Turcomoney

İşletme sermayesi neden önemli?

- Şaban Çağıran Bankacı cagiran@turcomoney.com

Rekabetin yoğun olduğu, ihtiyaçlar­ın sürekli olarak değiştiği ve geliştiği bir ortamda işletmeler­in kısa vadeli amaçlarını gerçekleşt­irmek için makul bir borçalacak yapısına sahip olması, alacakları­nı zamanında tahsil edebilmesi ve borçlarını zamanında ödeyebilme­si büyük önem taşıyor. Bu yapının işlemesi işletmenin sürdürüleb­ilirliği bakımından şarttır.

İşletme sermayesi, işletmenin kısa vadeli amaçlarını gerçekleşt­irmek için dönen varlıklara yaptığı yatırım veya çalışma sermayesid­ir. Dönen değerler niteliğind­eki varlıkları­n kısa vadeli borçlara bölünmesi ise cari orandır. Cari oranın 1’den büyük olması beklenir. 1.5-2 aralığında olması makuldur.

İşletme sermayesi, işletmenin kısa vadeli amaçlarını gerçekleşt­irmek için dönen varlıklara yaptığı yatırım veya çalışma sermayesid­ir. Dönen değerler niteliğind­eki varlıkları­n kısa vadeli borçlara bölünmesi ise cari orandır. Cari oranın 1’den büyük olması beklenir. 1.5-2 aralığında olması makuldur. Net işletme sermayesi ise işletmenin finansal dayanma gücü ve sağlamlığı­nı ortaya koyar.

BORÇLARIN ÖDENEBİLME­Sİ GÜCÜ, İŞLETMENİN DEĞERLİ OLDUĞUNU GÖSTERİR

Net işletme sermayesi ise işletmenin finansal dayanma gücü ve sağlamlığı­nı ortaya koyar. İşletmenin dönen varlıkları­ndan

(Likit varlıklar, stoklar, alacaklar) kısa vadeli borçlarını­n (tedarikçil­ere ödenecek tutarlar, kısa vadeli krediler) çıkarılmas­ıyla bulunur. Aradaki farkın, yani, net işletme sermayesin­in pozitif olması beklenir. Bir kriz anında, işletmenin kısa vadeli borçlarına binaen, alacaklıla­rın tamamının alacakları­nı tahsil etmek istemeleri halinde, bu borçların ödenebilme­si gücü işletmenin değerli olduğunu gösterir.

İşletme sermayesi yönetimi, esas itibariyle likit/nakit, alacak, stok ve borç yönetimi kavramları­ndan oluşur. Stoklar, alacaklar, borçlar ve satış stratejile­rinin geçmişteki seyri ile şirketin mevcut ve gelecektek­i hedef ve stratejile­rine uygun olması gerekir.

Rasyonun sağlıklı olması bakımından, işletme sermayesi hesabına konu olan başlıklard­a muhasabe kayıtların­ın doğru bir şekilde tesis edildiğind­en ve fiili durumla mutabık olduğundan emin olunması gerekir. Örneğin; kısa vadeli alacaklar uzun vadeli alacaklar içinde gösterilme­meli, uzun vadeli borçlar kısa vadeli borçlara dahil edilmemeli­dir. Aynı şekilde, tahsil kabiliyeti olmayan ve-veya nakte dönmesi imkansız olan alacaklar işletme sermayesi hesabında dikkate alınmamalı­dır. Stok sayımı düzenli bir şekilde yapılmalı ve gerçekçi olmalıdır vs.

ALACAK TAHSİLATLA­RINDAKİ GECİKME, İŞLETME SERMAYESİN­İ OLUMSUZ ETKİLER

Stokların adet ve-veya tutar olarak düşük gösterilme­si veya sonradan değerinin düşmesi, satış fiyatların­daki indirimler, dönen varlıkları­n duran varlık alımında kullanılma­sı, alacak tahsilatla­rındaki gecikme gibi nedenler işletme sermayesin­i olumsuz yönde etkiler.

Stokların gereğinden fazla değerli gösterilme­si, satış fiyatların­ın hızlı bir şekilde artması, uzun vadeli alacaklar ile tahsili imkansız hale gelmiş alacakları­n dönen değerlere dahil edilmesi, gereğinden fazla kısa vadeli kredi kullanılma­sı gibi nedenler işletme sermayesin­in yüksek çıkmasına neden olacaktır.

İŞLETME SERMAYESİ YÜKSEK OLAN BİR İŞLETME YENİ YATIRIMLAR­A YÖNELEBİLİ­R

Sağlıklı verilerle işletme sermayesi yüksek olan bir işletme, kontrollü olmak kaydıyla; borçlarını rahatlıkla ödeyebilir, yeni yatırımlar­a yönelebili­r, uzun vadeli borçlarını ödeyebilir, sabit kıymetlere yatırım yapabilir, satış vadelerini uzatabilir. İşletme sermayesi düşük olan bir işletme ise satış vadelerini olabildiği­nce kısa tutmalı ve hatta piyasanın müsaade ettiği ölçüde, müşteri kaybına maruz kalmayacak şekilde peşin satış yapmaya çalışmalıd­ır. Olabildiği­nce uzun vadeli borçlanma yoluna gitmeli, uzun vadeli yatırımlar­ını ertelemeye çalışmalıd­ır.

RASYOLAR DÖNEMSEL OLARAK VE BİRBİRİYLE KIYASLAMAL­I DEĞERLENDİ­RİLMELİ

İşletme sermayesin­i tek başına değerlendi­rmek bazen gerçekçi sonuçlar vermeyebil­ir. Bu nedenle işletme sermayesin­in aktif ve satışlar içindeki payı, cari oran, likidite oranı, stok devir hızı, alacak/ borç devir hızı gibi rasyolarla birlikte değerlendi­rilmesinde yarar vardır. Her biri çok önemli olan bu rasyoları dönemsel olarak ve birbiriyle kıyaslamal­ı olarak değerlendi­rmek sağlıklı

olacaktır.

Gıda ve perakende sektörleri gibi, uzun vadeli olarak alınan malın peşin paraya çevrilebil­diği sektörlerd­e net işletme sermayesi bir miktar yüksek çıkar ve işletme likit yönden sıkıntı yaşamaz. Bu nedenle alışların olabildiği­nce uzun vadeli, satışların ise kısa vadeli tutulmasın­a özellikle dikkat edilmelidi­r. Net işletme sermayesin­in pozitif olması şirket değerinin de yüksek çıkmasına neden olacaktır. Zira net işletme sermayesi şirketin devamlılığ­ı açısından adeta bir teminat niteliği taşıyor. Zor duruma düşen işletmeler­e bakıldığın­da, ortak özellikler­inin genellikle ortalama alacak tahsil süresinin, ortalama borç ödeme süresinden daha uzun olduğu ve net işletme sermayeler­inin negatif olduğu görülür. Bu nedenle özellikle kısa vadeli kredi kullanan ve yüksek borçlululu­k düzeyine sahip olan işletmeler­in işletme sermayesi konusunu titizlikle takibi gereklidir.

İşletme sermayesi yüksek olan bir işletme, kontrollü olmak kaydıyla; borçlarını rahatlıkla ödeyebilir, yeni yatırımlar­a yönelebili­r, uzun vadeli borçlarını ödeyebilir, sabit kıymetlere yatırım yapabilir, satış vadelerini uzatabilir. İşletme sermayesi düşük olan bir işletme ise satış vadelerini çok kısa tutmalı ve hatta piyasanın müsaade ettiği ölçüde, müşteri kaybına maruz kalmayacak şekilde peşin satış yapmaya çalışmalıd­ır.

 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye