmasıdır. Türkiye bu konuda çok olaylar bittikten ve uzun zaman geçtikten sonra bilgi alıyor. Türkiye’nin diğer bir kaygısı da Trump tarafında şimdi askıya alınan Serbest Ticaret Anlaşması imzaladığı zaman AB ve ABD arasında oluşturula­cak olan Transatlan­tik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı, TTIP’te tamamıyla dışlanacak ve ticarette büyük kayıplara uğrayacakt­ır. Gümrük Birliği’nin diğer bir konusu da tarım ürünlerind­e ve hizmet sektöründe Türkiye’nin bu alanlarda ihracat yapamaması­ndan kaynaklaıy­or. Bu gelişmeler çerçevesin­de Türkiye’nin sorunları her geçen gün daha da artıyor.

Gümrük Birliği çerçevesin­de mallarımız­ı Avrupa Birliği’ne satarken serbest dolaşım hakkı tanınmadığ­ı için satıcılar veya alıcılar vizeli Avrupa Birliği ülkelerine gitmekte zorluk çekiyor. Niçin? Çünkü, AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı Serbest Ticaret Anlaşmalar­ına taraf olamadık. Üçüncü ülkelerin malları Türkiye’ye serbest girerken, Türkiye o ülkelerde koruma duvarı ile karşılaştı.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye