İŞTE TÜRKİYE'YE ve DÜNYAYA DEGER KATANLAR
“YILIN DEVLET ADAMI” ÖDÜLÜNE LAYIK GÖRÜLEN TBMM BAŞKANI BİNALİ YILDIRIM, ÖDÜL TÖRENİ’NDE KONUŞTU
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Turcomoney Dergisi için cesaretlendiren mesajlar verdi: “Turcomoney Dergisi’nin kurucusu Dr. Kazım Kılınç’ın hayalleri büyük. Unutmayalım, büyük hayaller küçük adımlarla başlar. Hiçbir zaman bu da nereden çıktı demeyelim. Azmedersek mutlaka başarırız. Nerede azim varsa orada çözüm vardır.”
Türkiye’nin tek uluslararası ekonomi/ finans dergisi Turcomoney, 7. yılını geleneksel hale gelen TÜRKİYE’YE VE DÜNYAYA DEĞER KATANLAR ÖDÜLLERİ TÖRENİ ile kutladı. Ödül Töreni, Turcomoney jürisi tarafından YILIN DEVLET ADAMI ÖDÜLÜ’ne layık görülen TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın katılımı ile gerçekleştirildi. TBMM Başkanı Binali Yıldırım, “Önümüzde kış var, kışın sonu yazdır, hiç endişeniz olmasın” sözleriyle törene katılanlara moral mesajı verdi, “Türkiye büyük bir ülke, güçlü ekonomisi var. Dinamik bir iş alemi ve özel sektörü var. Bizi benzer ülkelerden ayıran da budur. Dolayısıyla biz geçmişte olduğu gibi bugün de yaşadığımız sıkıntıları aşacak imkan ve kabiliyete sahibiz, onun için hiç kimse moralini bozmasın” dedi.
K Medya Grubu Başkanı ve Turcomoney Genel Yayın Yönetmeni Dr. Kazım Kılınç’ın ev sahipliğinde, WOW İstanbul Hotels & Convention Center’da düzenlenen “TÜRKİYE’YE VE DÜNYAYA DEĞER KATANLAR ÖDÜLLERİ TÖRENİ”nde TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a Yılın Devlet Adamı Ödülü’nü, eski Sanayi ve Ticaret Bakanı ve Turcomoney Jürisi Onursal Başkanı yazarı Ali Coşkun takdim etti.
TBMM Başkanı Yıldırım, Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, Turcomoney Dergisi hakkında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu, Türk ekonomisi ile ilgili çarpıcı mesajlar verdi…
Türkiye’den ve birçok ülkeden siyaset, iş, diploması, bürokrasi, bilim ve medya dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı Ödül Töreni’nde konuşan Yıldırım’ın öne çıkan sözleri şöyle:
TURCOMONEY, ÜLKEMİZE DEĞER KATANLARI SEÇİYOR
Turcomoney, yedi yıldır yayın hayatını devam ettiriyor. Türkiye’ye ve dünyaya değer katanları seçiyor. Bu, yeni bir gelenek değil. Başından beri Kazım Bey ve ekibi, ellerindeki kıt imkanlarla bunu yapmaya çalışıyor. Bugün burada bulunmamızın ana sebebi, böylesine gayretler ortaya koyan, teşvik unsuru olarak bu ödülleri ortaya çıkaran, tespit eden, layık gören ve ülkemize değer katan insanların tanınmasına vesile olan bu dergiye, bu dergiyi yayınlayanlara destek olmak, onları teşvik etmek gerekiyor.
İKİ MUTLULUK BİRDEN YAŞIYORUM, BUGÜN DOĞUM GÜNÜM
Bana bu ödüle, payeye layık gören jüri heyetine ve Turcomoney Dergisi’nin yetkililerine teşekkür ederim. Bugün ben, iki mutluluğu birden yaşıyorum. Bugün sizlerle birlikte olmak ve burada taltif edilmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Tevafuk, bugün benim doğum günüm. Yeni senenin ülkemiz ve milletimiz için huzur, sağlık ve mutluluk getirmesini Cenab-ı Mevla’dan niyaz ediyorum. Kazım Bey’i dinledik. Hayalleri büyük. Unutmayalım, büyük hayaller küçük adımlarla başlar. Hiçbir zaman bu da nereden çıktı demeyelim. Mutlaka azmedersek başarırız. Nerede azim varsa orada çözüm vardır. Ben 81 milyon vatan evladının bir tanesiyim. Erzincan’ın Kayı köyünden çiftçi Topal Dursun’un oğluyum. Oralardan İstanbul’a geldik. Okuduk mühendis olduk, mesleği yaptık. Allah nasip etti siyasete girdik. Siyasette de gerek 10 yıldan fazla Ulaştırma Bakanı olarak, 2 yıl belki de Türkiye’nin 50 yılına mal olacak bir Başbakanlık dönemi geçirdik. Şimdi de yeni sisteme Meclis Başkanı olarak görev
yapıyoruz. Burada anlatmak istediğim şey, kendimi methetmek değil. Ülkemiz en güzel demokrasi örneğini ortaya koyuyor. Yani konumumuz ne olursa olsun, fırsatlar herkes için vardır. Çalışıp çabalarsak, Allah nasip ettiyse her konuma her gencimiz ve vatandaşımız gelebilir. Demokrasinin güzelliği bizim memleketimizin ortaya koyduğu çok güzel bir sonuç. Bugün burada sanat, siyaset, iş dünyası, medya diplomasi gibi birçok alanda takdire değer çalışmalara imza atan kardeşlerimiz var.
TÜRKİYE’YE İÇERDEN DEĞİL DIŞARDAN BAKMAK GEREKİYOR
Türkiye, dünyanın sayılı itibarlı devletlerinden biri. Türkiye’nin hangi düzeyde olduğunu anlamak için içeriden değil, Türkiye’ye dışarıdan bakmak gerekir. Türkiye’nin dünya için ne anlama geldiğini dışarıdan baktığımız zaman açık ve seçik şekilde görülüyor. Bölgemizle ilgili karar alınırken, Avrupa ile ilgili karar verilirken, Kafkaslarla ilgili, Orta Asya ile ilgili, Ortadoğu ile ilgili mesele konuşurken Türkiye›ye soralım diyorlar. Bu önceleri bu yoktu. Önceleri Türkiye büyükler konuştuktan sonra onlara ters düşmemek için bir şeyler söyleyen, lafları yuvarlayan, suya sabuna karışmayan bir ülkeydi. Ama bugün bölgede ben varım, bana rağmen burada proje yapamazsınız diyen bir Türkiye var. Bu hepimizin başarısıdır, bu iş adamlarının, siyasetin, bu 15 yıldır siyasi iradeye destek veren ülkede güveni istikrarı kalıcı hale getiren 81 milyon vatandaşımızın başarısıdır. Onların duası ve desteğidir. Bütün milletimize bu vesileyle şükranlarımızı arz ediyorum,
Muallim Naci’nin güzel bir lafı var. Der ki, “Marifet, iltifata tabidir.” Alıcısı olmayan meta, zayidir. Yani alıcısı olmayan mal, hiçbir işe yaramaz. Marifet de, iltifatla anlam kazanır. İltifat, marifeti ortaya koyanın şevkini arttırır, heyecanını arttırır, yeni başarıların kapısını aralar. Gerçeği konuşmak gerekirse biz ne yazık ki, taltif etmede, takdir etmede cimri bir milletiz. Ama tenkit etmede, tahkir etmede çok
Dünyada 2008’den bu yana kriz yaşandığını ve yaprak kımıldamazken, Türkiye’nin dünyada inşa edilen 10 mega projenin 6’sını gerçekleştiren ülke olduğunu vurgulayan Binali Yıldırım, “Nedir bunlar? Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu. Osmangazi Köprüsü, İzmir-İstanbul Otoyolu, İstanbul-İzmir Otoyu. Tek başına 50 ülkenin yıllık milli gelirinden fazla. Üçüncü havalimanı aynı şekilde. 60 ülkenin milli gelirinden fazla.
cömert bir milletiz. O yüzden zaman zaman taltif edilmek, hakikaten insana hoş geliyor.
ÖNÜMÜZDE KIŞ VAR, KIŞIN SONU YAZDIR
Zaman zaman sıkıntılarımız olabilir. Ama şunu unutmayın, Türkiye büyük bir ülke, güçlü ekonomisi var. Dinamik iş alemi var, özel sektörü var, bizi benzer ülkelerden ayıran da budur. Biz geçmişte olduğu gibi bugün de yaşadığımız sıkıntıları aşacak imkan ve kabiliyete sahibiz. Onun için hiç kimse moralini bozmasın. Önümüzde kış var, kışın sonu yazdır. Hiç endişeniz olmasın. Türkiye’nin varlıkları, yükümlülüklerini kat kat karşılayacak düzeyde.. Sadece devlet borcu bile, Türkiye’den kat kat yüksek olan ülkelerle kıyaslandığında o kadar zor durumda olmadığımız anlaşılır.
Türkiye’nin bugün ekonomisiyle ilgili bir takım kafalarda soru işaretleri var. Ben şu kadarını söylemek isterim. Bir ülke düşünün varlıkları var, borçları var. Nasıl ölçersiniz ekonominizi? Varlıklarınız yükümlülüklerinizi karşılamıyorsa o zaman sıkıntı var demektir. Ama Türkiye’nin varlıkları yükümlülüklerini kat kat karşılayacak düzeydedir. Bunun bilinmesi lazım. Sorun vade uyuşmazlığıdır. Vade uyuşmazlığının çözümü imkansız değil, mümkündür. Olay bundan ibarettir. Yaşanan budur. Olayı başka türlü zora sokmanın, moral bozmanın anlamı yoktur. Ben, bir sorun yoktur demiyorum. Ama bu sıkıntıların tedbirini almak da ülkeyi yönetenlere düşüyor. Bunun da gereği yapılıyor. Bunu bilmenizi istiyorum. Türkiye’nin yükümlülükleri varlıklarının altındadır. Türkiye’nin özel sektörü ve devletin borcu milli gelirin yüzde 54’dür. Avrupa’daki ülkelerin sadece devlet borcu, yüzde 70’in üzerinde. Bazı ülkelerde yüzde 114, bazı ülkelerde Japonya gibi yüzde 230. Yani sadece devlet borcu bile, Türkiye’den kat kat yüksek olan ülkelerle ülkemizi kıyasladığımızda ülkemizin o kadar da zor durumda olmadığını söyleyebiliriz. Sadece devlet borcu bile Türkiye’den kat kat fazla olanlara ülkemizi kıyasladığımızda durumumuzun o kadar da zor olmadığına karar verebiliriz. Türkiye 2002 yılından beri gelişiyor, milli gelirin nereden nereye geldiğini, ihracatımızın, toplam ticaretin nereden nere geldiğini, firmalarımızın nereden nereye geldiğini siz benden daha iyi biliyorsunuz. Önümüzdeki dönemin getirdiği fırsatlara değerlendirmemiz lazım. Türkiye’nin yarışta geri kalmaması gerekiyor.
ALTYAPIDA BÜYÜK HAMLE YAPTIK, SIRA ÜST YAPIDA
Dünya değişiyor, değişen dünyaya göre kendimizi dönüştüremezsek, gelecek fırsatları kaçırırız. Nedir gelecek fırsatlar? Gelecek, bilimle, teknolojiyle fark ortaya koyan akıl teri ile alın terinin birleştiği üretimdedir. Sanayi 4.0, yapay zeka, robot teknolojileri, üç boyutlu yazıcılar, aklınıza gelen birçok şey var. Yapılan araştırmalara göre gelecek 15 yılda bugün adını bildiğimiz mesleklerin yarısı yok olacak. Bu ne demektir? Yüz binlerce insan işini kaybedecek. Ama bir o kadar da yeni meslek ortaya çıkacak. Türkiye’nin buna hazırlanması gerekir. Bu yarışta kalmaktan başka çaremiz yok.
Küresel kriz, 2008’den bu yana devam ediyor. Bu dönemde dünyada inşa edilen 10 mega projenin 6’sını Türkiye’de gerçekleştirildi. Altyapıda büyük bir hamle yaptık. Şimdi üst yapıyı inşa etmenin zamanıdır.
Biz bunun altyapısını hazırladık. Yollarda, demiryollarında, havacılıkta, iletişimde, sağlıkta, eğitimde altyapı hazır. Bunun üzerine üst yapı lazım. Altyapı yollar, demiryolları, internet geniş bant
erişimdir. 2003 yılında bu altyapıdaki gelişmişlik düzeyinde dünyada 39’uncu sıradaydık. Geldik 2017’ye, aynı Türkiye 9’uncu sıraya yükseldi. Biz ne yapmak istiyoruz? Dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmek istiyoruz. Demek ki altyapıda girmişiz. Üstyapıyı inşa etmenin şimdi zamanıdır. Bu süreyi iyi değerlendirdik. Ülkemizin her köşesi erişilir, ulaşılır hale geldi.
Dünya krizi var. 2008’den beri devam ediyor. Henüz bitmiş değil, ufak ufak toparlıyor ama 2008 öncesi düzeyine henüz gelmedi dünya. Büyüme oranı hala yüzde 3’ün altında seyrediyor. Dünya krizinde yaprak kıpırdamazken, Türkiye dünyada inşa edilen 10 mega projenin 6’sını gerçekleştiren ülke oldu, 2008’den bu yana. Nedir bunlar? Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu. Osmangazi Köprüsü, İzmir-İstanbul Otoyolu, İstanbul-İzmir Otoyolu. Tek başına 50 ülkenin yıllık milli gelirinden fazla. Üçüncü havalimanı aynı şekilde. 60 ülkenin milli gelirinden fazla. Türkiye’nin 1950 yılındaki milli gelirinden fazla. Bir projeden fazla. Devletin yaptığı bir proje değil. Özel sektörün yaptığı projeden bahsediyorum. Aynı şekilde Marmaray, Avrasya Tüneli, Ankara-İstanbul Hızlı Treni ve şimdi de dünyanın en büyük havalimanı.
2 SAAT 50 DAKİKADA İZMİR’E GİDECEKSİNİZ, ÇAĞDAŞLIK BU
Bu havalimanını yaparken bize güldüler. Nereden çıktı? Ne ihtiyaç var? Nasıl ihtiyaç olmasın? İç ve dış hatlarda yılda 26 milyon yolcu taşıyorsunuz. Çıkmışız 200 milyona. Türkiye 3 kat büyümüş. Havacılık 5 kattan fazla büyümüş. Bunun için bu havalimanına ihtiyaç var. Efendim borçlanıyor, ediyor. Peki, madem paranız vardı da biz İzmit Körfez Geçişini 50 yıldır niye yapamadık? İhale yaptık vazgeçtik. Niye Avrasya Tünelini yapamadık? Niye üçüncü havalimanını yapamadık. Çünkü paramız ihtiyaçlarımızı karşılamıyor. Sağlığa veriyoruz, eğitime, maaşlara, sosyal desteklere veriyoruz. Para tükeniyor. Projelere para yok. Bu kadar insanlar bekleyebilir mi, 8 milyon trafiğimiz vardı. Şimdi 23 milyon aracımız var. Eğer bu yollar yapılmamış olsaydı ne olacaktı? Sadece şehir içinde değil, şehirlerarası yolculuklarda da tespih tanesi gibi dizilecekti. Önümüzdeki yılsonu İstanbul-İzmir Otoyolu bittiğinde 2 saat 50 dakikada İzmir’e gideceksiniz. Çağdaşlık bu.
Bütün bunlar milletin desteğiyle oldu. Millet destek vermeseydi, bugün bunlardan bahsedemezdik. Var olmanın yolu bir, beraber, kardeş olmak ve hep birlikte Türkiye olmaktan geçiyor. Ülkemizi bölmeye, parçalamaya, aramıza fitne, fesat sokmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz.
BENİ ÖDÜLE LAYIK GÖRENLERE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM
Konuşmasının sonunda Turcomoney Genel Yayın Yönetmeni Dr. Kazım Kılınç’a ve Turcomoney jürisine teşekkür eden Binali Yıldırım, şunları söyledi:
“Değerli dostlar, bu duygu ve düşüncelerle Türkiye’ye ve dünyaya değer kazandıran kişi ve kurumları tespit edip, bugün bunları ödüllendiren Turcomoney Genel Yayın Yönetmeni Sayın Dr. Kazım Kılınç’a ve bütün çalışma arkadaşlarına, titiz bir değerlendirme yapan değerli jüriye teşekkür ediyorum. Şahsıma ve bütün arkadaşlara verilen bu ödül sebebiyle şükranlarımızı sunuyorum. Şüphesiz burada ülkeye katma değer sağlayan burada sadece ödül alanlar değil, herkes, bu bayrağın altında yaşayan her Türk vatandaşı böyle bir ödüle her zaman layık. Çünkü var olmanın yolu, bir olmak, beraber olmak, kardeş olmak, birlikte Türkiye olmaktan geçiyor. Ülkemizi bölmeye, parçalamaya, aramıza fitne, fesat sokmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Ay yıldızlı bayrağımızın altında tek vatan, tek devlet, tek millet olarak dünya durdukça birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Bu ülke için canlarını feda eden şehitlerimize şükranlarımı sunuyorum. Gazilerimize hayırlı ömürler sunuyorum. Hepinize çok teşekkür ediyorum.”
Türkiye büyük bir ülke, güçlü ekonomisi var. Dinamik iş alemi var, özel sektörü var, Yaşadığımız sıkıntıları aşacak imkan ve kabiliyete sahibiz. Onun için hiç kimse moralini bozmasın. Önümüzde kış var, kışın sonu yazdır. Hiç endişeniz olmasın.