Osman Göktan
ABD ile siyasi ilişkilerin normalleşmesi, jeopolitik ve yurtiçi risklerin ortadan kalkması ile daha güvercin bir tona geçen Fed’in faiz artırımlarına ara verebileceği beklentisi BIST’teki güçlü performansı destekleyen ana unsurlar oldu.
ABD ile Çin anlaşırsa, global piyasalar güçlü bir ralli yapabilir
Aralık ayında global piyasalarda yaşanan türbülans sonrası Ocak ayında risk iştahı tekrar geri dönerken, global piyasalarda güçlü toparlanma yaşandı. ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmelerinin pozitif yönde ilerlemesi ve Fed’in faiz artırımlarına ara verebileceği beklentisiyle global borsalarda güçlü tepki alımları gerçekleşti.
Çin’in piyasaları teşviklerle destekleyeceğine yönelik beklentiler de toparlanmaya katkı sağlarken, global büyüme endişelerinin azalmasıyla birlikte başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarında da yükseliş yaşandı.
BIST ise Ocak ayında yüzde 13’lere varan yükselen petrol fiyatlarına rağmen güçlü pozitif ayrışma göstererek, majör borsa endeksleri içinde hem TL bazında hem de dolar bazında en yüksek getiri sağlayan borsa oldu. Ocak ayına 91.000 seviyesi altından başlayan BIST-100 endeksi aybaşında sert satışlarla karşılaşarak 87.400’lere kadar gerilerken, sonrasında güçlü bir yükseliş gerçekleştirdi.
BIST Ocak ayında yüzde 13’lere varan yükselen petrol fiyatlarına rağmen güçlü pozitif ayrışma göstererek, majör borsa endeksleri içinde hem TL bazında hem de dolar bazında en yüksek getiri sağlayan borsa oldu.
ORTA VADEDE YÜKSELİŞİN DEVAM EDECEĞİ SİNYALİNİ VERDİ
Endeks, Mayıs 2018’den beri en yüksek seviyesi olan 104.700’ü test ederken, ayı yüzde 13 üzeri yükselişle (29 Ocak kapanışı) tamamladı. Bankacılık endeksi ise, yüzde 17 üzeri yükselişle BIST’teki yükselişe öncülük ederek pozitif ayrışmasını devam ettirdi. BIST tarihinde 11 gün üst üste iki kez yükseliş serisi gerçekleştirirken, Ocak ayında üçüncü kez bunu gerçekleştirerek orta vadede yükselişin devam edeceği sinyalini verdi.
ABD ile siyasi ilişkilerin normalleşmesi, jeopolitik ve yurtiçi risklerin ortadan kalkması ile Fed’in faiz artırımlarına ara verebileceği beklentisi BIST’teki güçlü performansı destekleyen ana unsurlar oldu.
Fed’in sıkılaşmaya gittiği dönemde TL varlıklar ve BIST en fazla negatif ayrışan grupta yer almıştı. Fed’in daha güvercin bir tona geçmesi ve faiz artırımlarına ara verebileceği beklentisinin güçlenmesiyle BIST ve TL varlıkların bundan en fazla pozitif etkilenen grupta yer alması bekleniyor.
JAPONYA GETİRİ OLARAK BIST’E YAKIN PERFORMANS GÖSTERDİ
Ocak ayında BIST majör endeksler içinde en iyi performansı gösterirken, petrol fiyatlarındaki toparlanma ile birlikte EM içinde performans olarak Brezilya ve Rusya BIST’i takip eden borsalar oldu.
Gelişmiş ülkeler içinde ise Japonya getiri olarak BIST’e yakın performans gösteren borsa olurken, Hindistan ve İngiltere ayı negatif tarafta kapatan majör borsa endeksleri oldu. Brexit’e ilişkin beklentiler İngiltere’nin negatif ayrışmasında etkili oldu.
