Prof. Dr. Faruk Şen
Euro, Avrupa Birliği’nin en önemli kazanımı mıdır?
Euro, 28 ayrı Avrupa Birliği (AB) ülkesinin 19’u tarafından kullanılan ve dünyada dolara karşı en güçlü ekonomik değer olarak ortaya çıkan bir para birimidir.
Her ne kadar Latin Amerika ülkelerinde ve Orta Asya Türk cumhuriyetlerinde pek ilgi görmese de öncelikle 510 milyonluk AB ülkelerinin takriben 400 milyonunda geçerli olan para birimi olarak her geçen gün güç kazanıyor.
EURO BÖLGESİNDE RESESYON ENDİŞELERİ ARTIYOR
Bazı ülkeler büyük şansı olmadığından hareket ederken, Euro artık uzun bir zamandır dolara karşı 1.13-1.15 seviyesinde gücünü ispat etmiş bir para birimidir. Son aylarda
Euro bölgesinde, Almanya, İtalya ve Fransa gibi önde gelen ekonomilerin beklentilerin altında düşük ivme göstermesi piyasalarda Euro bölgesine ilişkin resesyon endişelerini arttırıyor.
Bu açıdan bakıldığında, herkes, ‘Avrupa’da ucuz para döneminin sona erip ermeyeceği’ konusuna odaklanıyor. Avrupa Merkez Bankası, şu anda bir yol ayrımı sürecinde bulunuyor. Ekonomik canlanma ucuz para politikasının sonu olabilir. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, sermaye piyasasında yanlış beklentilere yol açmamak için büyük çaba gösteriyor.
Gümrük Birliği çerçevesinde mallarımızı Avrupa Birliği’ne satarken serbest dolaşım hakkı tanınmadığı için satıcılar veya alıcılar vizeli Avrupa Birliği ülkelerine gitmekte zorluk çekiyor. Niçin? Çünkü, AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı Serbest Ticaret Anlaşmalarına taraf olamadık. Üçüncü ülkelerin malları Türkiye’ye serbest girerken, Türkiye o ülkelerde koruma duvarı ile karşılaştı.
ALMAN HALKI EURO’YU BİR TÜRLÜ KABUL ETMEDİ
Euro’nun en fazla etkilediği ülke Almanya oldu. Almanya’nın güçlü parası Mark’ın, Euro’ya karşı 2’ye 1 oranında değişmesi Avrupa’nın bu güçlü ülkesinde büyük bir kriz yarattı. Alman halkı, Euro’yu bir türlü kabul etmedi. Yavaş yavaş Euro’ya alışan bu kitle, şimdi ekonomisindeki büyümenin sınırlı olması ve İtalya’daki mali konularda dengesizlik nedeniyle büyük bir telaşa kapıldı.
Euro’ya belirli konularda şüpheyle bakılmasına karşılık, Euro bölgesi ile son rakamlar oldukça parlak bir görünümü ortaya çıkarıyor. Euro bölgesi hizmetler ve sanayi sektörünün satın alma endeksi Ocak 2019’da 2006‘dan beri en yüksek seviyesine tırmanarak 58,6 puana yükseldi.
ALMANYA MERKEZİN FRANKFURT’TA OLMASINI SAĞLADI
AB ülkeleri arasında en güçlü ekonomiye sahip olan Almanya, birliğin birçok mekanizmasının başkanlığını ve merkezini almazken, tüzel kişiliğe sahip olan bağımsız Avrupa Merkez Bankası’nın merkezinin Frankfurt’ta olmasını sağladı.
Hedef Euro’yu kullanan AB üyesi ülkelerin Euro bölgesinde fiyat istikrarının sağlanmasıdır. Bu görevini üye devletlerin merkez bankaları ve Avrupa Merkez Bankası’ndan oluşan Avrupa Merkez Bankaları Sistemi içinde yerine getirir.
AVRUPA MERKEZ BANKASI’NIN GÜCÜ
Avrupa Merkez Bankası; AB’nin para politikasını, döviz işlemlerinin yürütülmesini, üye devletlerin resmi döviz özelliğinin tutulması ve yönetilmesi, ödeme sistemlerinin düzgün işlenmesinin sağlanması görevlerini yerine getirir.
Avrupa Merkez Bankası, Euro bölgesi dahilinde kağıt para basımına izin verme
konusunda tek yetkilidir.
Euro’ya baktığınız zaman; merkezi Almanya’nın Frankfurt kentinde olan bankanın karar alma organları, yürütme kurulu, yönetim konseyi ve genel kurulu bulunuyor.
Tam bağımsız çalışan Avrupa Merkez Bankası’na üye ülkelerin hükümetleri hiçbir şekilde müdahale edemez ve etkileyemezler. Buna rağmen banka, AB üye ülkeleri hükümetleri ve merkez bankaları ile yakın bir işbirliği içinde çalışır.
Bugün sağlam bir ekonomik güç olarak kabul edilen Euro’ya karşı dolara baktığınız zaman; dengeleme politikalarının Washington’da yönlendirildiğini, ABD’nin istediği kadar bastığını ve karşılığı olmayan para olduğunu görüyoruz.
EURO’NUN VE AB’NİN GELECEĞİ
Euro, kim ne derse desin; günümüzde kendini kabul ettirmiş ve güçlü bir para birimi oldu. Dolara karşı 1.15’lik dengeyi koruyan Euro’daki olumsuzluk etkileri, Euro bölgesi ülkelerindeki ekonomik krizlere sebebiyet verdi. Fakat Akdeniz’de İtalya haricinde ve Yunanistan’da ise kısmen durum dengelendi.
Önümüzde Euro’yu etkileyecek 3 gelişme var:
1) Almanya ve Fransa’nın başını çektiği Avrupa Ordusu’nda harcamalar ve bütçe nasıl oluşturulacak? AB ülkeleri, Avrupa Ordusu için ABD’nin desteği olmadan ekonomik yükü kaldırabilecek mi?
2) Brexit ile 27’e düşecek AB üyelerine Balkanlar’dan 5 yeni ülke katılacak. Bunlar, Bulgaristan, Romanya gibi gerici ülkeler. Bu ülkeler AB ekonomisine nasıl entegre edilecek? 3) Yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimlerde ülkelerinde başarı sağlayacak ve güçlenecek popülist ve sağ partiler nasıl bir etkide bulunacak?
Bu 3 başlıkta olaylara baktığımız zaman, Euro’nun güçlü bir para birimi olarak geleceğine devam edeceğini ve iyi bir grafik çizeceğini söyleyebiliriz.
İşletmelerin yönetim iklimi, o işletmede çalışanların ruh halini ve dolayısıyla verimliliği yakından etkiler. İşletmenin çevresi ve paydaşlarının yönetimi ile içinde bulunduğu iklimi, işletmenin bugünkü ve gelecekteki başarısı üzerinde son derece etkilidir. Bu nedenle, çevre, paydaşlar ve yönetim ikliminin çok iyi yönetilmesi gerekiyor.