TAHVİLDE 100 BAZ PUANLIK DÜŞÜŞ BIST’TEKİ YÜKSELİŞİ DESTEKLEDİ
TL ay içinde dar bantta yatay yakın bir seyri izlerken, gelişmekte olan piyasalar içinde sınırlı negatif ayrıştı. Tahvil faizleri ise 100 baz puan üzeri düşerek BIST’teki yükselişi destekledi. Ocak ayına 360 seviyelerinden başlayan ve 385 seviyelerini test eden 5 yıllık CDS’ler TL varlıklara ilişkin risk algısının düşmesiyle ay içinde 313 seviyelerine kadar gerileyerek TL varlıklara ilişkin risk alma iştahının güçlendiğine işaret etti.
Ocak ayında BIST’teki mini ralli yabancı alımları ve yabancı para girişi ile gerçekleşti. TCMB verilerine göre ilk üç hafta da BIST’e 738 milyon dolar fon giriş yaşanırken, 11-18 Ocak haftasında Akbank bedelli sermaye artırımıyla birlikte 712 milyon dolar ile 2013’den beri en yüksek haftalık yabancı girişi gerçekleşti.
BİST’E EKİM 2014’TEN BU YANA EN YÜKSEK PARA GİRİŞİ
Akbank bedelli sermaye artırımına yabancı katılımı 210 milyon dolar olurken, bu rakam dışarda bırakıldığında bile haftalık olarak BIST’e giren 502 milyon dolar para girişi Ekim 2014’den beri en yüksek haftalık yabancı girişi oldu.
Bu görüntü BIST’te oluşan kısa vadeli rallinin kar satışları yaşansa da orta vadede devam edeceğinin sinyalini veriyor. Oldukça cazip değerleme ve EM içinde yüksek iskontoya sahip BIST’in risklerin ortadan kalkmasıyla yabancının ilgi odağı olmaya başladığı görülüyor. Geçmiş tecrübeler bu yüksek fon girişinin devam edeceğine ve BIST’in yükseliş trendini güçlendirerek orta vadede devam ettireceğine işaret ediyor.
Fed Ocak ayındaki toplantısında Faiz artırımlarına ara vereceğinin sinyalini vermesi bekleniyor. Halen Fed tahminleri 2019 için iki faiz artışın işarete derken, piyasa fiyatlaması 2019’da bir faiz artışı beklemiyor.
Piyasa ile Fed arasındaki bu uyumsuzluğun Fed’in daha güvercin bir tona geçmesiyle bir miktar kapanması bekleniyor. Fed’in faiz artırımlarına ara verebileceği mesajını güçlü şekilde vermesi durumunda gelişmekte olanlara yönelik fon akımlarının güçlenmesi bekleniyor.
Yurtiçinde önemli bir risk oluşmadıkça BIST’in ve TL varlıkların bu fon akımlarından en fazla pozitif yönde yararlanan tarafta olması bekleniyor. Fed’in faiz artırımlarına ara verileceği konusunda net bir işaret vermemesi durumunda BIST’te ve global piyasalarda satışların oluştuğunu görebiliriz.
TCMB SIKI PARA POLİTİKASI DURUŞUNU SÜRDÜRECEĞİ MESAJINI YİNELEDİ
Fed kararının da önemli noktalardan biri de bilanço küçültülmesine ilişkin yol haritası ve alınacak aksiyonlar olacaktır. TCMB Ocak toplantısında haftalık repo faizini yüzde 24,0’te sabit tuttu. TCMB sıkı para politikası duruşunu, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar devam ettireceği mesajını yineledi.
TCMB kararı öncesi yeni yılla birlikte beklenenden önce bir faiz artışı gelebileceği spekülasyonu ile TL’de bir miktar değer kaybı yaşanmıştı. TL TCMB’nin sıkı duruşu sonrası kayıplarını geri alırken, döviz kurları ay içinde kısmen önceki aylara göre düşük bir volatiliteyle dar bantta bir seyri izledi. TCMB’nin sıkı duruşuyla birlikte TL’de stabilize bir görünüm kazanmaya devam ediyor. Ayrıca TCMB ay sonunda yayınladığı Enflasyon raporunda 2019 için enflasyon tahminini yüzde 15,20’den, yüzde 14,60’a düşürürken, düşüşte ana etkenlerden biri sert düşüş gerçekleştiren petrol fiyatları oldu.
DOLAR KURUNDA 5.30 DESTEĞİ VE 5.45 DİRENCİ AY BOYUNCA TEST EDİLDİ
Yılsonundaki tatil havasının sona ermesinin ardından 2019’un ilk ayında döviz piyasasındaki volatilitede yükseliş görüldü. Dolar kuru yeni yılın ilk iki günü sert yükseliş yaşayarak hacimsiz piyasa da 5.65 TL’nin üzerini görse de hemen toparlanarak 5.30 TL bölgesine indi. Geçen ay belirttiğimiz 5.30 desteği ve 5.45 direncinin ay boyunca test edildiğini gözlemledik.
Ocak ayı sonundaki Fed toplantısından güvercin mesajlarla birlikte faiz artırımlara ara verileceği mesajları çıkarsa kurda gevşemenin devam etmesi beklenebilir. Tabi bu beklenti TCMB’nin erken faiz indirimine gitmemesi durumunda geçerli olacaktır.
Teknik olarak 5.25-5,20 destek bölgesi dolar kurunda takip edilmesi gereken ilk bölgedir. Bu destek kırılırsa 5.10’a kadar bir geri çekilme görülebilir. Aksi yöndeki hareketlerde ise
5.45 ve 5.65 kur için takip edilecek direnç seviyeleridir.
MAY HÜKÜMETİ YENİ TEKLİF İLE ANLAŞMASIZ BREXİT’İN ÖNÜNE GEÇTİ
Brexit anlaşmasının İngiltere Parlamentosunda ezici çoğunlukla reddedilmesi üzerine gözler Theresa May hükümetine çevrilirken, ay sonunda yeni bir teklif ile anlaşmasız Brexit’in önüne geçildi. 310’a karşı 318 oyla kıl payı kabul edilen teklife göre Şubat sonuna kadar karar verilmezse anlaşmasız ayrılık yapılmayacağı, AB’den ek süre talep edileceği belirtildi. AB tarafından yapılan açıklamalarda ise anlaşmanın tekrar gözden geçirilmeyeceği ve müzakere edilmeyeceği bir çok kez dile getirildi. Anlaşmasız Brexit ihtimalinin ortadan kalkması pariteye bir miktar alım getirebilir. Teknik olarak 1.1480 seviyesinin direnç olduğu paritede, alımlar kuvvetlenirse 1.16’ya kadar yükseliş oluşabilir. Aksi durumda 1.13 desteğine kadar geri çekilme görebiliriz.
ALTINDA 1.313 DİRENCİ KIRILIRSA 1.373 DOLARI GÖREBİLİRİZ
Aralık ayında 60 dolarlık artış yaşayan ons altında Ocak ayında hız kesilmesine rağmen 30 dolarlık artış görüldü. Ticaret savaşlarının etkisinin azalmasına karşın Venezuela’daki gerginliklerin had safhaya çıkması altındaki yükselişlerin bir müddet daha devam etmesine sebep olabilir.
Teknik olarak 1.313 direnç seviyesinin kırılması durumunda 1.373 seviyesi hedeflenebilir. Ancak son dönemdeki hızlı artışın bir miktar kar satışlarıyla karşılaşması da muhtemel. Bu satışlara karşın 1.300 üzerinde kalınırsa 1.373 hedefi beklenebilir. Fakat 1.300 desteği kırılırsa 1.262 desteğine doğru düşüş görebiliriz.
ABD-ÇİN ANLAŞIRSA GLOBAL PİYASALARDA GÜÇLÜ BİR RALLİ OLABİLİR
Şubat ayında piyasaların en önemli gündemi ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmelerinin seyri olacak. Anlaşma için taraflar 1 Mart’a kadar karşılıklı ek vergi koymama taahhüdünde bulunmuştu. Bu tarihe kadar iki taraf arasında bir anlaşma zemini sağlanamaması durumunda ABD’nin Çin’e yeni ek vergiler uygulaması bekleniyor.
Bu durumunda global piyasalardaki büyüme endişelerinin tekrar alevlenerek negatif fiyatlamaya neden olması beklenir. İki tarafın anlaşması durumunda ise global piyasalardaki kısa vadede güçlü bir ralli oluşması bekleniyor.
Ocak ayında bir diğer gündem ise geçici olarak açılan ABD hükümetinin sürekli açık hale gelmesi
için bütçe konusunda Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında anlaşma sağlanıp sağlanamayacağı olacaktır.
Avrupa tarafında Brexit süreci piyasalar açısından risk unsuru olmaya devam edecek. Şubat ayında merkez bankalarının toplantısı olmayacak. Ocak ayındaki güçlü performans sonrası Şubat ayında global borsalarda kar satışlarının yaşanması yüksek olasılık olarak görülüyor.
ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmeleri uzadıkça ve üzerine gelebilecek zayıf veriler global büyüme endişeleriyle satışları tetikleyebilir. Ancak satışların genel olarak kar satışı şeklinde gerçekleşmesi ve Fed’in daha güvercin mesajlar vermesi durumunda toparlanma eğiliminin kar satışları sonrası devam etmesi bekleniyor.
FED’İN NET AÇIKLAMA YAPARSA GELİŞMEKTE OLANLARDA POZİTİF AYRIŞMA
Fed’in faiz artırımlarına ara vereceğinin sinyalini net olarak vermesi durumunda Şubat ayında EM piyasalarının kısmen de olsa pozitif ayrışması bekleniyor. BIST’in ise EM içindeki pozitif ayrışmasını sınırlı da olsa Şubat ayında devam ettirmesi bekleniyor.
Yurtiçinde ise ABD ile ilişkilerin seyri önemini korumaya devam edecek. Suriye konusundaki gelişmeler bu açıda büyük önem sahip olacak. Ocak ayında BIST’te yaşanan yükselişte ABD ile bazı konularda anlaşma zemini oluşması en büyük etkenlerden biri oldu.
ABD’de ya da Trump’tan Ocak ayı başında geldiği gibi Türkiye’ye yönelik olumsuz mesajlar gelmesi durumunda BIST’teki ve TL’deki pozitif ayrışma sürecinin tersine dönmesi beklenir. İlişkiler pozitif yönde ilerledikçe EM içinde 2018’de oldukça negatif ayrışan BIST ve TL varlıklardaki pozitif ayrışma sürecinin devam etmesi bekleniyor.
SERMAYE GİRİŞİNİN ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE DEVAM ETMESİ BEKLENİYOR
Fed’in güvercin tonunu güçlendirmesi durumunda EM’lere olası fon akımından en fazla TL varlıkların yararlanması bekleniyor. Ocak ayında BIST’te güçlü yabancı girişi beklentisi bu beklentiyi destekliyor. Sermaye girişinin önümüzdeki dönemde devam etmesi bekleniyor.
BIST’in halen oldukça cazip değerlemeye ve EM içinde yüksek iskontaya sahip olması nedeniyle yabancının ilgisinin orta vadede devam etmesi bekleniyor. Ocak ayında güçlü toparlanma gerçekleştiren petrol fiyatlarının gerilemeye devam etmesi TL varlıklardaki pozitif ayrışma beklentisini destekleyecektir.
BIST’İN ŞUBAT’TA 97.000-107.500 ARASINDA DALGALANMASI BEKLENİYOR
Ancak Ocak ayındaki güçlü performans sonrası BIST’in Şubat ayında kar satışlarıyla karşılaşması ve Ocak ayına göre daha dar bir bantta dalgalanması bekleniyor. Ancak olası kar satışlarının yeni yabancı girişleri için alım fırsat olarak kullanılmasını bekliyoruz.
Bu beklentiler ışığında BIST’in Şubat ayında 97.000-107.500 arasında dalgalanmasını ve kar satışları yaşansa da ayı sınırlı da olsa pozitif tarafta kapatmasını beklemekteyiz. Ay içinde 97.000 ve altına gerilemeler yeni alımlar için, 107.500 üzerine yükselişler ise kısa vadeli kar satışı fırsatı olarak takip edilebilir.